Kadın ve Demokrasi Derneği'nin (KADEM) Kadın Araştırmaları Dergisi öncülüğünde, İbn Haldun Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, İstanbul Ticaret Üniversitesi, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi, Marmara Üniversitesi, SETA Vakfı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle İstanbul Üniversitesi Rektörlük binasında 'Demografik Dönüşüm ve Kadın' başlıklı 5. Toplumsal Cinsiyet Adaleti Kongresi düzenlendi.
Kongrenin açılışına, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Bangladeş'in İstanbul Başkonsolosu Mohammad Monirul İslam, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, KADEM Başkanı Dr. Saliha Okur Gümrükçüoğlu, KADEM Başkan Yardımcısı Sümeyye Erdoğan Bayraktar katıldı.
"ORTALAMA YAŞAMA SÜRESİ 72 YILA ÇIKTI"
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, yaptığı konuşmada KADEM'in, kadının aile içindeki, sosyal ve ekonomik hayattaki yerini güçlendirici çalışmalarda bulunmak, kadın hakları ve fırsat eşitliği konusunda farkındalık ve ortak bir bilinç oluşturmak dahil birçok konuda, ulusal ve uluslararası çalışmalarıyla dikkati çeken öncü bir sivil toplum kuruluşu olduğunu belirtti. Demografik dönüşüme dikkat çeken Bakan Selçuk, doğurganlığın azaldığı bir sürece girildiğini ifade etti. Bakan Selçuk, "7 milyar 600 milyon nüfusa sahip dünyanın 678 milyonu yani yüzde 9'u, 65 yaşın üstünde. 2050'de bu oranın yaklaşık yüzde 16'ya yükseleceği bekleniyor. Dünyada ortalama yaşam süresi 2000 yılında 68 iken şu anda 72 sene. Bundan 60 yıl önce ise dünyada kadın başına doğum sayısı 5 iken bugün 2,44 çocuğa düşmüş durumda" dedi.
"TÜRKİYE NÜFUSU YAŞLANIYOR"
20 Şubat'ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla düzenlenen 1. Yaşlılık Şurası'nda da vurguladığı üzere Türkiye nüfusunun gittikçe yaşlandığının altını çizen Selçuk, şunları söyledi:
"Şu anda yüzde 8,8 olan yaşlı nüfus oranımızın 10 yıl içinde yaklaşık yüzde 13 olacağını öngörüyoruz. 2050'de ise her 5 kişiden 1'inin (yüzde 20,2) 65 yaşın üzerinde olacağını tahmin ediyoruz. Son 16 yılda, toplumumuzun refah seviyesinde artış, sağlık ve sosyal hizmetlerdeki iyileşmeler neticesinde 2000 yılında 70 olan ortalama yaşam beklentisi süresi, bugün yaklaşık 76 yıla yükseldi. Ülkemizde kadın başına düşen çocuk sayısı 60 yıl önce 6,4 iken bugün nüfusun kendini yenileme oranı olarak kabul edilen 2,1'in altında seyretmekte. Bu düşüş, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın 'en az 3 çocuk' çağrısının ne kadar yerinde olduğunu bir kez daha teyit etmekte. Demografik dönüşümün seyrini belirlemede kadının önemi yadsınamaz."
KADIN İSTİHDAMINDA SON RAKAMLAR
Atılan adımların istihdam rakamlarına yansıdığının altını çizen Bakan Selçuk, "2005 yılında 5 milyon 108 bin olan kadın istihdamını, 2018 yılında 9 milyona çıkardık. Aynı dönemde, yüzde 23,3 olan kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 34,1'e yükseldi. Hedefimiz, inşallah bu oranı 2023 yılına kadar yüzde 41'e ulaştırmak. Bir taraftan kadın istihdamını, kadının iş gücüne katılımını teşvik ederken, diğer taraftan kadının aile ile iş hayatı arasındaki uyumunu kolaylaştırıcı tedbirler almayı ihmal etmiyoruz. Evde bakım desteği, doğum izninde yapılan düzenlemeler, kreş desteği, sigorta prim destekleri, yarı zamanlı çalışma izni gibi uygulamalarla kapsamı genişlettik. Erken doğum halinde doğumdan önce kullanılamayan sürelerin doğum sonrasına eklenmesi imkanını getirdik. Doğum nedeniyle çalışma hayatından uzak kalan kadın sigortalılarımıza, 3 çocuğa kadar her bir çocuk için çalışamadıkları 2 yıllık süreyi borçlanma hakkı verdik" şeklinde konuştu.
Doğum yapan Bağ-Kur sigortalısı kadınlara istirahatlı oldukları 16 haftalık sürede istirahat parası verilmesini sağladıklarını, Bağ-Kur sigortalısı kadınlara emzirme ödeneği vermeye başladıklarını hatırlatan Selçuk, evlenen Bağ-Kur'lu yetim kız çocuklarına 24 aylık maaşları tutarında evlenme ödeneği verdiklerini, doğum nedeniyle alınan ücretsiz izin sürelerinin memuriyet kıdemlerinde değerlendirilmesini getirdiklerini, son olarak, İşte Anne Projesi kapsamında sağladıkları desteği günlük 70 TL'den 80 TL'ye çıkardıklarını da belirtti.