Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin haftalık basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Sözcü gazetesinden Batuhan Serim'in aktardığına göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD'ye giderken koruma aracı filosunu uçaklarla beraberinde götürdüğünü söyleyen Karamollaoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Allah'tan korkun! Orada her binanın tepesinde, sadece Türkiye'de seyredilsin diye, bir kitabın (Erdoğan'ın kitabı) tanıtımı yapılıyor. (Türkevi) Bizim binamızın muhteşem olmasına ben seviniyorum. New York'ta Birleşmiş Milletler'in tam karşısında. Orası yeni alınınca ben 1977 yılında Amerika'ya gitmiştim. Hakikaten en güzel yerlerden birisi. Ama bu dünyanın umurunda bile değil ya… Sen orada muhteşem bir bina almışsın veya almamışsın, bu senin itibarını yükseltmez. Bunu bilmen icap eder. 'GÜLÜNÇ SAYILACAK ADIMLAR'
İsrafı önlemek istiyorsanız tasarruf önce evde başlar. Önce Saray mantığından kurtulmak gerekir. Buraya dokunmayacaksınız, vatandaşa tavsiyede bulunacaksınız, vatandaştan yardım isteyeceksiniz, zabıtalar baskınlar yapacak, ‘zincir marketler dahil hepsinin tepesine bineceğiz' diyeceksiniz… Bunlar, ekonomik problemleri çözmek için hakikaten gülünç sayılacak adımlardır. 'SADECE DUA EDİYORUZ'
Vatandaş sizin gözünüze bakıyor, ‘Hangi tedbirleri alacaklar da ben daha sağlıklı bir geçim imkanına kavuşacağım' diyor. O, maaş artışının bugünkü sıkıntılardan kurtulmak için beklerken, sen ona, ‘Dişini biraz daha sık' diyeceksin ama araba saltanatına hiç ama hiç temas etmeyeceksin. Niye? ‘Bu itibar meselesi…' Memleketi siz böyle idare ederseniz, 40 yıl geçsin bundan bir adım ileriye gitmez ama 40 adım geriye düşersiniz. Sadece dua ediyoruz; ‘Yarabbi şu arkadaşlarımıza akıl fikir ver' diye.” 'ŞAHSİ İLİŞKİLERLE DİPLOMATİK İLİŞKİLER BİRBİRİYLE KARIŞTIRILMAMALI'
Hükümetin dış politikalarını da eleştiren Karamollaoğlu, “Şahsi ilişkilerle diplomatik ilişkiler birbiriyle karıştırılmamalı. Şahsi ilişkiler önemlidir. Diğer ülkelerin devlet başkanlarıyla, yetkilileriyle dostluk kurarsanız, o sizin kendi dış politikanızın da diğer ülkeler nezdinde kabul görmesine zemin hazırlar. Ancak yetmez. Eğer siz bu yolda giderseniz, yanlış adımlar atarsanız; dün Amerika'da ‘dostum' dediğinize yarın İstanbul'a gelince de ‘küstüm' dersiniz. Bu da dış politikada hiçbir şeyin rayında gitmediğinin işareti olur. Bu savrulmuşluk, kararsızlık ve yönsüzlük hali, bilinmeli ki ülkemize çok ciddi zararlar vermektedir” açıklamasında bulundu.
