KCK Yürütme Konseyi, Ankara'da en az 86 kişinin ölümüne neden patlamalara ilişkin olarak yazılı açıklamada bulundu. KCK, “Katliamın sorumlusu kesinlikle AKP hükümetidir” dedi. Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun saldırıyı yapabilecek kapasiteye sahip dört örgütten biri olarak işaret ettiği PKK'nın yöneticileri “Bu eylemleri IŞİD veya şu bu örgüt yaptı demenin AKP'nin zihniyet, politika ve uygulamalarını gözden kaçırmak ve gerçekleri saptırmak olacağını” savundu.
T24'te yer alan bilgide; KCK yapılan yazılı açıklamada, “Hareketimizin eylemsizlik kararı aldığı bir günde bu katliamın gerçekleştirilmesi çok manidardır” denilen yazılı açıklamada, “Bu katliamın faili Erdoğan ve onun kontrgerilla ekibidir; Saray'ın Gladyosu'dur” iddiası öne sürüldü.
KCK Yürütme Konseyi'nin Ankara katliamına ilişkin olarak yaptığı yazılı açıklama şöyle:
Seçim sürecinde Amed ve Suruç'tan sonra 3. büyük katliam gerçekleşti. Bu zihniyetin son aylarda Cizre, Farqin, Nusaybin, Şırnak gibi birçok il ve ilçede yaptığı katliamlardan sonra bugün Ankara'da şimdiye kadarki katliamların en büyüğü gerçekleşti. Ankara'daki barış mitinginde 100'e yakın demokrat ve emekçi insanımız katledilmiş, yüzlercesi de yaralanmıştır. Şehitlerin ailelerine, demokrasi güçlerine ve halklarımıza başsağlığı, yaralılara ise acil şifalar diliyoruz.
Bu katliamın sorumlusu kesinlikle AKP hükümetidir. AKP zihniyeti, AKP'nin iç ve dış politikaları Türkiye'yi bu noktaya getirmiştir. AKP bu eylemi başka örgütlerin üzerine yükleyerek kurtulamaz. AKP bu katliamı üzerine yüklemek istediği örgütlerle iç içe geçmiştir. AKP, IŞİD vb. zihniyet ve politikalarla ortaklık içinde olmuş; IŞİD, AKP; AKP, IŞİD haline gelmiştir. AKP IŞİD gibi örgütlerin varlığı ortamında hedeflerine böyle yönelerek sindirmek istemektedir. Artık bu eylemleri IŞİD veya şu bu örgüt yaptı demek AKP'nin zihniyet, politika ve uygulamalarını gözden kaçırmak ve gerçekleri saptırmak olur. Bu tür katliamların AKP'nin hedef gösterdiği siyasi ve toplumsal güçlere yönelik olması arkasındaki gücün kim olduğunu da gözler önüne sermektedir. AKP hükümeti şu bu örgütü maske olarak kullanıp kendisine karşı en aktif tutum içinde olan muhalif güçleri bir, bir saf dışı etmek istemektedir.
AKP demokratik bir karaktere sahip değildir. seçimle iktidara gelip seçimle gitme anlayışına sahip değildir. Bu açıdan iktidardan gitmemek için her yol ve yöntemi mubah görmektedir. Bu katliam AKP hükümetinin iktidarda kalmak için gerçekleştirdiği bir komplo olarak görülmelidir.
İktidarda kalmak için savaş başlatan bir hükümet seçimi kaybedeceğini görünce 7 Haziran seçiminden önce olduğu gibi böyle bir katliama başvurmuştur.
Hareketimizin seçim güvenliğini sağlamak, AKP'nin baskılarla seçim ortamını kendi lehine çevirmesini engellemek için eylemsizlik kararı aldığı bir günde bu katliamın gerçekleştirilmesi çok manidardır. AKP hükümetinin savaş ortamında seçime girmek ve bu temelde iktidarını sürdürmek istediği açığa çıkmıştır. normal koşullarda yapılacak bir seçimi kaybettiğini, kaybedeceğini gördüğünden böyle bir yola başvurmuştur. Bu katliamların seçimle bağı görüldüğünde failin de kim olduğu açıkça ortaya çıkmaktadır. Hiçbir yerde fail aranmamalıdır. Bu katliamın faili Erdoğan ve onun kontrgerilla ekibidir. Basında defalarca dillendirildiği gibi Saray'ın Gladyosu'dur.
Hareketimizin eylemsizlik ilan edeceği duyulur duyulmaz bundan ilk rahatsız olan AKP hükümeti ve Saray Gladyosu olmuştur. Saray Gladyosu içinde yer alan Yalçın Akdoğan'ın “bu tür şeylere karnımız tok” diyerek nasıl bir siyasal zihniyet ve uygulama içerisinde olduğunu ortaya koymuştur. Seçimin güvenlikli ve çatışmanın olmadığı bir ortamda geçmesini istememek, AKP hükümetinin gerçek yüzünü tüm çıplaklığıyla gözler önüne sermiştir.
Meşruiyetini kaybetmiş AKP hükümeti savaş açarak iktidarda kalmak isterken şimdi de iktidarını sürdürmek için bu savaş durumunun ortadan kalkmasını istememektedir. Meşruiyeti kalmayan bir hükümetin ilk önce savaş başlatması, şimdi de ısrarla sürdürmesi durumuyla karşı karşıya bulunmaktayız.
Bu katliam ve savaşı ortaya çıkaran zihniyet ve politikaları etkisizleştirmek ancak demokratik mücadeleyi yükseltmekle mümkün olur.
Bu katliamdan sonra tüm demokrasi güçleri, halklarımız ve Kürt halkı ayağa kalkarak bu katliamı ve bu katliamı gerçekleştirenleri protesto etmelidir. Türkiye artık AKP hükümetiyle hiçbir sorunu çözemez; ne içte ne dışta barışa kavuşabilir. Türkiye ancak AKP hükümetinden kurtulduğu ve demokratik bir yönetime kavuştuğunda bu tür katliamların ve savaşın önü alınarak kalıcı barış ve istikrara kavuşabilir. Bu açıdan tüm demokrasi güçlerinin birlik olup ve ortak hareket ederek demokrasi mücadelesini geliştirmesi gerekmektedir.
Halklarımız demokratik eylemleriyle bu katliamın sorumlularından hesap sormalı ve bu katliamı Türkiye'nin demokratikleşmesi açısından bir demokratik hamleye vesile yapmalıdır. Gün katliamcı güçlerden hesap sorma, gün AKP hükümetinden kurtularak demokratik Türkiye'yi yaratmazamanıdır.