CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM'deki grup toplantısında yaptığı konuşmada, Irak'ta ve İran'da yaşanan depremde yüzlerce kişinin hayatını kaybettiğini belirterek, ölenlere Allah'tan rahmet diledi. Bugünlerde Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e yönelik bir sevgi olduğunu ve bunun kendilerini mutlu ettiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları bizim baş tacı ettiğimiz değerlerdir. Düşmanları bile Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e saygı gösterdiler. Çünkü o savaşı da kurallara uygun olarak yaptı. Bir başka ülkenin bayrağına basılmasına asla izin vermedi. O ülkenin insanlarının onurunu korudu. Gazi Mustafa Kemal Atatürk sadece bizim ortak değerimiz değil, bizim dışımızda dünyanın da ortak değeridir. Dünyanın liderleri onun önünde hep saygıyla eğilmişlerdir. Zaman zaman eleştiriler yapılır o döneme yönelik olarak. Camileri kapattılar, bir sürü laf. Bunlar kulaktan kulağa rivayetler, yok böyle bir şeyler. Kızgınlıklarını bu rivayetlerle götürmeye çalışıyorlar. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları eğer olmasaydı bizim minarelerimizde 5 vakit ezan okunur muydu?" değerlendirmesinde bulundu.
"BUNUN BİZİM DİLİMİZDE BİR TEK ADI VARDIR: AHLAKSIZLIK"
"Biz bu ülkeye hizmet eden, taş taş üstüne herkese saygı duyduk" diyen Kılıçdaroğlu, "Ölen hiç kimsenin arkasından kötü söz söylemedik. Bu bizim inancımıza da ahlakımıza da kültürümüze de uygundur. Siyasi rakiplerimiz olan ne Özal'ın ne Demirel'in ne Erbakan'ın ne İnönü'nün ne de başkalarının, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün siyasi rakiplerimiz olsun veya olmasın hiçbirisinin ardından kötü bir laf etmedik. Hepsine yeri geldiğinde andığımızda Allah rahmet eylesin dedik. Şimdi siz kalkıp da geçmişi kötülemeye kalkarsanız, bu ülkeye hizmet edenleri kötülemeye kalkarsanız, o kötülemeden siyasi rant devşirmeye kalkarsanız bunun bizim dilimizde bir tek adı vardır: Ahlaksızlık. Bu ahlaksızlığa izin vermeyiz" ifadelerini kullandı.
"HİÇ KİMSE 20 TEMMUZ DARBESİNİ UNUTMASIN"
Kılıçdaroğlu, tutuklu harp okulları öğrencilerinin velilerinin grup salonunda olduğunu söyleyerek, "Anneler çocuklarını en iyi okullara göndermek isterler. İyi eğitimin yanında iyi bir kişiliği olsun isterler. Anneyi düşünün çocuk harp okulunu kazanmış, bekliyorsunuz subay olacak. Anne, baba gurur duyacak. Şimdi bu çocuklar hapiste. Sevgili anneler o çocuklar sadece sizin çocuklarınız değil, o çocuklar burada gördüğünüz herkesin çocukları. Hiç kimse 20 Temmuz darbesini unutmasın. Eğer hapishaneler tıka basa doluysa, gazeteciler, avukatlar, hakimler, öğrenciler hapisteyse hiç kimse 20 Temmuz darbesini unutmasın. O darbenin hakkından gelmek CHP'nin boynunun borcudur. Bizi yıldırmak istiyorlar, bizi suçlamak istiyorlar, ne derlerse desinler alnımız ak, tertemizdir. Hiç kimsenin önünde diz çökmeyeceğiz. Devlet öyle bir noktaya geldi ki devlet şu anda yönetilmiyor. Devleti yöneten kim? Belli değil" diye konuştu.
CAM FİLMİ
Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Devletin yönetilmediğini 5,5 milyon kişi çok net şekilde öğrendi. Araçlara cam filmi taktırılması. 5,5 milyon kişi 3 milyon 300 bin araca cam filmi taktırdı. Sonra aynı hükümet cam filmini yasaklıyor. Siz hükümet değil misiniz? Siz oturup konuşmadınız mı? Millet ayağa kalktı. Söküm bedeli araba başına 150 lira. Sen cebinden ödemiyorsun, vatandaşın cebinden alıyorsun sen bu parayı ne hakla alıyorsun sen bu parayı? Tepki gelince bakan açıklama yapıyor, ceza yazdırmayı kaldırdık diye. Ceza ödeyenler ne oldu? Onların paralarını iade ediyor musun? Koskoca Türkiye Cumhuriyet Devleti yönetilmiyor, savruluyor."
Kırmızı et üreticileriyle ilgili konuşan Kılıçdaroğlu, TÜİK'in başkan vekilinin 'et üretiminde yüzde 23 azalma var' diye açıklama yaptığını söyledi. Kılıçdaroğlu, "7 yıldır siz et ithalatı yapıyorsunuz. Hani üretim artacaktı? Et ithalatına 5 milyar dolar para ödendi. Şimdi 70 bin kasap esnafına sesleniyorum; sen bunun hesabını sandıkta sormak zorundasın. Bizim kasapları Sırp kasabına teslim ettiler. Besmelesiz eti getirdiler, halka yedirmeye çalışıyorlar. Sen onu otur sarayında kendin ye" açıklamasında bulundu.
"LAFLA ATATÜRKÇÜLÜK OLMAZ"
Kılıçdaroğlu, "Atatürkçülükten söz ediyorlar. 'Biz Atatürkçüyüz' diyorlar eyvallah çok memnun olduk. Ama lafla Atatürkçülük olmaz. Atatürkçülük milletin çıkarlarını savunmaktır, gözetmektir" dedi.
Çiftçinin ürününden, hasılatından yüzde 4 vergi alındığını, zararından da vergi alındığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Sen Atatürkçü olamazsın kardeşim, Atatürkçü olmak için çiftçiyi koruyacaksın. Vergisini sıfırlayacaksın. Üretimine destek vereceksin. O zaman olur. Sabah kalkıp musluğu açtığınızda 5 çeşit vergi ödüyorsunuz. Katı atık, katı atık toplama, atık su, çevre temizlik ve KDV. Saraydaki beyler de vergi ödememek için vergi cennetlerinde şirket kuruyor" ifadelerini kullandı.
"SOSYAL GÜVENLİK KURUMUNU KİM BATIRDI?"
Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
"'Kılıçdaroğlu SSK'yı batırdı' diyorlardı. 3 Sosyal Güvenlik Kurumunun benim emekli olduğum tarihte açığı 2 milyar 341 milyon liraydı, şimdiki açığı 20 milyar lirayı aştı. Ben buradan Erdoğan'a ve Binali Yıldırım'a soruyorum, bu rakam doğru mudur, yanlış mıdır? Sosyal Güvenlik Kurumunu kim batırdı? 2 milyar liradan 20 milyar liraya çıktı açık. Sevgili Erdoğan beni duyuyor musun? Duyacaksın beni, beni dinleyeceksin. Sen bu kurumları batırdın."
"AYNI MENZİLE YÜRÜYEN PARALEL İKİ HÜKÜMET VAR"
"Aynı menzile yürüyen paralel iki hükümet var. Bir saray hükümeti, iki anayasal Binali Yıldırım hükümeti" diyen Kılıçdaroğlu, "Saray hükümetinin milli eğitim politikası. İlgili bakan açıkladı. 'Bizim okullarımızın yüzde 10'u kaliteli, yüzde 90'sı niteliksiz' dedi. Bir de yasal hükümet var Binali Yıldırım hükümeti. Dış politikayı sarayın hükümeti belirler. Eğitim politikası sarayın hükümeti belirler. Mazota, benzine, gübreye, ilaca zam o meşru hükümetin görevi Binali Yıldırım yapıyor onu gayri meşru hükümet yıpranmasın diye. 2019'da seçimlere gidecek ya. Otomobillere cam filmi taktırmak Binali Yıldırım'ın görevi, gayrimeşru hükümetten ses cezaları kesmeyin bunu şimdilik durdurun. İki paralel hükümet var. Faizi artırma yetkisi Binali Yıldırım hükümeti, faiz arttı diye şikayet eden de saray hükümeti. İki hükümette 80 milyonu faiz lobisine teslim etmiş durumda. Bütün kazançlarımız faiz lobisine gidiyor. 15 yılda bir avuç dışarıdaki faiz lobisine 145 milyar dolar faiz ödediniz. 15 yılda içeride bizim vatandaşımız 620 milyar lira faiz lobisine para ödedi" açıklamasında bulundu.
"BDDK'NIN TABLOSU BİR BAŞKAN VAR BİR DE ÜYE VAR"
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) tablosunu gösteren Kılıçdaroğlu, "BDDK'nın tablosu bir başkan var bir de üye var. Diğer üyeler 6 üye 5'i yok. Türkiye'nin finans sektörüyle ilgili karar alınacak 1 kişi var yönetim kurulunda. Kanun ne diyor haftada en az 1 kez yönetim kurulu toplanır en az 5 kişiyle toplanır diyor, burada 2 kişi var bir başkan bir üye. Eğer diyor herhangi bir nedenle yönetim boşalırsa deprem olur başka bir şey olur, 1 ayı geçmemek üzere atama yapılır diyor. 5-6 aydır bu böyle devam ediyor. Şimdi soruyorum BDDK'ya neden 5-6 aydır atama yapmıyorsunuz? Türkiye yönetilmiyor. TÜİK Başkanı uzun süredir yok" şeklinde konuştu.
Kemal Kılıçdaroğlu: Lafla Atatürkçülük olmaz
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Atatürkçülükten söz ediyorlar. 'Biz Atatürkçüyüz' diyorlar eyvallah çok memnun olduk. Ama lafla Atatürkçülük olmaz. Atatürkçülük milletin çıkarlarını savunmaktır, gözetmektir' dedi.
8 Yıl Önce Güncellendi
2017-11-14 16:13:12
SON VİDEO HABER
Haber Ara