Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından Küçükçekmece'de Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezi'nde düzenlenen programda konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kadına yönelik şiddetin asla kabul edilmeyeceğini söyleyerek, "Kadına şiddeti insanlığa ihanet olarak ilan etmiş bir cumhurbaşkanı olarak şunu söylüyorum ki, bu ihanet içine giren herkes cezasını çekmelidir. Bu mesele sadece ülkemizin değil tüm dünyanın sorunudur. Araştırmalar, bu meselenin eğitim, düzeyiyle çok da ilişkisi olmadığını gösteriyor. Lise mezunu her dört kadından, üniversite mezunu her beş kadından birinin aile içi şiddete maruz kaldığını gösteriyor. Her kim kadınla ilgili şiddeti över tavır içine giriyorsa, onun zihin kodlarında bir sorun vardır. Bu kişinin bir çoban olması veya üniversite hocası olması bir ilahiyatçı veya ateist olması arasında hiçbir fark yoktur. Peygamberimiz ne buyuruyor. Cennet annelerin ayakları altındadır. Annelerin ayakları altına cennete senen bir inancın mensubu olarak kadınlar ilgili yanlış uygulamaların dinimizle ilişkilendirilmesini asla kabul edemeyiz. Kadını yar olarak canan olarak tarif eden bir kültürün şiddet üretmesi de işin tabiatına aykırıdır. Kadın yoksa toplumun yarısı yoktur. Siyaset hayatım boyunca hem siyasetini hem hayatın her alanından hak ettikleri şekilde asli unsuru olmasının mücadelesini verdim. Bugün burada olmam kadınların mücadelesinde verdiğim samimi desteğin bir nişanesidir. 2012'de çıkardığımız ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesi kanunu tarihi bir dönüm noktasıdır. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız şiddete uğramış yirmi bin kadının davasına müdahil olarak mağdur kadının yalnız olmadığını göstermiştir" dedi.
"ERKEN YAŞTA VE ZORLA EVLİLİK ARTIK GERİDE BIRAKMAMIZ GEREKEN BİR DURUMDUR"
Altı büyük şehirde uygulanan elektronik izleme sisteminin kapsamını genişletmeyi hedeflediklerini belirten Erdoğan, "Yılbaşından itibaren uygulanmaya başlanacak yeni bir eylem planı hazırlıyoruz. Erken yaşta ve zorla evlilik artık geride bırakmamız gereken bir durumdur. Günümüz şartlarında ülkemizde erken sayılacak 14, 15, 16 yaşlarında yapılan evlilikler yüzde dörtlere kadar geriledi. Tabi bunda orta öğretim kademesindeki kız çocuklarının yüzde 45'ten yüzde 83'e çıkması çok önemli. 24 Kasım Öğretmeler Günü'nde ana muhalefetin başındaki zat çıkmış konuşuyor. Ne anlatıyorsun sen ya? Orta öğretimde nerdeydik, nerelere geldik. Okuma yazma oranlarının yüzde yüzlere yürümesi iktidarımız döneminde oldu. Eşimin Şanlıurfa'da başlattığı Haydi Kızlar Okula Kampanyası bu dönemde oldu. Bunlar durup dururken olmadı. Bizim ordumuzun bayanlar ayağı da sağlamdır. Bizim ordumuzun nene hatunları var. Eğitim hayatına devam eden kız çocuklarımız tabi olarak evlenmeye zorlanmıyor. Ama bunların Kulağı var duyamaz gözü vardır göremez kalp mühürlü çünkü" diye konuştu.
"KADINLARIMIZDAN TEK İSTEĞİMİZ BİZİM BU MÜCADELEYE DESTEK VERMELERİDİR"
Mikro kredi uygulamasından 160 bin kadının yararlandığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Türkiye'de kadınların şiddet başta olmak üzere tüm meseleleri çözümüne yönelik güçlü bir siyasi irade bulunuyor olmasıdır. Kadınlarımızdan tek isteğimiz bizim bu mücadeleye destek vermeleridir. Kadın haklarını ideolojik saplantılarının istismar aracına dönüştürmek isteyenler en büyük zararı verenlerdir. Şu veya bu ideolojiye değil sadece ve sadece kadınların haklarını savunmak isteyen herkes yüreğimiz ve kollarımız açıktır. Kadın meselesini de bize saldırmak için silah gibi kullananlara da Eyvallah etmeyiz. Ana muhalefet partisinin başındaki zatın kadına şiddetle ilgili skandal ifadeleri bunlardan biridir. Kadınlara yönelik bir toplantı esnasında, 'erkek işsizse eve yeteri kadar para getirmiyorsa, evde tencere kaynamıyorsa bu erkek de gelir hıncını karısından alır' Bunu diyen kim? Bay Kemal. Böyle çarpık bir zihniyet olur mu? Böyle yoz bir bakış açısı olabilir mi? Bu kadının şiddeti insanlığa ihanet değil, alenen meşru gören bir zihniyet. Ana muhalefetin başındaki zatın her yaşadığı seçim yenilgisinden sonra evde neler yaptığını düşünmek bile istemiyorum."