CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Cumhurbaşkanlığı onurlu bir görevdir. Elbette talep gelir, 'Evet siz olacaksınız.' denirse, olunur." dedi.
Kılıçdaroğlu, Habertürk televizyonundaki canlı yayında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Orman yangınlarına yönelik soruya ilişkin Kılıçdaroğlu, iktidara "Neden önlem almadınız?" sorusunu yönelttiklerini, bu soruyu sorma yetkilerinin bulunduğunu, bunu sormanın da kutuplaşma olmadığını söyledi.
Kılıçdaroğlu, Türk Hava Kurumuna (THK) yaptığı ziyaretin hatırlatılmasının ardından, "THK'de çalışan uçak var mı?" sorusuna, "Alanda var, şu anda alanda hem uçak hem helikopter var. Kendi hangarlarında olup Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünün öngördüğü koşulları taşımayan uçaklar da var. Bunun için 4 milyon dolara ihtiyaçları var. '4 milyon dolar sağlanabilirse biz bu uçakları da kullanabiliriz' diyorlar." ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu, THK'ye sahip çıkılması gerektiğini dile getirdi.
Orman Kanunu'nun, orman yangınlarının söndürülmesine ve koordinasyona yönelik bazı hükümlerini okuyan Kılıçdaroğlu, orman yangınlarıyla CHP'li büyükşehir belediyelerinin suçlandığını, yangınların orman bölgelerinde çıktığını ifade etti.
Kılıçdaroğlu, CHP'li belediyelerin bölgelere gerekli ekipleri ve araçları gönderdiğini belirterek yapılan yanlışları söylemek zorunda olduklarını, iktidarın eleştiri gelmesini istemediğini, eleştiri geldiğinde bunun kutuplaşma olarak dillendirildiğini söyledi.
Orman Kanunu'nda koordinasyonu valinin yapacağının belirtildiğini anlatan Kılıçdaroğlu, "Bakan koordinasyon yapamaz, bu yasaya göre. Bakanın orada ne işi var? Bakan orada, valinin eli kolu bağlı. Bakan orada diye vali, CHP'li büyükşehir belediye başkanını davet bile edemiyor korkudan." diye konuştu.
"Bu ülkeyi yönetemiyorsunuz"
Sosyal medyadaki "Help Turkey" etiketli paylaşımların sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, hükümetin yetersizliğinin vatandaşı isyan ettirdiğini iddia etti.
Orman yangınlarını söndürecek kurumların felç edildiğini, ödenek ayrılmadığını ileri süren Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Beceremiyorlar, Türkiye'yi yönetemiyorlar. Şimdi kalkmışlar 'Türkiye'de kutuplaşma var.' Ne kutuplaşması? Bir beceriksizlik var, bu beceriksizlik dile getiriliyor. Siz bu ülkeyi yönetemiyorsunuz."
THK'ye nasıl destek vereceklerinin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, "Yardım kampanyası açtığımız zaman ertesi gün genelge çıkarıp 'Sizin paranıza el koyuyoruz.' demeyecekler." dedi.
Kılıçdaroğlu, "toplanan paranın yerinde harcanması", "harcamanın bağımsız dış denetim kurulunca denetlenmesi", "hazırlanan raporların TBMM'ye ve TBMM'de grubu olan siyasi partilere gönderilmesi", "harcamanın THK'nin internet sitesinde yayınlanması" gibi şartların kabul edilmesi halinde bunu yapabileceklerini bildirdi.
Türk Hava Kurumunun nitelikli bir kadroya sahip olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, "Bu kurum, biraz destek verilirse Türkiye'de bu uçakların pek çoğunu yapabilir, pek çoğunu ayağa kaldırabilir. Böyle bir kadrosu var. Müthiş, yetenekli bir kadrosu var." değerlendirmesinde bulundu.
Suriyelilerle ilgili soru üzerine Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin dış politikasını eleştirdi.
"Bu dış politikayı 180 derece değiştireceğim. Bu dış politika, Türkiye'ye, bölgeye, Avrupa'ya, en çok da bizim insanımıza zarar veriyor." diyen Kılıçdaroğlu, Orta Doğu'ya barış ve huzur getireceklerini, Orta Doğu'nun Müslümanların barış ve huzur içinde yaşadığı bölge olacağını kaydetti.
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın açıklamaları
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın, "yabancı uyrukluların faydalandığı belediye hizmetlerine zam yapılması gerektiğine yönelik açıklamalarının hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Hiçbir zaman ırkçılığı kabul etmeyiz. Her insanın başımızın üstünde yeri vardır. Eğer ülkemize gelmişse, savaştan kaçıp gelmişse sığınmacıdır, ne gerekiyorsa yapılmalıdır. Diğer ülkeler nasıl yapıyorsa bizim de benzerini yapmamız lazım. Bunların Türkiye coğrafyasına dağılmasının bir mantığı yok. Alırsınız, bir yerde kontrol altına tutarsınız, gıdasını, eğitimini, her türlü şeyini yapabilirsiniz."
Kılıçdaroğlu, "Tanju Özcan, bulunduğu bölgenin politik iklimi içinde öyle bir şey söylemiş olabilir. 'CHP'nin politikası yoktur' demek asla yanlış. Böyle bir şey yok." ifadelerini kullandı.
Bolu Belediye Meclisine aynı karar geldiğinde tavrının ne olacağının sorulması üzerine Kemal Kılıçdaroğlu, böyle bir kararın çıkacağını sanmadığını söyledi.
"Böyle bir öneri karşısında, ilk duyduğunuzda ne hissettiniz?" sorusuna Kılıçdaroğlu, "Doğru değil. Kimseyi susuz ve aç bırakamazsınız." yanıtını verdi.
Kılıçdaroğlu, "Kendi seçim bölgesinin getirdiği politik atmosfer içinde böyle bir şey düşünmüş olabilir. CHP'nin politikası, asla ve asla ırkçı değildir, olamaz. Sosyal demokratız, insana, insanın değerlerine saygı gösteririz, inançlarına, kimliklerine saygı gösteririz. O insanların kendi ülkelerinde mutlu olmasını isteriz, temel hedefimiz budur." açıklamasını yaptı.
Seçimlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın karşısına kimin aday olacağı ve ortak aday konusunda uzlaşma sağlayıp sağlayamayacaklarına ilişkin bir soruya ise Kılıçdaroğlu, "Sağlanır, niye sağlanmasın yani. Bir kördüğüm değil ki bu. Sonuçta bir cumhurbaşkanı seçilecek. Soru şu: 'Biz nasıl bir cumhurbaşkanı istiyoruz?' Tarafsız olması, 83 milyonu kucaklaması lazım. 83 milyonu kucaklamayan kişi Cumhurbaşkanı olamaz ki zaten." yanıtını verdi.
"Daha önce ortak aday olarak sıklıkla Mansur Yavaş veya Ekrem İmamoğlu isimlerinin zikredildiği ancak son zamanlarda okların kendisi ile Meral Akşener'e döndüğünün belirtilerek ortak aday olmaya talip olup olmadığı"nın sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, "Cumhurbaşkanlığı onurlu bir görevdir. Elbette talep gelir, 'Evet siz olacaksınız.' denirse, olunur." ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, "Ne zaman bir adayla ortaya çıkacaksınız? Kamuoyu merak ediyor." sorusuna ise şu cevabı verdi:
"Ortada daha seçim yok bir şey yok. Şöyle bir tablomuz var. Medya, isimler, kişiler üzerine odaklanmış vaziyette. Yanlış buradan başlıyor. Arkadaş, cumhurbaşkanı seçeceğiz, sıradan bir insan seçmeyeceğiz. Cumhurbaşkanının nitelikleri olmalı, nasıl olmalı, neyin nesidir. Seçilecek cumhurbaşkanına o kadar büyük yetkiler veriyoruz ki. Nefsine, duygularına hakim olmayıp 'Ben burada kalacağım' dediği andan itibaren bir başka felaketin kapısını açıyoruz."
Deva ve Gelecek Partisinin, Millet İttifakı çatısı altında arzu edip etmediklerinin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, buna o partilerin yöneticilerinin karar vereceğini ancak güçlendirilmiş parlamenter sistemle ilgili ortak bir söylem birlikleri olduğunu ifade etti.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ile Mithat Sancar'ın "gizli saklı ilerlemeyecekleri, açıktan ittifak yaparsak yaparız, yapmazsak yapmayız" şeklinde mesaj verdiklerinin belirtilmesi ve böyle bir çağrı varken CHP'nin HDP ile ittifak yapmak konusunda neden çekingen davrandığının sorulması üzerine şu yanıtı verdi:
"Bizim bir ittifakımız var. Adına Millet İttifakı diyoruz. Biz hepimiz, Millet İttifakı'nın bileşenleriyle birlikte hareket etmek zorundayız, beraber belli şeylere karar vermek zorundayız. Bunu yapmazsak aramızda güvensizlik oluştururuz. Oysa bütün ilişkilerimizin güvene dayanması lazım. Tıpkı devlet yönetiminde vatandaşla yöneticiler arasındaki güven gibi. Böyle bakıyoruz olaylara. HDP doğru, bazı yerlerde belediye başkan adayı çıkarmadı ama tamamı bize mi oy verdi; bir kısmı bize, bir kısmı başka partilere mi oy verdi? Bir kısmı hiç mi sandığa gitmedi onu bilmiyoruz."
Bütün siyasi partilerle görüşebileceklerini belirten Kılıçdaroğlu, her bir siyasi partinin programına, dünyaya bakışına saygı duyduklarını, onların demokrasi konusundaki görüşlerinin kendileriyle örtüşmesinden de mutluluk duyacaklarını dile getirdi.
Kılıçdaroğlu, bir siyasi partiyi düşmanlaştırmanın yanlış olduğunu, bunun Türkiye'yi bölüp ayrıştıracağını vurgulayarak "Bir siyasi partiyi düşmanlaştırdığınız andan itibaren siz demokrasiye inanmıyorsunuz demektir. HDP'yi terör örgütü üzerinden suçluyorlar. Şu örneği veriyorum. Kardeşim, Türkiye Büyük Millet Meclisini terör örgütü mü yönetiyor?" dedi.
Zülfü Livaneli'nin eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile ilgili sözlerinin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, "Zülfü Bey beni aradı ve üzgün olduğunu ifade etti." cevabını verdi.
Kılıçdaroğlu, seçime dönük bir tarih verip veremeyeceğine ilişkin bir soruya ilişkin ise "Önümüzdeki yılın kasım ayı olabilir. Ekonomiyi uzun süre götüremezler. Götürme şansları da yok zaten." değerlendirmesinde bulundu.