Kılıçdaroğlu: Davutoğlu istifa etmek zorunda kaldı
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 'Sayın Davutoğlu yüzde 49,5 oy aldı. Tek adam istedi, istifa etmek zorunda kaldı. Bu mekanizmayı işleten kişi veya kişiler bize demokrasi dersi veremez' dedi.

Oluşturma Tarihi: 2017-04-09 18:53:06

Güncelleme Tarihi: 2017-04-09 18:53:06

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Leyla Gencer Tiyatro Salonu'nda yapılan Fox TV canlı yayında gazeteci İsmail Küçükkaya'nın sorularını yanıtladı. Küçükkaya'nın, "Son bir haftaya nasıl giriyorsunuz. İç duygunuz ne diyor?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, kampanyanın başından itibaren tüm vatandaşlara 18 maddeyi okumalarını, düşünmelerini, vicdanlarında tartmalarını, ondan sonra sandığa gitmelerini söylediğini belirtti.

AA'nın haberine göre; Ülkenin geleceği, bayrak, birlikte yaşama iradesini ortaya koymak için herkesin sandığa gitmesi gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliğinin herkesi ilgilendiren bir değişiklik olduğunu, anayasa değişikliğinin neyi getirdiğinin iyi bilinmesi, öğrenilmesi ve tartışılması gerektiğini söyledi.

"Gerek Cumhurbaşkanı, gerek Başbakan hatta Sayın Devlet Bahçeli bu referandumun ana omurgasına sizi oturtuyorlar. Siz neden bu kampanyanın ana omurgası oldunuz?" sorusunu yönelten Küçükkaya'ya, Kılıçdaroğlu şu yanıtı verdi:

"Bir düşman yaratmak ve o düşman üzerinden siyaset yapma anlayışı var. Bu yanlış ve demokrasilerde olmaması gereken bir anlayıştır. Birileri 18 maddeye evet oyu isteyebilir, bu onun en doğal hakkıdır. Ama vatandaşlara veya kendi kitlesine, neden vatandaşın evet oyu vermesi gerektiğini anlatması lâzım. Ama bunu anlatamıyorlar. O zaman ne diyorlar? 'Kemal Kılıçdaroğlu kötüdür, Kemal Kılıçdaroğlu şöyledir.'. Ben de dün Trabzon'da espri yaptım. Dedim ki arkadaşlara 'Bu 18 madde içinde Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik bir şey var mı? Acaba okuduk da atladık mı böyle bir şeyi?' Yok böyle bir şey. O zaman neden ben tartışılıyorum. Emin olun anlamakta zorluk çekiyorum. Neden?"

"Sayın Cumhurbaşkanı Yenikapı mitinginde şahsınıza yönelik eleştirel yaklaşımlarını sürdürdü, bu arada farklı bir yaklaşım da sergiledi. Dedi ki 'CHP'ye oy veren, gönül veren vatandaşlarıma da sesleniyorum; bu referandumda evet oyu verin' ve  sizin için 'bundan kurtulun' dediler. Bir değerlendirmeniz olur mu?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, CHP'de demokratik kuralların geçerli olduğunu, seçimlerin demokratik kurallarla yapıldığını, tek adamın arzusuna göre partinin şekillenmediğini söyledi.

"Başbakanlık'tan niye istifa etti?"

Kendilerinin eleştirildiğine değinen Kılıçdaroğlu, "Sayın Davutoğlu yüzde 49,5 oy aldı. AK Parti'nin en yüksek oyunu sağladı 1 Kasım seçimlerinde. Peki Başbakanlık'tan niye istifa etti? Vatandaş mı istedi? Kurultay yaptılar, kurultayda seçime girdi kaybetti mi? Hayır bunların hiçbiri olmadı. Tek adam istedi, istifa etmek zorunda kaldı. Bu mekanizmayı işleten kişi veya kişiler bize demokrasi dersi veremezler. Benim kalıp kalmayacağıma elbette partililer karar verir. Bu süreç, bir partinin genel başkanı gidecek, bir partinin genel başkanı gelecek süreci değil. Özellikle bunu, partiler arasında bir yarışmış gibi güçlü bir medya desteğiyle kamuoyuna sunmak istiyorlar" diye konuştu.

"CHP'ye gönül vermiş olup da Sayın Cumhurbaşkanı'nın çağrısına uyup, sizden kurtulmak için evet diyecek vatandaş olabilir mi?" sorusuna karşılık Kılıçdaroğlu, bir kişinin bile olmayacağını, vatandaşın bilinçli olduğunu belirterek vatandaşların, anayasa değişikliğinin Türkiye ve ülkenin geleceği için neleri getirdiğini, neleri götürdüğünü tartması gerektiğini dile getirdi.

"AK Parti'ye oy ve gönül vermişlere, siz nasıl seslenmek istersiniz?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliğinin bir kişi veya parti değil, ülke meselesi olduğunu, olaya böyle bakmak gerektiğini vurguladı.

"Sanki ömür boyu, 10, 20, 30, 40 yıl bir kişi yönetecekmiş gibi bir düşünceden herkesin kurtulması gerektiğini" belirten Kılıçdaroğlu, "Bu yetki, en sevmediğimiz adamın eline geçerse ne olur ve Türkiye'yi nasıl bir felâket bekler?" dedi.

"Bana terörü engelleyecek bir madde söyleyin"

Kılıçdaroğlu, "Sayın Cumhurbaşkanı ile bir programda bir araya gelseniz, ona ne demek isterdiniz bu referandumla ilgili" sorusuna, şu yanıtı verdi:

"Vatandaştan evet oyu istiyorsunuz ama bir gerekçe söyleyemiyorsunuz. Şimdi ben karşınızdayım. Evet demem için beni iknâ edin. Ben şunu söylerim; 15 yıldır siz hükümet değil misiniz? 15 yıldır siz terörü önlemek istediniz de ben karşı mı çıktım? Siz terörle mücadele konusunda bir karar aldınız da ben karşı mı çıktım? Terörle mücadele için parlamentoya bir kanun getirdiniz de biz karşı mı çıktık, başkaları karşı mı çıktı? 15 yıldır yapamadığınız bir olayı, anayasa değişikliği ile yapacağınızı söylüyorsunuz. Bana terörü engelleyecek bir madde söyleyin. 18 maddeden hangisi terörle mücadele maddesidir. Bir madde. Veremez, yok böyle bir madde."

Her partinin elbette tek başına iktidara gelmek isteyeceğini, kendi adayının Cumhurbaşkanı olmasını isteyeceğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Bizim de hedeflerimizde o var ama bunlar nasıl olur? Demokratik bir ortam içinde, eşit koşullarda olur. Ben devletin her türlü imkânını, arabalarını, uçaklarını, paralarını, televizyonlarını kullanacağım ondan sonra diyeceğim ki 'eşit şartlarda gidiyoruz.'. Hangi eşit şartlarda gidiyoruz? Eşit koşullarda yarışma demokrasinin olmazsa olmazıdır. Sadece CHP'liler için demiyorum, diğer partililer için de demiyorum, Allah aşkına Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy veren vatandaşlarıma sesleniyorum. Elinizi vicdanınıza koyun, 'biz eşit koşullarda referandum yapıyor muyuz, yapmıyor muyuz?' diye kendinize sorun" ifadelerini kullandı.

Kemal Kılıçdaroğlu "tek adam" konusuna ilişkin, anayasa değişikliğinin gerçekleşmesi halinde Cumhurbaşkanının bir kararnameyle, TBMM'nin çıkardığı kanunları tek başına çıkarabileceğini, devletin yapısı ve işleyişi, ekonomik ve sosyal haklarla ilgili kararı tek başına alabileceğini söyledi.

"Meclis'i feshedip yeniden seçime götürebilir"

"Sizin 'var' deyip de iktidar kanadının ve Sayın Cumhurbaşkanı'nın 'yok' dediği bir hüküm daha var. Anayasa değişiklik paketinde şöyle bir cümle; 'Cumhurbaşkanı seçimleri yenilemeye karar verirse.'. Siz diyorsunuz ki bu Meclis'in feshidir, iktidar diyor ki Meclis'in feshi değildir. Bu nedir?" sorusuna karşılık Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Bugünkü anayasaya göre 45 gün içinde hükümet kurulamazsa, Cumhurbaşkanı yine kendisi Meclis'i doğrudan fesih etmiyor, seçime götürmüyor, TBMM Başkanından görüş alıyor. Görüş aldıktan sonra ancak bunu hayata geçirebiliyor. Yeni modelde ise aynı şeyler var ama iki istisna var. Birincisi şu; hiçbir gerekçe göstermeden, Meclis'i feshedip yeniden seçime götürebilir."

Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop'un bir gazeteye verdiği demeci hatırlatan Kılıçdaroğlu, "(Sunduğumuz model esasen ABD'deki modeldir). Aslında böyle bir model değil, herkes bugün bunu artık çok daha net biliyor. 'Fesih yetkisini devreye sokacağız.'. Gerekçesi de şu; yani ülke ancak çok sıkıntılı bir döneme girerse, bir kilitlenmeyi aşmak için fesih yetkisi kullanılabilecek. Parlamentonun aklı yok mu? Parlamento hiç erken seçime gitmedi mi? Oturur kendisi kararını alır. O fesih değildir. Neden seçilen irade, kendi görev süresini, kendi sonlandırır. Yeniden seçime gidebilir." dedi.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın 9 Ocak 2017'de TBMM'de yaptığı konuşmaya değinen Kılıçdaroğlu, "(Cumhurbaşkanının bugünkü anayasamızın ilgili maddesine göre, Meclis'i belli şartlar oluştuğunda fesih yetkisi var mı? Var. Nitekim 7 Haziran seçimlerinden sonra Meclis seçimlerinin yenilenmesine karar verdi mi? Verdi.) Bizim anlattığımızı anlatıyor. Kim anlatıyor? Adalet Bakanı anlatıyor. Kimin Adalet Bakanı? Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Adalet Bakanı. Ben meclisi feshetme yetkisi var dediğim zaman itiraz ediyorlar. Sizin bakanınız söylüyor" diye konuştu.