CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Habertürk'e verilen ceza ile tank palet fabrikası satışına tepki göstererek "Dostlarımızla beraber demokrasiyi getireceğiz" dedi.
Muhalefet partileri arasında son dönemde sürdürülen ziyaret trafiği, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun ittifak ortağı Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal'ı ziyareti ile devam etti.
Muhalefet partileri arasında sıklaşan görüşme trafiği, siyasi kulislerde, ileriye dönük ittifaklar için "diyalog kapısını açık tutma" mesajı olarak yorumlanıyor. CHP'li üst düzey bir yönetici, Kılıçdaroğlu'nun ziyaretinin ne anlama geldiğini şu sözlerle ifade etti:
"Dostlarımızı ziyaret ediyoruz. Sonuçta bu ülkede demokrasi bileşenleri, adalet arayanlar bir araya geleceğiz. Türkiye demokrasiden yana olanlarla, tek adamdan yana olanları değerlendirecek. Genel Başkan da demokrasi, adalet talebi olan bütün partileri ziyaret ediyor."
Gültekin Uysal ile birlikte görüşme sonrasında gazetecilere açıklama yapan Kılıçdaroğlu da partisinin Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır'ın sözleri nedeniyle Habertürk televizyonuna RTÜK tarafından 5 program yayın durdurma ve para cezası verilmesini eleştirirken bir kez daha "dostlar" vurgusu yaptı:
"Bir televizyon kanalındaki tartışma programına, RTÜK tarafından ağır yaptırımların uygulanmasını demokrasi açısından asla kabul etmiyoruz. Eğer siz bağımsız, özgür bir yayın organını en ağır şekilde, yasalara aykırı olarak cezalandırırsanız bu doğru olmaz. Dünyaya bizde demokrasi vardır algısını yerleştiremezsiniz. Tam tersine baskıcı, otoriter bir yönetim olduğu algısını güçlendirmiş olursunuz. Sözünü ettikleri hukuk reformu bu galiba.
Ne olursa olsun 83 milyona, vatandaşlarıma ifade edeyim, Türkiye'mize huzuru ve demokrasiyi getirmeye kararlıyız. Dostlarımızla beraber arkadaşlarımızla demokrasiyi getirmeye kararlıyız."
TOBB Başkanına eleştiri
Kılıçdaroğlu, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile bazı sendikaların "tank palet fabrikası" polemiğinin ardından Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler'i ziyaretini de eleştirdi.
TOBB'un kaynaklarını siyasi iktidarın talimatlarına göre harcadığını savunan Kılıçdaroğlu, 20 milyar dolarlık tank palet fabrikasının Katar ordusuna "sıfır bedelle" verilmesini kabul etmeyeceklerini belirterek, "Tank palet fabrikasının Katar ordusuna peşkeş çekilmesi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne de ordusuna da, açıkça söylüyorum, ihanettir" dedi.
Kılıçdaroğlu, bir eski eski milletvekilinin Katar'ı kastederek, "Ekonomik olarak Türkiye'yi en kritik dönemlerde besliyorlar, para aktarıyorlar" yorumu yaptığını kaydederek, "Yahu ne zamandan beri Türkiye Cumhuriyeti devleti Katar'ın beslemesi oldu? Buna itiraz eden var mı? Bunu konuşan var mı? Bu yanlıştır diyen var mı? Bunu 'Türkiye Cumhuriyeti devleti Katar'ın beslemesi olamaz' diye düzelt diyen biri var mı? Yok. RTÜK var mı? Yok. Kanal yandaş kanal da onun için" dedi.
Kılıçdaroğlu, Libya'ya giden Türkiye'ye ait yük gemisinin, Alman fırkateyni tarafından durdurulup aranması sürecinde, beş saat boyunca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ulaşılamadığını söyledi. Kılıçdaroğlu şu görüşleri dile getirdi:
"Gemimizde arama yapılırken bildiriyorlar beş saat Türkiye Cumhuriyeti'nden haber alınamıyor. Arama yapacağız, izin veriyor musunuz diye. Beş saat ne oldu? Neden ulaşamadılar? Dört saatte ulaşamadılar, beşinci saatte Roma Büyükelçisi'ni arıyorlar. 'Türkiye'yi arıyoruz, kimse çıkmıyor telefona. Biz gemide arama yapacağız. Kuralımız budur. Ne diyorsunuz?' Roma Büyükelçisi de ulaşılamıyor. Neden, çünkü her şey bir kişiye bağlı, ona ulaşırsan karar alabiliyorsun, ona ulaşamazsan karar alamıyorsun."
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal da ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirirken, Türkiye'nin en büyük sorununun hukuk ve demokrasi olduğunu ifade etti.
Uysal, "Bir tarafta 200 milyon dolara borsanın yüzde 10'u satılırken diğer tarafta bu ülke 750 milyon dolarını bir lunaparkta kaybetti. İşlemeyen bir demokratik rejim problemi var. Dört nala felakete sürüklenen bir Türkiye var" diye konuştu.
Kaynak: BBC Türkçe