7 Haziran seçimlerine az bir süre kala liderler çalışmalarını yoğunlaştırıyor. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Zonguldak dönüşü verdiği röportajda seçimlerde kaybedenlerin bırakması gerektiğini, CHP'nin yüzde 35 oranında oy alacağını belirtti. Kılıçdaroğlu, CHP'den HDP'ye oy akışının olmayacağını, oyların AK Parti'den HDP'ye geçeceğini söyledi.
Yeni Şafak Gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi'nin sorularına Kemal Kılıçdaroğlu'nun verdiği yanıtlar şöyle:
Seçimlerde son düzlüğe girildi. Kampanyanızda değişiklik olacak mı?
Televizyon kampanyalarında bir değişiklik olacak. Takvim ayarlanıyor. Bu işin profesyonelleri tarafından herhalde yakında düğmeye basılacak.
Bu kampanyada CHP'den HDP'ye oy gittiği söyleniyor. Sizin tespitiniz ne yönde?
CHP'den HDP'ye oy kayacağını düşünmüyorum. Büyük ölçüde HDP'nin, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin tabanından oy alacağını düşünüyorum. Tabi bunu zaman gösterecek. Bize yapılan çalışmalardan, bize gelen bilgiler böyle. Tabi sonuç ne olur bilemiyorum.
YÜZDE 35'TE İDDİALI
Meydanları gördükten sonra CHP'nin oy oranıyla ilgili yeniden revize etme gereği duydunuz mu?
Yüzde 35 demiştim. Yine yüzde 35 rakamını tutturacağımızı düşünüyorum. Çünkü alanı görüyorum. Geçen seçimlerde bize biraz mesafeli olan ya da sempati duymayan veya şu ya da bu şekilde istikrar bozulmasın diye iktidar partisine oy veren bazı kesimler CHP'nin denenebileceğini, oy verilebileceğini düşünüyorlar.
İstikrar bozuldu herhalde…
İstikrar yok zaten. Çünkü hiç bir hedef tutmadı. Ne büyüme hedefi ne enflasyon hedefi ne kur hedefi ne işsizlik hedefi ne dış politika, ithalat-ihracat hedeflerinin hiçbiri tutmadı. Ortada bir istikrar yok zaten. Baktığınız zaman tümüyle istikrarsızlık hakim. Bunu sokaktaki vatandaş da görüyor. O nedenle yeni bir hükümet programına Türkiye'nin ihtiyacı var. Biz bunu yapabiliriz.
HDP'yi eleştirmemeniz bir eleştiri konusu oluyor. Bu konuda bir şey söylemek ister misiniz?
Dikkat ederseniz hiçbir siyasi partiyi eleştirmiyorum. Tamamen pozitif bir söylem geliştirmeye özen gösteriyorum. HDP de bir muhalefet partisi. Muhalefetin de muhalefeti eleştirmesi çok sağlıklı bir yol değil. Ne HDP'yi ne MHP'yi ne Saadet'i doğrudan eleştirmiyoruz. İktidara da doğrudan bir eleştiri getirmiyoruz.
İngiltere seçimlerinden kıyasla Başbakan bir çağrı yaptı. Orada kaybedenler bıraktı sizde kaybederseniz bırakacak mısınız?
Kaybedenlerin bırakması demokratik kültür olarak doğru bir kültür aslında.
