İHA'nın haberine göre, Aydın, MHP Genel Merkezi tarafından başlatılan inceleme ve yeni parti iddiaları ile açıklama yaptı. "Bizi bir araya getiren ruhun ocağı, Milliyetçi Hareket Partisi'dir" diyen Aydın, "Bu ocağı Başbuğumuz ateşlemiştir. Biz bu partide göz açtık, en büyük yolbaşçı Başbuğumuzun yanında bu ocağın harlanması için ateşe can verdik, ülkümüzü dağa taşa nakşettik. 15 yaşında bir MHP mitinginde başlayan ülkü yolculuğum kesintisiz bu mukaddes Ocak'ta geçti. Her zaman söylüyoruz, bir kez daha gururla ifade ediyoruz: Milliyetçi Hareket Partisi bizim baba ocağımız ve ana kucağımızdır. Milliyetçi Hareket Partisi bizim için bir heves değil, ilk ve son durağımızdır. Gözümüzü burada açtık, Allah'ın izniyle burada kapatacağız. Kırk küsur yıldır bu hareketi büyütmek için omuz omuza verdik, aşımızı, acımızı paylaştık" ifadelerini kullandı.
"TAVŞAN PARTİ İDDİALARI VE SENARYOLARINI TEBESSÜMLE İZLİYORUM"
"Hangi inceleme, hangi karar bu omuzdaşlığa son verebilir ki?" diye soran Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ne biz isteğimizle bu yuvadan koparız, ne de bizi yuvamızdan zorla söküp atabilirler. Koray Aydın'dan böyle bir hareket beklemek ve şahsıma böyle bir muameleyi reva görmek her şeyden önce ülkücü vicdanları tanımamaktır. Yeni oluşum ve tavşan parti gibi iddiaları ve senaryoları tebessümle ve ibretle izliyorum. Ülküdaşlarım, bozkurtların tavşan partisi olmaz, tek bir partisi olur o da Milliyetçi Hareket Partisi'dir. Aklında başka parti olanlarla da bizim hiç bir işimiz olmaz. Çünkü, biz yağmur nereye yağarsa tarlamızı oraya taşıyanlardan değiliz. Bunu herkes böyle bilsin ve aklının bir köşesine yazsın. Biz bu partiyi Başbuğumuzdan ve dava büyüklerimizden emanet aldık. Bugüne kadar verdiğimiz mücadele de o kutlu emanete sahip çıkma adınadır.Yüce Allah ömür ve izin verdiği müddetçe bu kutlu mücadeleyi sürdürmek azim ve kararındayız. Bundan hiç kimsenin en küçük bir şüphesi olmasın. Mücadelemiz, gayretimiz ve çabamız, MHP ve ülkücü hareketin birliği, bütünlüğü ve başarısı adınadır. Temel mücadele şiarımız, ülkücülük hukukuna zarar vermemek olmuştur. Bundan sonra da ülküdaşlık hukukuna zarar vermeden ve demokratik teamüllere uygun bir şekilde mücadelemiz kesintisiz devam edecektir."