Anadolu Ajansı'nın haberine göre; Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, TGRT Haber'de canlı yayınlanan "Neler Oluyor?" programda gündemi değerlendirdi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında düzenlenen PDY ile Mücadele Koordinasyon Toplantısı'na ilişkin bir soru üzerine Kurtulmuş, PDY ile mücadelede kapsamında ilk toplantının yapılmadığını belirtti.
Daha önce de Milli Güvenlik Kurulu'nda (MGK) bu konunun gündeme geldiğini anımsatan Kurtulmuş, "MGK'nın, Türkiye için öncelikli tehdit olarak kabul ettiği konulardan birisi de PDY olmuştur, onunla mücadele de Türkiye'nin öncelikli güvenlik meselelerinden birisi halini almıştır. Dolayısıyla daha evvel çeşitli kereler konuşulmuş olan bir konuyla karşı karşıyayız. Zaten ilgili bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları, devletin içerisine sızmış olan bu yapılanmanın unsurlarıyla mücadelesini sürdürüyor. Diğer taraftan da bu kara para aklama gibi diğer konularla ilgili de zaten bir çok dosya açılmış ve bu dosyalar üzerinden operasyonlar devam ediyor. Dolayısıyla bu, Sayın Başbakanımızın hükümet adına, bütün bu konulara ilişkin, ilgili bakan arkadaşlarımızı toplayıp bu konudaki gelişmeleri tekrar gözden geçirmesidir. Zaten devam eden bir mücadelede normal olarak yapılan bir koordinasyon toplantısı olarak bunu görmek lazım" diye konuştu.
"PDY" ile mücadele
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "PDY ile mücadele uzun yıllar alır mı? Bu mücadelede gelinen nokta nedir?" sorusu üzerine, bunu tasnif etmenin çok kolay olmayacağını söyledi.
Bunun birkaç yıllık bir iş olmadığını, uzun yıllar devletin içerisinde gizlenmiş, iş yapmış olan bir organizasyondan bahsedildiğini dile getiren Kurtulmuş, bunların ayıklanmasının bir vakit alacağını ifade etti.
Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Devlet, ele geçirilmesi gereken bir mekanizma gibi değil, devlet, hizmet edilmesi gereken, hizmet etmek için milletten oy alınarak iktidar olunan bir alan haline getirilmesi gerekir. Bununla ilgili AK Parti'nin geçtiğimiz 13-14 yılda attığı önemli adımlar var. Ama sonuçta ilanihaye sadece bir PDY meselesi olarak değil, bunu devletin ele geçirilmesinin önlenmesi olarak görmek gerekir. Sağdan say birkaç kişi soldan say birkaç kişi, bir araya gelip, 'devleti ele geçirmeye' kalkmasın. Herkes, siyasetçiyse gitsin oy alsın gelsin, iktidar olsun. Burada aslolan şey, devletin artık ele geçirilmesi mümkün olan bir kurum olmaktan çıkarılmasını sağlamaktır. Onun için bu mücadeleyi veriyoruz. Kim olursa olsun."
Ankara ve İstanbul'daki saldırıları
Ankara ve İstanbul'daki saldırılara ilişkin yeni bilgilerin olup olmadığı sorusuna Kurtulmuş, çok büyük oranda meselenin arkasındaki gerçeklerin ortaya çıktığını söyledi.
Bunların önemli bir kısmının kamuoyuyla paylaşıldığını dile getiren Kurtulmuş, bundan sonra ortaya çıkacak herhangi bir bilgi olursa hiç tereddütsüz kamuoyu ile paylaşacaklarını ifade etti.
Brüksel'e "terör" konusunda gösterilen hassasiyetin Ankara ve İstanbul'a aynı şekilde gösterilmediğinin hatırlatılmasının ardından, "Brüksel'deki patlamanın ardından bugün Fehriye Erdal'ın bazı görüntülerinin basına sızmış olması, Adalet Bakanı'nın bazı açıklamaları var. Bu yönde yeni bir gelişme olacak mı?" şeklindeki soru üzerine Kurtulmuş, Türkiye'nin terör konusundaki temel tezlerinin ne kadar doğru, ne kadar can alıcı olduğunun ortaya çıktığını söyledi.
"Türkiye'nin 'teröre mahkum olmuş bir ülkeymiş' gibi gösterilmesini doğru bulmuyoruz"
ABD Savunma Bakanlığının (Pentagon), İzmir, Muğla, Adana'da görevli askeri personelin yakınlarından bölgeden ayrılmalarını istemesiyle ilgili değerlendirmesi sorulan Kurtulmuş, terörün ne kadar hassas ve kuşkulu bir ortam oluşturduğunun ortada olduğunu söyledi.
Kurtulmuş, Türkiye olarak bütün sorumluluğun yerine getirildiğini kaydederek, "Bütün birimler en büyük hassasiyetle işlerini takip ediyor. Birbirini hiç tanımayan hücrelerin, hatta birbirleriyle hiç tanışmamış insanların bile bu terör eylemlerinde bir araya gelmesi, hatta ideolojik olarak birbirinden çok farklı örgütlerin birbirleriyle işbirliği yaparak işlerini kolaylaştırdığı çok sayıda örneklerle karşı karşıyayız. Dolayısıyla gerçekten kuşkulu bir ortam vardır ama bu sadece Türkiye'ye has bir şey değildir, bütün dünyaya has bir durumdur. Çok abartılı bir şekilde sanki Türkiye, gerçekten 'bütünüyle teröre mahkum olmuş bir ülkeymiş' gibi gösterilmesini doğru bulmadığımızı bir kere daha ifade etmek istiyorum" diye konuştu.
"Terör örgütleri ilk sefer Türkiye'de şehir savaşı veriyor"
Yüksekova, Nusaybin ve Şırnak merkezde polis ile askerin omuz omuza mücadelesinin devam ettiği belirtilerek, bundan sonraki sürecin sorulması üzerine Kurtulmuş, şunları söyledi:
"Başından itibaren hiçbir konuda ne Cizre'de ne Silopi'de ne de Sur'da bir takvim vermedik, bu doğru da değil. Burada tabii terör örgütleri ilk sefer Türkiye'de şehir savaşı veriyor. Kobani ve Kuzey Suriye'de aldıkları eğitimle de profesyonelleştikleri görülüyor. Ama buna mukabil, Türkiye'de güvenlik kuvvetlerimizin ilk sefer ortaya koyduğu son derece etkin çalışmalar var. Gerçekten -asker, polis, özel harekat- farklı güvenlik birimleri omuz omuza çok büyük koordinasyonla mücadeleyi sürdürdü."
"Hiçbir şekilde hiç kimsenin malına, mülküne bir ziyan gelmeyecek"
"İnşallah terörün yakıp yıktığı, taş taş üstüne koymadığı, insanlarımıza hayatı zehir ettiği bu ilçelerimizde, bu yerleşim yerlerinde hayatı eskisinde daha güzel hale getireceğiz" diyen Kurtulmuş, Cizre'de, Sur'da ve Silopi'de bir çok çalışmanın yapıldığını belirtti.
Kurtulmuş, "Cizre, Sur ve Silopi'deki vatandaşlarımız şundan emin olsun, hiçbir şekilde hiçkimsenin malına, mülküne bir ziyan gelmeyecek, evleri yakılmış, yıkılmış olan insanlara huzur içinde oturabilecekleri yerleri vereceğiz, kısa bir sürede" diye konuştu.
"Vatandaşın malına, mülküne el konulacak" şeklindeki dedikodunun doğru olmadığını vurgulayan Kurtulmuş, hiç kimsenin hak kaybı yaşamayacağına dikkati çekti.
İlk hedef yeni bir anayasa taslağını Meclis'e göndermek
Yeni anayasaya ilişkin Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Diğer partilerle uzlaşarak, yeni bir anayasa taslağını Meclis'e göndermeyi ilk hedef olarak kabul ederiz. Bunun için de samimi olarak diyolaga açık olduğumuzu bir kere daha ifade etmek isterim ancak bunu diğer partilerle müşterek olarak yapamayacaksak o zaman kendi anayasa taslağımızı parlamentoya sunarız, inşallah 367'yi buluruz, bulamazsak 330'u buluruz ve millete gideriz. Anayasa konusunda kimseyle kirli, pasaklı, kapalı bir pazarlığın içerisinde asla olmayız. Çünkü anayasa AK Parti'nin anayasası değil, milletin anayasası olacak."
"Tayyip Erdoğan bir dünya lideridir"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın her ABD'yi ziyaretinde ABD Başkanı Barack Obama ile görüşüp, görüşmeyeceği söylentilerine ilişkin Kurtulmuş, şöyle konuştu:
"Bu sözler şu aslında, 'Tayyip Erdoğan önemsiz bir adamdır' propagandasını yapmak için bunları yapıyorlar. Hayır, Tayyip Erdoğan bir dünya lideridir, Türkiye'nin seçilmiş ilk Cumhurbaşkanıdır, Türkiye'nin lideridir ve bu çerçevede gittiği her yerde itibar görür. Tayyip Erdoğan'ın siyasi gücü ya da Türkiye'nin siyasi olarak itibar görüp, görmemesi falanca ülkenin liderinin hangi sıklıkla görüştüğüyle alakalı değildir ama bizdeki bu beylerin zihni ters çalıştığı için isterler ki Türkiye hiçbir yere gitmesin, Türkiye'ye de kimse gelmesin."
"Miami'de tutuklanan Rıza Sarraf'la ilgili Türkiye'den ABD bir belge istedi mi?" sorusuna ise Kurtulmuş, "Hayır, hiçbir bilgi, belge istenmedi, devam eden dosya, açılmış olan dosya söz konusu ülkede, söz konusu şahısla ilgili devam eden hukuki bir süreçtir, Türkiye ile ilgili bir süreç değildir" cevabını verdi.