Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında AK Parti Genel Merkezinde yapılan MYK toplantısı sonrasında bir açıklama yapan Parti Sözcüsü Mahir Ünal, taşeron yasasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ile Maliye Bakanının MYK'da sunum yaptıklarını, yapılan çalışmalar neticesinde taşeron yasasına ilişkin son düzenlemelerin MYK'da yapıldığını söyledi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ile Maliye Bakanının MYK'da taşeron yasası ile ilgili bilgilendirme yaptıklarını belirten Mahir Ünal, "İnşallah 1 hafta içinde çok güzel haberler alacaklar ve kısa sürede yasalaştırılması için bugünkü MYK sonrası gerekli çalışmalar başlatılacak. Bugün MYK'mızda yapılan çalışmalara son düzenlemesi verildi" diye konuştu.
Uyum yasaları konusundaki çalışmaların da MYK gündeminde olduğunu kaydeden Ünal, "6271 sayılı Cumhurbaşkanı Seçim Kanunu uyum çalışması üzerine bir düzenleme ve çalışmanın içeriği, niteliği konusunda karşılıklı istişareler yapıldı. Cumhurbaşkanlığının herhangi bir nedenle boşalması halinde seçilecek cumhurbaşkanının göreve başlamasına kadar hangi süreçlerin işlemesi gerekiyor, o konuda gerekli değerlendirmeler yapıldı. Aynı anda cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği adaylığının bağdaşırlığı konusu tartışıldı. Cumhurbaşkanının varsa partisi ile ve grubu ile ilişkileri üzerine çalışmalar yürütüldü. 2010 referandumunda bizim gündeme getirdiğimiz ama referandumda 26 maddelik paketle yasalaşmayan siyasi partilerin kapatılmasını imkansız hale getiren, siyasi partileri kapatmak yerine siyasi partilerde suç işleyen kişilerin cezalandırılması konusunda bir düzenleme, yine bunun üzerinde çalışmalarımız devam ediyor" şeklinde konuştu.
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ve heyetinin ziyaretine ilişkin de açıklama yapan Ünal, "Ziyarette üç konu üzerinde duruldu. Milli manevi meselelerdeki duruşunu BBP paylaştı. Bu konuda Cumhurbaşkanımıza tam destek olduklarını ve bu meselelerde seçilmiş hükümetin yanında yer aldıklarını ifade ettiler. BBP'nin de şuanda devam etmekte olan uyum yasaları çalışmalarına ilişkin bazı önerileri vardı, bu önerilerini ve tekliflerini sundular" ifadelerini kullandı.
"DOĞAL İTTİFAKIN TEKNİK OLARAK KONUŞULMASI ŞUANDA HENÜZ DAHA GÜNDEMDE DEĞİL"
BBP'nin önerilerine AK Parti'nin nasıl yaklaştığına ilişkin soru üzerine Mahir Ünal, "Uyum yasaları komisyonumuz kademeli bir çalışma yürütüyor. Bir taraftan da kamuoyunda bazı meselelerin tartışılması ve bu yönde de AK Parti kendi siyasetini, pozisyonunu belirlemede bu tartışmalar oldukça faydalı. Sayın Destici bu konudaki önerilerini dosyalar halinde bize sundu. Biz bunları değerlendirip genel sekreterler düzeyinde bu görüşmeler daha sonra da gerçekleştirilir" dedi.
Seçim ittifakına ilişkin soru üzerine Ünal, "Aslında doğal ittifaklar, kaçınılmaz olarak teknik çerçevesi belirlenmiş ve prosedürleri tamamlanmış süreçlere bizi taşıyor. Özellikle 15 Temmuz sonrası Türkiye'de milli, yerli ve kendi değerlerine bağlı, tam bağımsız Türkiye'yi savunun unsurlar bu konuda görüşlerini açıklayarak nihayetinde toplumsal ve doğal olan bu süreci siyasal olan ve seçimlere dönük olan teknik bir sürece evrilecektir kaçınılmaz olarak. Doğal ittifakın teknik olarak konuşulması şuanda henüz daha gündemde değil. Bu ittifakın karşılıklı görüş alış verişleri, taraflarının konunun kamuoyunda tartışılmasına dönük demeçleri, bunlar bir süre sonra tarafların yetkili kurullarının görüştüğü süreçlere dönecektir. Ama şuanda bu henüz siyasi partilerin kurullarının teknik olarak görüştüğü süreçlere dönüşmüş değil" diye konuştu.
"BU YASA İLE İLGİLİ OLAN KARDEŞLERİMİZİ MUTLU EDECEK BİR DÜZENLEME OYACAK BU"
Taşeron düzenlemesinin ne zaman Meclise geleceği konusuna açıklık getiren Mahir Ünal, "Burada üç kademeli bir çalışmadan söz ediyoruz. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı çalışmayı tamamladıktan sonra çalışmalarını MYK'ya sundular. MYKdaki son halinden sonra Bakanlar Kurulu ve Meclis AK Parti grubu bu konuda son değerlendirmelerini yapıp, bunun yasalaşması konusundaki adımlar 1 hafta içinde atılacak. Gerçekten uzun süreden beri taşeron yasasını bekleyen ve bu yasa ile ilgili olan kardeşlerimizi mutlu edecek bir düzenleme oyacak bu" şeklinde konuştu.
"SEÇİM KANUNU ÇALIŞILIRKEN BARAJ KONUSU DA ÇALIŞMALARIN İÇİNDE GÜNDEME GELİYOR"
AK Parti'nin seçim barajına yönelik bir çalışması olup olmadığının sorulması üzerine Ünal, "Biz uyum komisyonu çalışmalarında doğal olarak Siyasi Partiler Kanunu ve Seçim Yasası da gündemimizde. Biz bir taraftan da 2012'de kamuoyunun gündemine sunduğumuz, tartışılmasını istediğimiz 3 seçenekli bir teklifimiz vardı. Daraltılmış bölge 5'li sistem, dar bölge ve mevcut sistemin iyileştirilmesi. Bizim daha çok üzerinde çalıştığımız daraltılmış 4'lü ya da 5'li sistem ve dar bölge sistemi. Bu çalışmalar devam ederken, Seçim Kanunu çalışılırken baraj konusu da çalışmaların içinde gündeme geliyor. Biz nihai karar kamuoyu ile paylaşacak noktada değiliz" ifadelerini kullandı.
"HER NOKTADA İTTİFAK KONUSUNDA TEMAYÜLÜMÜZÜ ZATEN PAYLAŞTIK"
"MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin cumhur ittifakı gündeme geldi mi?" sorusuna cevap veren Mahir Ünal, "O konuda Sayın Cumhurbaşkanımız daha önce düşüncesini ifade etmişti. Biz MHP ile sonuna kadar ittifak yapma konusunda, Türkiye'nin siyaset üstü konularının, milli meselelerinin söz konusu olduğu her noktada ittifak konusunda temayülümüzü zaten paylaştık" dedi.
"GİTSİNLER İLGİLİ SAVCILIĞA SUNSUNLAR"
PYD-DEAŞ ittifakının Rakka'da deşifre olması ve SDG Sözcüsü Talal Silo'nun açıklamalarının aslında bölgede hangi oyunların oynandığını, DEAŞ ile mücadele adı altında ne yapılmak istendiğini deşifre etme açısından bu konuların son derece dikkate değer olduğunu belirten Ünal, "Bu noktada birilerinin ısrarla 'cambaza bak' stratejisi ile New York'ta devam eden bir dava üzerinden ısrarla oluşturmak istediği tartışmaların bu iki temel stratejik konuyu göz ardı etmemesi gerektiği de dikkatlere sunuldu. Uzun bir zamandan beri bölgede oynanan oyunun bu iki olay adeta deşifresi mahiyetindeydi. Uzun süre sistematik olarak içeride CHP ve HDP eli ile Türkiye'yi DEAŞ'ı desteklemekle suçlayanların aslında DEAŞ ile işbirliği yaptığı ortaya çıktı. PYD ve YPG'yi bir terör örgütü olarak ısrarla görmeyen, CHP'nin, 'PYD'de partilerden bir partidir CHP ve HDP gibi.' Açıklamasının aslında Talat Silo tarafından nasıl çürütüldüğü, PKK ile SDG'nin ilişkisi deşifre oldu. Geçtiğimiz günlerde Kemal Kılıçdaroğlu katıldığı bir programda, 'Biz stratejimizi başarılı bir şekilde uyguladık. Şimdi stratejimizin ikinci adımındayız' dedi. Stratejilerinin ikinci adımını da hem grup başkan vekilleri hem parti sözcüleri açıkladı. 'Salı günü bir takım belgeler açıklayacağız' tarzında bir ifade kullandılar. Burada AK Parti iktidarı, siyaseti bir devlet yönetme sorumluluğunu üzerine almış ve devletin yönetimi, iktidarın sorumlulukları, Türkiye'nin öncelikleri, sınır güvenliğinden hava savunma sisteminin kurulmasına, ekonomisinden taşeron yasasını bekleyen vatandaşımıza kadar önemli öncelikleri varken, ısrarla CHP bir strateji ile Türkiye'nin gündemini adeta yalanlarla, iftiralarla rehin almaktadır. Bu yapılanların neye hizmet etiği son derece açıktır. Bundan sonra CHP'nin açıklayacağı belgelerin hiçbir şekilde bizim siyasetimizin gündeminde yer almayacağını, bu son olayda olduğu gibi, ortaya attıkları iddialarla ilgisi olmayan, ortaya attıkları iddiayı ispat eder nitelikte olmayan bazı belgeler paylaştılar. Biz de bu belgelerin yeri mahkemelerdir dedik. Ellerinde belgeler varsa mahkemeler orada. Gitsinler ilgili savcılığa sunsunlar. TBMM mahkeme değildir. Türkiye'nin öncelikleri, daha acil bir gündemi var. Bundan sonra açıklayacağı belgelerle ilgili gitsinler mahkemeye başvursunlar" açıklamasında bulundu.