Eski Adalet ve İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, 1 Kasım seçimlerinde AK Parti'ye destek vereceğini açıkladı. Ağar, AK Parti'nin başarı çizgisinin yukarıya doğru taşıyacağını kaydetti.
"BİRÇOK HİZMETLER YAPILMIŞTIR"
Elazığ'da yerel bir televizyon kanalına telefonla bağlanan eski Adalet ve İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, gündemdeki konulara ve seçime ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'nin layık olduğu huzurlu, rahat günlere kavuşmasına 1 Kasım seçimlerinin vesile olacağını belirten Ağar, "Türkiye zor dönemlerden geçiyor. Sıkıntılı dönemlerden geçiyor. Kabul etmek lazım ki 13-14 yıldır iktidarda olan AK Parti var. Tabii bir parti için çok uzunca bir süredir. Birçok hizmetler yapılmıştır. Çok doğru ve çok iyi şeyler yapılmıştır. Elbette ki bu kadar uzun bir dönemin getirdiği bir takım sıkıntılarda olacaktır. Bu sıkıntılardan da muhtemeldir ki tabi iktidar partisi ders çıkarmak suretiyle daha iyisini, daha doğrusunu yapmak durumunda olacaktır. Türkiye bir yandan ekonomik kalkınmasını başarmak bir yandan da kendi başına musallat olmuş terörle mücadele etmek durumunda olan bir süreyi yaşamaktadır. Bunun da kolay olmadığı ortadadır. Demokrasinin hür düzenin olduğu yerde silah asla kabul edilemez. Dolayısıyla çıkılan bir yol silahlı eylemler vasıtasıyla sabote edilmiştir. Kabul etmek lazım ki buradaki bir takım ihmaller yüzünden büyük boyutlarda gelişti olaylar fakat bunlara yönelik şimdi tedbirler daha müessir bir biçimde alınıyor" dedi.
"VATANDAŞLAR PKK'YA KARŞI TAVIR KOYMALI"
Terörle mücadelenin topyekun bir iş olduğunu vurgulayan Ağar, "Sadece devlet güçlerinin dışında milletinde en azından manevi desteğinin bu işin arkasında olması gereği vardır. Hiç şüphesiz ki vardır. Ancak şimdi bir fırsat öne geldi seçim dolayısıyla özellikle Doğu ve Güneydoğu vilayetlerimizde son derece iyi gelişen şartlar, ekonominin gelişmesi ve kalkınmasına süratli bir şekilde tamamlamaya doğru giderken büyük bir durgunluğa girildi. Küçük esnaftan tutun büyük yatırımcılara kadar herkes meselenin dışarısında kalma durumunda oldu. Halbuki bu süreçte kabul etmek lazım ki çok ciddi kamu yatırımları oldu. Her taraflar çift yol oldu. Hastaneler, hizmet götürülmeyen köy kalmadı. Havalimanları, ulaştırma alt yapısı, barajlar, sulamalar bütün bunlar Doğu ve Güneydoğu'da yüksek bir kalkınmanın müjdecisi olarak gelişiyordu. Tabi dolayısıyla bu şartlar bir durgunluğa sebebiyet verdi. Bunun açılması lazım, bunun açılması içinde tabi ki tek demokratik yol seçimdir. Burada ben Doğu ve Güneydoğu'da vatandaşlarımızın PKK'nın yapmış olduğu bu eylemlerin karşısına tavır koyacak. Vatandaş nasıl tavır koyacak. Eline silah alıp sokağa çıkacak hali yok. Bunu devlet güvenlik güçleri yapacak. Vatandaş da seçimde koyacağı tavırla gidilen yolun yanlış olduğunu ve doğru yolda mücadele edenlere destek verilmesini sağlamak suretiyle bu gidişi yeniden normale çevirmenin bir ateşleyicisi olacak. Bir yol göstericisi olacak. Ondan sonra da zannediyorum ki bu yanlış yola sapanlara da bir ders olacak. Bu da silahsız şekilde meselenin halledilmesi konusunda vatandaşın yol göstericiliğiyle yeniden umutlar ve umut dolu günlere dönmüş olacağız. Ben bunu önemli bir kavşak olarak görüyorum" diye konuştu.
"ÖNEMLİ İŞLER BAŞARILMIŞTIR"
Meseleye merkez sağ penceresinden baktıklarına dikkat çeken Ağar, şunları kaydetti: "Merkez sağın en temel vasfı ekonomiyi sürekli büyütmemizdir. Büyük mega projelerle ve kalkınmacı hamleleriyle yol alan bir siyasi çizgidir. Bugüne kadar Türkiye'de bu oldu. Boğaz köprülerinin üçüncüsü yapılıyor. Marmaraylar, büyük oto yollar bunlar ticareti büyük çapta geliştiriyor. Bugün Habur'a kadar giden ticaret yolları yapılıyor. Çift yollar, otobanlar, bir taraftan Doğubeyazıt'a, İran'a doğru giden yollar, bir taraftan Van'dan doğru yollar bütün bunlar bir araya geldiği vakit ülkenin yeniden bir huzura, yeniden bir istikrara, yeniden bir güce karışması mecburiyeti vardır. Bunun yolu da bu seçimden geçmektedir. Dolayısıyla kabul etmek lazım ki Tayyip Bey'in liderliğinde bunlar önemli ölçüde başarılmıştır. Bunların yeniden yapılabilmesi için görmek lazım ki bu imkanlar vardır. Bunların hepsi yapılacaktır. Elbette ki bütün siyasi partiler ülkenin hayrı için çalışmak gibi bir kaderle karşı karşıyadır ama bu niyette olmak başka becerebilmek, başarmak başka ben bu noktada mevcut iktidar partisinin, bu başarı çizgisinin yukarı doğru, bu mevcut olaylardan da ders çıkarmak suretiyle yukarı doğru taşıyacağı kanaatim vardır. Bu kanaatimi de sizlerle paylaşmış oluyorum."