MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, partisinin adet ve teamülleri doğrultusunda ülkücü iradenin normal yollardan tecellisini beklemek yerine onu yargı erkinin vereceği karara mahkum etme teşebbüslerinin doğrudan ülkücü iradeyi hedef aldığını belirterek, bu girişimlerden bir sonuç çıkmayacağını, ülkücü iradenin, siyasi geleneklerine aykırı yöntemlerle onu zorlayanlara gereken dersi zamanı geldiğinde vereceğini bildirdi.
Yalçın, yazılı açıklamasında, Milliyetçi-Ülkücü Hareketin fikriyatını oluşturan, 47 yıllık onurlu geçmişinden bugüne taşıyan, ayakta dimdik tutan ve onu besleyen şeyin; sahip olduğu değerler bütünü olduğunu vurguladı.
Bu değerlerin yaşatılması, davalarının yaşatılması anlamına geldiğine işaret eden Yalçın, şöyle devam etti:
"Ne var ki uzun bir süreden beri sosyal medyada, kendini ülkücü olarak tanımlayan veya öyle olduğunu iddia eden bazı kimseler tarafından çeşitli bahanelerle Milliyetçi-Ülkücü Hareketin siyasetteki temsilcisi olan MHP'yi, MHP'nin Genel Başkan ve yönetimini hedef alan hafif meşrep ve ahlak dışı paylaşımlar yapılmaktadır.
Camiamızın kutlu geleneklerine ve ülkücü ahlakına aykırı ifadelerle dolu bu paylaşımlar, 'dava' kavramının ifade ettiği değerler bütünüyle asla bağdaşmamaktadır. Üstelik bu paylaşımlarda, MHP camiasının sicilli düşmanlarıyla bilhassa medyada 'fitne saçma' geleneğinin temsilcileri olan ve bir bardak suda koparmaya çalışan bazı ahlaksız köşe yazarlarının referans alındığı görülmektedir.
Oysa Türk milliyetçilerinin yapması gereken şey; bu gibi zavallıların bütün Milliyetçi-Ülkücü camiayı aşağılayan yorumlarını tenkit malzemesi olarak kullanmak yerine, onlara gereken cevabı vermek olmalıdır. Çünkü onlar, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin şahsında hem partinin kurumsal kimliğini hem o makamın manevi şahsiyetini ve hem de bütün camiamızı tahkir etmektedir. Onların ahlak dışı ve yakışıksız yorumlarını referans göstermek; onların ekmeğine yağ sürmek, kendi ayağına kurşun sıkmak anlamına gelmektedir."
SUNİ KURULTAY GİRİŞİMLERİ
Semih Yalçın, maksatlı ve kötü niyetli tenkitleriyle camialarının insicamı bozmaya, birbirlerine olan inanç ve itimatlarını ortadan kaldırmaya çalışan "bozgunculara" fırsat verilmemesi gerektiğini vurguladı.
Yalçın, açıklamasında, şu ifadeleri kullandı:
"1 Kasım seçimlerinden sonra geleneklerimize, fikirlerimize, dokumuza, meşrebimize, siyaset ve insan anlayışımıza aykırı birtakım yollarla başlatılan 'suni' kurultay girişimleri; nihayet mahkeme kapılarına kadar uzanmış, yargı yoluyla MHP'yi kayyuma teslim etme çabasına dönüşmüştür. Yani Türk milliyetçilerinin mukaddes ve mübarek davası, davalık olmuştur.
Siyaset yapma ve siyasette çözüm üretme yolları bellidir. Normal istikametten gitmek varken yargı tasarrufu altında politik çıkar temin etme çabasının arkasında iyi niyet aranmaz. MHP; zaten günü geldiğinde, 2018'in Mart'ında kurultayını yapacaktır. Üstelik ilçe kongreleri bu yılın ekim ayında başlayacaktır."
MHP Genel Başkanlığına aday olmanın, gerekli şartları taşıyan her ülkücünün hakkı olduğuna dikkati çeken Yalçın, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Ancak bu konuda iyi niyet ve sağduyu içeren, 'davaya hizmet' gayesi güden davranış; MHP'nin geleneklerine zarar vermeden olağan kurultay sürecinin akışına göre hareket etmek ve kurultayda resmen aday olup değerli delegelerimizin karşısına çıkmaktır.
Ne var ki, MHP Genel Başkanlığına aday olduğunu açıklayanlar ve o yolda ittifak edenler tarafından bu yapılmamış, delege iradesi yerine mahkeme kapıları tercih edilmiştir. Böylece söz konusu müteşebbislerin amacının üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek olduğu anlaşılmıştır."
Semih Yalçın, açıklamasında, Türkiye tarihinin en zor günlerini yaşadığını, mevcut iktidar tarafından rejimin şekli ve niteliğinin değiştirildiğini, demokratik parlamenter sistem yerine dikta rejimi kurulma çabalarının devam ettiğini savundu.
"GEREKEN DERS VERİLECEK"
Sorunların tek çözüm adresinin partisi olduğunu ifade eden Yalçın, şunları kaydetti:
"MHP'nin performansını, enerjisini ve gücünü suni kurultay tartışmalarında harcamak, partimizi kişisel ihtiraslar ve şahsiyatın çıkmaz sokağına yönlendirmeye çalışmak çok büyük vebaldir. MHP'yi geleneklerinden uzaklaştırarak mahkeme koridorlarına sürüklemeye çalışanlar ve onlara alet olanlar, bu vebal ve sorumluluğun altından kalkamayacaktır.
Adet ve teamüllerimiz doğrultusunda ülkücü iradenin normal yollardan tecellisini beklemek yerine onu yargı erkinin vereceği karara mahkum etme teşebbüsleri, aslında doğrudan ülkücü iradeyi hedef almıştır. Bu iyi niyetten yoksun ve acul girişimlerden bir sonuç çıkmayacağı gibi; ülkücü irade, siyasi geleneklerimize aykırı yöntemlerle onu zorlayanlara gereken dersi zamanı geldiğinde verecektir."