Bahçeli'nin açıklamaları şöyle:
Türkiye'nin öncelikli sorunu bölücü terördür.
Türk milleti terörizmin hain planlarına, terör örgütlerinin kanlı saldırılarına baş eğmeyecek ve diz çökmeyecektir.
Biz TBMM'de terörist istemiyoruz. Terör örgütüne eleman devşiren, sözde kürdistan propagandasıyla sabrımızı kemiren HDP'yi Türk siyaset ve demokrasi hayatında bir saniye bile görmeye tahammül edemiyoruz. Hiç bir HDP'linin çıkıp terör saldırısını kınadığını gördünüz mü?
Terör sevdalıları meclis koridorundadır, dokunulmazlığı derhal kaldırılmalıdır.
HDP'yi küstürmemek için kırk dereden su taşıyanlar, PKK'yı incitmemek için suya sabuna dokunmadan kaçınanlar samimiyet fukarası, millet ve milliyet muhalifleridir.
Ey zillet partileri çekinmeyin; yürekliyseniz itiraf edin, 'PKK bomba tuzakladı ve sonra da patlattı' derseniz sadece adam olursunuz.
Kılıçdaroğlu'na bakarsanız, Suriye'ye barış getireceğiz yalanını dinlersiniz. CHP genel başkanı, İBB'de terörle ilişkili olanların işe alınmasıyla ilgili teştigte örevli olan müfettişlere aleş püskürüyor. Çünkü korkuya kapılıyor.
Bize Saray'ın sözcüsü diyen Kılıçdaroğlu, Kandil'in teşrifatçısı, Kandil'in termikçisi, Kandil'in tedarikçisidir. Kılıçdaroğlu, yalanı avuç avuç içiriyorsun da yeri geldiğinde bir damla gerçeği yutmaya cesaret edemiyorsun.
Soruyorum, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanmış DİAYDER iddianamesinde Kılıçdaroğlu'nun adı geçiyor mu, geçmiyor mu? Bu zat terör aparatı DİAYDER'in bölücü mensuplarıyla toplantı yaptı mı, yapmadı mı? Saklanma Kılıçdaroğlu, adamsan bu soruların cevabını ver.
Terör bitecek, bölücülük bataklığı kurutulacaktır. Türkiye terörün belin kırıp başını ezdikten sonra ekonomik olarak sıçrayacak, milli birlik alanında güç katacaktır.
MHP'yi Kürt düşmanı göstermeye gayret eden sicili lekeli şerefsizlere diyorum ki, bizim Kürt kökenli kardeşlerimize duyduğumuz muhabbet ve hürmet, sizin tahayyül ve tasavvur sınırlarınızın alamayacağı kadar derindir, köklüdür. Bu ülke benim diyen herkes özbeöz kardeşimizdir.
Türkiye'nin 2023 yılına bölücü terörün başını kaldıramayacak ölçüde yere sererek gireceğinden, bu belanın tamamıyla hayatımızdan sökülüp atacağından en küçük kuşku duymuyorum.”