MHP lideri Bahçeli: Uluslararası Ceza Mahkemesi zulmün hesabını İsrail devletinden sormalı
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İsrail'in saldırılarına tepki göstererek 'İsrail yaptıklarının bedelini ödemelidir. Uluslararası Ceza Mahkemesi zulmün hesabını İsrail devletinden sormak mecburiyetindedir' dedi.

Oluşturma Tarihi: 2021-05-11 17:40:09

Güncelleme Tarihi: 2021-05-11 17:40:09

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, gündemde yer alan konulara ilişkin olarak yazılı bir açıklamada bulundu. Beşeriyetin çok tehlikeli bir yol ağzında, vahim bir darboğazda olduğunu ifade ederek sözlerine başlayan Bahçeli, "Dünya genelinde yaygınlaşan sert kutuplaşmalar sıcak çatışmalarla, serpilen çarpıklıklarla günbegün derinleşmektedir. İnsan ve inanç haklarına yönelik seri suikastlar maalesef kahredici düzeylerdedir" dedi.

Bu noktada İsrail'in saldırılarına değinen Bahçeli, "İsrail, mübarek Ramazan ayı boyunca kanlı yüzünü, karanlık yönünü bir kez daha, üstelik pervasızca ve pişkince gösterime çıkarmıştır. İslam toplumlarının iç çelişkilerinden ve katılaşan ihtilaflarından istifade eden İsrail hükümeti özellikle Doğu Kudüs ve Batı Şeria'da terör estirmiştir" diye yazdı. 'FİLİSTİN SİYONİST KUŞATMA ALTINDADIR'

Uluslararası toplumun gözü önünde insanlık suçu işlendiğini belirten Bahçeli, "Filistinli sivillere hiçbir inancın kabullenmeyeceği baskı, dayatma ve şiddet uygulanmaktadır. Harem-i Şerif'in statüsünü hedef alan, Müslümanların haremi ismetine kast eden İsrail'in uluslararası hukuka aykırı eylem ve politikaları sabırları, sınırları ve sinirleri aşacak boyuttadır" ifadesini kullandı. Bahçeli, şöyle devam etti:

"İşgal altındaki Doğu Kudüs'ün Şeyh Cerrah ve Silvan Mahallelerinde yaşayan Filistinli masumların zorla göç ettirilmesi, Yahudi yerleşimci terörünün bitmek tükenmek bilmeyen tahrikleri Ramazan boyunca azalmak şöyle dursun, iyice kontrolden çıkmış, kanlı olayların önünü açmıştır.

Filistin Siyonist kuşatma altındadır. İsrail güvenlik güçleri en iyi bildikleri terör yöntemlerini kullanarak Filistinli sivillere ateş yağdırmaktadır. Nitekim Gazze Şeridi'nde bulunan Beyt Hanun Bölgesi'ne dün gerçekleştirilen hava saldırısında 9'u çocuk olmak üzere 24 Filistinli kardeşimiz hayatını kaybetmiş; 103'ü de yaralanmıştır. İsrail'i kınıyor, katlettiği masumlara Allah'tan rahmet, yaralılara geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum."

'İSRAİL YAPTIKLARININ BEDELİNİ ÖDEMELİDİR'

Bahçeli, Arap Ligi başta olmak üzere Avrupa Birliği'nden (AB) ABD'ye kadar birçok ülke ve çevreden cılız kınama mesajlarından başka müessir ve müdahaleci hiçbir tepkinin görülmediğini söyledi.

"Bu kapsamda uluslararası kamuoyunun trajik gelişmeler karşısındaki tutumu ve suskunluğu kaygı verici niteliktedir. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin acil toplanma kararı yeni bir oyalama sürecini başlatmamalıdır" diyen Bahçeli, "İslam İşbirliği Teşkilatı'yla Arap Ligi'nin somut ve caydırıcı adımlar atması, Filistin'in kanayan yarasını pansuman tedavilerle geçiştirmekten uzak durması yegane öncelik olmalıdır" çağrısında bulundu.

Bahçeli, "İsrail yaptıklarının bedelini ödemelidir. Uluslararası Ceza Mahkemesi zulmün hesabını İsrail devletinden sormak mecburiyetindedir. Müslüman Türk milleti Kudüs'ün çiğnenmesine, mescitlerimizin silahların gölgesinde tutulmasına tahammül etmeyecektir. Bütün İslam toplumları tarih önünde ve Allah indinde sorumluluk altındadır. İsrail hükümeti mukaddesatımıza ve Müslümanların ibadet haklarına saldıracak kadar barbardır, vandaldır, vahşidir" ifadesini kullandı. 'KUDÜS, SİYASİ VE SİYONİST HESAPLARA KURBAN EDİLEMEYECEKTİR'

Mescid-i Aksa'ya yapılan saygısızlığın kesif ve kategorik bir düşmanlık olduğunu dile getiren Bahçeli, "İsrail'in bu şeytani politikaları dinler ve medeniyetler arasındaki uyum ve denge arayışlarına hem darbe hem de yeni cepheleşmelerin davetçisidir. Kudüs demek İslam'ın onuru demektir. Kudüs demek üç semavi dinin barış ve kardeşlik içinde yaşadığı kutsal belde demektir" dedi. Bahçeli, şunları kaydetti:

"Müslümanların Kudüs'ten tasfiye, tahliye ve tecrit edilmesi Ortadoğu'nun, hatta tüm dünyanın koronadan daha şiddetli bir yıkıma sürüklemesine yol açacaktır. Kudüs, siyasi ve Siyonist hesaplara kurban edilemeyecektir. Olayların önü alınmazsa dünya, sonu ve sonucu dehşetle pekişmiş yeni bir girdabın içine savrulacaktır.

1967 işgalinden önceki sınırların geçerli olması kaydıyla, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve uluslararası alanda tanınmış, egemenlik hakları teyit edilmiş Filistin devletinin varlığı bölgesel istikrar, huzur ve kalıcı barış için önşarttır. Milletimiz mazlum kardeşlerinin yanındadır. İsrail yayılmacı ve nefret saçan politikalarından daha fazla kan dökülmeden vazgeçmelidir. Mescid-i Aksa inancımızın iffeti, kıblemizin ilkidir. Türk milleti hafızasında yıllardır hasretle ve hüzünle taşıdığı Kudüs'ün teslimine göz yummayacak, bu rezalete seyirci kalmayacaktır. Zulüm son bulmazsa intifada başta olmak üzere, her seçenek Müslüman vicdanların gayesi olmalıdır."