Dolar

34,5424

Euro

36,0063

Altın

3.006,41

Bist

9.549,89

'Mısır'da idamlar her an gerçekleşebilir'

Rabia Platformu Koordinatörü Cihangir İşbilir, darbe yönetiminin istediği ortamı yakaladığında idamları gerçekleştireceğini söylerken, 'Bir sabah uyandığımızda idamların gerçekleşmiş olduğunu okuyabiliriz' dedi.

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-07-05 11:44:37

'Mısır'da idamlar her an gerçekleşebilir'

Milat Gazetesinden Özlem Doğan'ın haberine göre, Rabia Platformu Koordinatörü Cihangir İşbilir Muhammed Mursi ve arkadaşlarına verilen idam kararlarını ve olası gelişmeleri değerlendirdi.

'BİRDEN ÇOK DAVA AÇMAK BİR TAKTİK'

Mursi ve diğer sanıklar hakkında birden fazla dava bulunduğunu ve arka arkaya dava açmanın darbe yönetiminin bir taktiği olduğunu ifade eden Cihangir İşbilir, “Oluşturmaya çalıştıkları korku rejimini güçlendirip tabana yaymak istiyorlar. Alınan kararları darbe yönetimi içte ve dışta koz olarak kullanıyor. Bu kararlar darbe yönetiminin aldığı siyasi kararlar gibi görünse de İsrail başta olmak üzere ABD ve AB'nin bir kısmı da bu davaya müdahil oluyor” dedi.

SİSİ ELİ KANLI BİR KATİL

Sisi'nin Rabia meydanında 10 saat içinde 1500 kişiyi katleden eli kanlı bir katil olduğunu söyleyen İşbilir,  “Sisi insanları yakarak öldürdü. Böyle birini her türlü kullanabilirsiniz. Müftüler bile bağımsız değil, onlar bile darbeye destek verdiler” diye konuştu.

ANİDEN İDAM EDİLEBİLİRLER

Darbe yönetiminin istediği ortamı yakaladığında idamları gerçekleştireceğine dikkat çeken İşbilir sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir sabah kalktığımızda ‘Mursi ve Biltaci'nin bu sabah idamı gerçekleşti' haberlerini okuyabiliriz. Elbette ardından kitlesel eylemler gerçekleşecek. ABD ve diğer ülkeler derin kaygılarını dile getirilecek. Ama sadece o kadar.”

ABD SİSİ'YE SOPA GÖSTERDİ

ABD'nin Mursi'nin idam kararı için siyasi motivasyon tabirini kullanarak Sisi'ye sopa gösterdiğini vurgulayan İşbilir, “Sisi'ye aşırı gidersen seni değiştirebilirim mesajı veriyor olabilirler. Mısır tarihine baktığımızda bu çok da zor bir durum değil. Diktatörün içerde manevra kabiliyeti kalmayınca bir suikastla ya da başka bir şekilde daha ılımlı bir isim yerine getirilebilirler” şeklinde konuştu.

HALK İNTİKAM ALMAK İSTEYEBİLİR

ABD ve AB idamlara karşı olduğunu söylese bile Sisi'nin idamları gerçekleştirebileceğini ifade eden İşbilir, Sisi'nin sokağa çıkıp yürüyemeyecek bir katil olduğunu söyleyerek şöyle devam etti: “Biri kalkıp kişisel olarak ondan intikam almak isteyebilir. Sokağa çıkıp gösteri yapan insanları öldüren bir diktatörden bahsediyoruz. Sisi kendisinin ABD ve diğer ülkeler tarafından gözden çıkarıldığını anladığı an idamları gerçekleştirir.”

ÇOCUKLAR KAYBOLUYOR

Mısır halkının darbeyi en ücra köylerde bile hissettiğini söyleyen İşbilir, “Önce şehirler bundan etkilendi ama şimdi her şey çok farklı. Çünkü kolluk kuvvetleri, insanların sokağa çıkmaktan korktuklarını bildiği için her türlü zulmü yapıyor. Mısır'da adalete güven kalmadı. Sivil saha daraldı. Korkuyu tabana yaymak için sembolik isimler, öğrenciler, aktivistler ve gazeteciler kaçırılıyor. 1 Haziran'dan beri Esra adlı bir foto muhabir kayıp. Bunun gibi yüzlerce vaka var. Darbe yönetimi ‘bir gün kaybolan biri sizin çocuğunuz olabilir' mesajı vermeye ve korku yaymaya çalışıyor” dedi.

MURSİ ÖZGÜRLÜK KAHRAMANI

Mursi'nin darbe mahkemesini tanımadığını ve sonucu bilerek inandığı yolda yürüdüğüne dikkat çeken İşbilir, Mursi'nin artık İslam Dünyası'nın özgürlük kahramanı olduğunu, omuzlarında büyük bir sorumluluk taşıdığını söyledi.

HALK ÇARESİZ VE FAKİR

Mısır'da olağanüstü hal kanunlarının bir yönetim biçimine dönüştüğünü sözlerine ekleyen İşbilir, insan hakları ihlalinin yönetim tarzına evrildiğine vurgu yaparak şöyle devam etti:  “Mısır gaz üreticisi bir ülke olmasına rağmen şu an fakirlik ve açlık sınırında. Halkın yüzde 50'ye yakını yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Halkın yarıya yakını 30 yaşın altında. Bu genç nüfus eninde sonunda bir patlama yaşayacaktır. “Demokrasi bizim için çıkış yolu değil, bunlarla silahlı olarak mücadele etmeliyiz” diyen gruplar da var. Halk şu an çaresiz ve çaresiz insan her şeyi yapabilir.”

MISIR'DA YAŞANANLAR TÜRKİYE'DEN BAĞIMSIZ DEĞİL

Mısır'da yaşananları Türkiye'deki gelişmelerden bağımsız okumanın yanlış olduğunun altını çizen İşbilir, “Darbe başta Türkiye olmak üzere İslam dünyasındaki tüm seçimle gelen liderlere bir mesajdır. Darbe olduğunda bazı medya organları ‘Mısır'ın Tayyib'i devrildi' başlıkları attı.  Hürriyet, idam kararı açıklandığı zaman Mursi üzerinden Erdoğan'a gönderme yaptı. Belli mihraklar tarafından Türkiye'ye bir gözdağı ve tehdit vermek istenildiği çok açık” ifadelerini kullandı.

ABDULLAH GÜL'ÜN KUTLAMA MESAJINI KINADIK

Abdullah Gül'ü Sisi'yi kutladığında kınadıklarını belirten İşbilir, “Bu ülkenin cumhurbaşkanının bir darbe liderini kutlamasını STK olarak uygun görmedik. Gül de bir devlet geleneği olarak veya diplomatik ilişkiler kesilmesin, oradaki mazlumlara belki bir faydamız olur düşüncesiyle bu kutlamayı yapmış olabilir ama katıldığı iki toplantıda da Erdoğan bu kutlamanın kabul edilemez olduğunu, Mursi başta olmak üzere darbe mağduru olan kişilere izah edilemeyeceğini açıklamıştı” dedi.

ERDOĞAN VİCDANIN SESİ

“Erdoğan Mısır darbesi konusunda her zaman kararlı durdu. BM'de Sisi'nin olduğu masaya oturmadı” diyen İşbilir sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Erdoğan BM kurul konuşmasında Sisi'nin yüzüne bakarak Rabia işareti yaptı ve dünya beşten büyüktür diyerek Avrupa ülkelerini kınadı.  ABD, İsrail ve dünyanın güç odağı olmuş diğer ülkelerin, darbe lideri olarak kabul etmediği birinin yüzüne karşı BM kurul salonunda bunu haykırmak bir cesaret işidir. Erdoğan İslam dünyasının vicdanını dile getirdiği için şimdi bu kadar hedefte.”

SUİKAST İDAM BAHANESİ

Mursi'ye idam veren savcıya düzenlenen bombalı saldırının 1990'dan beri Mısır'da gerçekleşen en büyük suikast olduğunu belirten İşbilir,  “Gerçekleşme şeklini ve Hişam Bereket'in kişiliğini de göze alırsak, olayın derin bir suikast olduğu belli. Bu durum darbecilere yaradı çünkü suikastı İhvan'ın üzerine yıkarak idamları gerçekleştirmek istiyorlar” ifadelerini kullandı.

DARBECİLERİN SİNSİ OYUNU

Bereket'in ölümünden sonra kamuoyunun da desteğini almaya çalışan darbecilerin bir an önce idamları gerçekleştirmek istediklerine dikkat çeken İşbilir, “Darbe yönetimi özellikle İhvan'ın tabanla ilişkisini kurup aile çalışmaları yapan yetkililerini katlederek hem İhvan'a, hem Mısır'a ve dünyaya ‘terörizmle mücadele ediyorum' mesajı vermeye çalışıyor. Oysa barışçıl yolla mücadele eden İhvan üyelerini öldürdü. Darbeciler silahlı eylemlere onay vermeyen İhvan mensuplarını ya öldürüyor ya da hapse atıyorlar. Silah yanlılarını ise dışarıda bırakarak sinsi bir planla kaos ortamı oluşturmak istiyorlar” diye konuştu.

İDAMLAR SÜRATLE GERÇEKLEŞEBİLİR

İhvan'ın silahlı eyleme tamamen karşı olduğuna vurgu yapan İşbilir sözlerini şöyle noktaladı: “Mısır kamuoyu bu suikastla idamlara hazırlanmış durumda. Sisi yeni bir hamle yaptı ve icraatlarına bir gerekçe oluşturmaya çalıştı. Apar topar terörle mücadele diye bir tasarı geçirildi ki bu yargısız infazların artacağını gösteriyor. İdamlar da süratle gerçekleştirilebilir.” 

Haber Ara