Dolar

34,5424

Euro

36,0063

Altın

3.006,41

Bist

9.549,89

'Muhalefetin zavallı durumunu görüyoruz'

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 'çerez parası' benzetmesine açıklık getirerek, 'Muhalefetin buna sarılması zavallılıktır'dedi.

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-05-26 12:44:16

'Muhalefetin zavallı durumunu görüyoruz'

aliye Bakanı Mehmet Şimşek seçime dönük kampanyaların ekonomi üzerinden götürülmesini olumlu bulduğunu söyleyerek "çerez parası" ifadesine açıklık getirdi. Mehmet Şimşek, miktarın küçüklüğünü vurgulamak için bu ifadeyi kullandığını belirtti.

Mehmet Şimşek, Nasuhi Güngör'ün sorularını şu şekilde cevaplandırdı:

-Seçim vaatleri (Çerez konusu)


Seçim kampanyasının ekonomi üzerinden götürülmesi aslında iyi. Burada muhalefetin zavallı bir durumunu görüyoruz. Türkiye'ye ilişkin projeler şeklinde bir kampanya yürütmüyorlar. Bütçede makam araçlarına harcanan paranın ne kadar az bir para olduğunu ifade etmek için “çerez parası” dedim.

Kamuda makam araçları, devletin yüksek erkanlarına 471 taşıt tahsis edilmiş. Bu kamuda olan 115 bin aracın içinde sadece 471'i kamunun kamunun aracı. Bunun da toplam bütçe içindeki harcamaları yüz binde bir bile değil. Ben bunu ifade etmek için çerez parasını kullandım, meydanlarda da buna sarılmışlar. Türkiye'de bir araç saltanatı iddiası doğru değil.

Türkiye'de 19 milyon araç var, kamuda 115 bin araç var. Kamudaki araçların ne kadarı birinci sınıf? 471… Keşke ekonomi konuşulsa. Bunların ekonomi politikası yok. Bir sürü temenni listeleri var. Beyannamede diyor ki, “Ben işsizliği 2019'da sıfırlayacağım” diyor. Sözde merkez Türkiye diye bir proje açıkladılar. Kendi programlarından haberleri yok.

CHP'nin Muğla Belediyesi, işçinin bankadaki promosyon parasıyla kendisine makam aracı aldı. CHP lideri bu konuda ne yaptı? İzmir'de taşeron işçilerle büyük sorunlar yaşadı. Neden İzmir belediyesinde taşerona son vermiyor.

Bunların ekonomi politikaları içi boş, yalan üzerine kurgulanmış. Elmasta vergiyi sıfırladınız diyorlar. Elmasda yüzde 18 KDV var. Yalan söylemek ana muhalefet liderine yakışmıyor.

-Vaatlerin karşılığı var mı?

Gittiğimiz fabrikalarda, esnaf, çiftçi bunların palavralarına inanmıyor. Türkiye'de asgari ücret 12 yıl önce, 184 liraydı. Türkiye'de net asgari ücret şuanda 380 dolar civarında. Emeklimize çok ciddi kaynak aktardık. Devlette asgari ücretle çalışan yok. En düşük memur maaşı 2 bin 97 liradır.

Bütçe açığını patlatarak, özel sektörün yükünü artıracak. Kaynak yok, vizyonda yok. Diğer muhalefeti zaten kâle almıyorum. Haydar Baş diyor ki asgari ücreti 5 bin liraya çıkaracağım. Bu içi boş vaatlerle kaybedecek zamanımız yok. Onlar 3. lig takımına oynuyorlar. Biz ise vizyonumuzla, son 12 yılda yaptıklarımızla önümüzdeki dönemde yapacaklarımızın teminatıdır.

Küresel kriz yaşanmıştır, bütün bunlara rağmen Türkiye ekonomisini iyi yönetmiştir. Emeklimizin imkanlarını, devletin bütçe imkanları çerçevesinde iyileştirdik, iyişleştirmeye devam edeceğiz. Biz memleketi bir sıkıntıya sokmadan, kaşıkla verip kepçeyle almadan bu işleri başaracağız.

-Kaynak bütçe midir?

Biz milletin imkânlarını milletimize harcıyoruz. Topladığımız her 100 liralık verginin 20 lirasını Sosyal Güvenlik Kurumu'na aktarıyoruz. Bunu devam ettirebilirim. Bizim petrolümüz yok. Bu ülke ekmeğini taştan çıkartıyor. Popülizmin sonu iflastır. 94 krizini hatırlayın. Dünyada kriz yoktu. 2001 yılında Türkiye büyük bir kriz yaşadı. Koalisyonlar sayesinde Türkiye iflas etti. Koalisyon demek, kötü yönetim, iflas demek.

Biz daha iyisini yapabilir miyiz? Daha iyisi için reform, istikrar gerekiyor. Kürt meselesine el atmadan, barış ortamını sağlamadan, Türkiye'nin potansiyelini gerçekleştirebilir misiniz?

Bütçede kuruşuna kadar her para tahsislidir. 90 milyarına yakını eğitimdir, 81 milyarına yakını sağlıktır, 50 milyar lirası yatırımdır… Bütçede karşılığı olmayan yatırım yokki kaynak yok. Bütçe açıklarını ciddi şekilde azalttık. Türkiye'nin temelleri sağlam.

90'lı yılların başına gidin. Rahmetli Özal, 80'li yıllarda gelmiş büyük reformlar yapmış. Türkiye ilk defa otoyollarla, yatırımla, reformla tanışmış… 90 yılına geliyorsunuz, bugünki gibi çapsız muhalefet popülist programla çıkıyor. Eğer bugün Sayın Demirel sistemi çökertmeseydi, bugün en fazla Türkiye'deki emekli sayısı 5 milyon olurdu. 11 milyon vereceğimiz parayı 5 miyon emekliye verseydik, bırakın 2 ay ikramiye 12 ay ikramiye verirdik. İntibak yasasını biz çıkarttık. Emeklilerimize yönelik bir ayrımcılık vardı. Emeklilikte yaş bekleyenlere şimdi öpücük dağıtıyorlar. Emeklilikte yaş meselesini, Sayın Bahçeli çıkarttı. Dün meydanlara, benim için ithal bakan diyor.

-İthal bakan sözü

Ben doğruları dobra dobra söyleyebilirim. Bazen bu çarpıtılıyor. “Çerez parası” sözündeki gibi. Ben ithal bakan değil, Anadolu'nun dağlık bir köşesinde doğmuş biriyim. Milliyetçilik sloganlarla olmuyor. En büyük milliyetçilik, bu ülkenin sorunlarını çözmektir. Bahçeli döneminde bu ülkeden toplanan vergiler, 86 lirasını iç ve dış borç faizlerine gidiyordu. Bugün sadece 13 lirası faize gidiyor.

2007 yılında dünyanın önde gelen büyük bir uluslararası yatırım bankasında yöneticiydim. Benim ne makama, ne mevkiye ihtiyacım vardı. Ben ekmeğimi taştan çıkartmış, okuma yazma bilmeyen bir aileden gelmiş üst düzey yöneticilik yapmışım. Sayın Cumhurbaşkanımız bu fırsatı verince bu hizmeti bir askerlik hizmeti vatan hizmeti olarak gördük. Kim ithal kim yerli bu iş sloganlarla olmuyor. Muhalefetin durumu içler acısı.

Senin programın ne, senin vizyonun ne, eğitimde kaliteyi nasıl arttıracaksın, enerjide dışa bağımlılığı nasıl azaltacaksın? Çık bunları anlat. Keşke ekonomi tartışılsa.

-Dünyadan Türkiye nasıl görünüyor?

Sayın Kemal Derviş, kalkınma ekonomisinde saygı duyduğumuz bir insan. Dün bir gerçeği ifade etmiş. Türkiye'nin temelleri sağlam diyor. 2001 türü bir kriz ortamı yok, olmayacak diyor. Buna CHP'de kızabilir diyor. Çünkü CHP sahalarda, palavra atarak, Türkiye'nin krize gireceğini söylüyor. 6 yıldır Maliye Bakanıyım, hep kriz çıkacak diyorlar. Bozuk saat dahi günde iki kez doğruyu gösterir. Bu ülkenin bazı sıkıntılarının temelinde bu var. Çıkıp deseler "şunları doğru yaptınız, şu konularda yetersiz yaptınız" deseler o zaman şapka çıkartır saygı duyarız. Araç saltanası palavrasından medet umuyorlar.

-Ne vaat ediyorsunuz?

Her şeyin başı istikrardır. İnsan sağlının kadrini hastalanınca biliyor. İstikrarda aynen böyledir. Rahmetli Menderes Türkiye'nin önünü açtı. Darbe yaptılar. Rahmetli Özal geldi. Türkiye başarıdan başarıya koştu. Aynen Sayın Cumhurbaşkanımız hakkında söylenen palavraların aynıları Özal hakkında söylendi. AK Parti geldi. Türkiye reform yüzünü gördü.

Başarıda sihir istikrar ve güvendir. Ekonomideki istikrar, demokratik reformlar önemli… Biz asgari ücret üzerinde vergiyi indirdik, kurumlar vergisini indirdik, yol yaptık… Türkiye'nin en modern, en güzel duble yollarıyla arabalar vızır vızır gidiyor. Gaziantepte çalışan 130 bin işçimiz var. Bu 130 bin işçimize ucuz konut vaat ediyoruz. Bütün emeklilere, dar gelirlilere yönelik ucuz konut projemizi zaten açıklamıştık. Gaziantep'te yer üstü bir metro sistemi düşünüyoruz. Her gün 130 bin işçimizin evinden işine gitmesini hızlandıracağız.

Ama en önemli konu reform yapacağız. Türkiye'de eğitime yatırım yaptık, öğrencimizden harç almıyoruz, fakire yardım ediyoruz. Okullaşma oranları yüzde yüzleri buldu. Vergileri indiriyoruz. İş alemi açısından AR-GE'ye destek veriyoruz.

Türkiye'de bir girişimcilik, yenilikçilik, AR-GE ekosistemini oluşturduk. Türkiye yavaş yavaş kabuğunu kırıyor. ATAK helikopterin kilogram değeri 5 bin dolardır. Göktürk 2'nin kilogram bedeli 200 bin dolardır. Biz teknoloji üreteceğiz… Türkiye'nin cari açığı azalacağız, israfı engelleyeceğiz. 2002 yılında bütçenin yüzde 1.1'i kamu araçlarına gidiyordu. Şu anda yüzde 55'ten daha fazla azalmış. Biz milletimize döndürmüşüz, yol, hastane, okul yapmışız. Fakire fukaraya sahip çıkıyoruz.

Sayın Kılıçdaroğlu 98'de, “Emeklilik yaşını 80'e bile çıkartsanız, bu sistem kurtarılamaz” diyordu. Aynı Kılıçdaroğlu çıkmış şimdi de palavra atıyor. Kılıçdaroğlu 2000'li yılların başında da, “Zammı veren kaynağını açıklasın” diyordu. İnsan nasıl bu kadar çark eder.

-Çözüm Süreci

Siyaseten bu alan eskiden, mayınlı alan olarak görülürdü. Rahmetli Özal hariç kimse bu meseleyi çözelim diyememiştir. İlk defa bizim hükümetimiz döneminde başlatıldı. Siyasi risk alındı, ciddi bir sermaye konuldu. Maalesef nasıl diğer konular istismar ediliyorsa, bu çözüm süreci de çarpıtılıyor. MHP, batıda milleti kandırıyor. Bu ülke kendi meselelerini çözmezse, başkaları tarafından operasyona uğrar. Bugün Yemen'in, Libya'nın halini hiç mi görmüyorlar.

Kürt meselesi çözülmeden, Türkiye potansiyelini gerçekleştirebilir mi? Kürt meselesini MHP, HDP bir araya gelip çözebilir mi? İkiside bundan nemalanıyor. Tek vatan, tek millet, tek bayrak, tek devlet… Türkiye'nin geleceği için siyasi risk aldık.

Karşımızda insaflı, vicdanlı bir muhalefet yok. Bu muhalefetle, bazen az da olsa vatandaşımızın kafası karışabiliyor. Kürt kardeşlerimize tam bir faşizan tutum var. Parkın girişine “Buraya HDP'liler dışında kimse giremez” diyorsunuz. Bundan daha büyük bir faşizan tutum olabilir mi?

HDP Van'da bilboardlara içinden kan akan musluklar asıyor, tehdit ediyor. Batıda, güzel çocuk rolünü oynuyor. Belli kesim medyada bunu pohpohluyor. Tek bir politikayla, acaba Türkiye'yi nasıl istikrarsız hale getiririz diyorlar.

Paralel, muhalefet bütün dertleri, Türkiye reform yapamasın, 90'lı yıllara dönsün, Türkiye krizden krize koşsun… Biz çözüm için buradayız. Bu ülkede bir tek ananın ağlamaması bizim için önemlidir. Doğu'ya GÜneydoğu'ya daha çok yatırımın gitmesi bizim için önemlidir.

Türkiye'de ne zaman bir koalisyon hükümetleri olmuşsa, Türkiye krizden krize koşmuştur. İstikrar beraberinde reform getiriyor.

Türkiye'nin etrafı tam bir ateş çemberi. Ortadoğu'da kaos var, Avrupa borç krizinden çıkmaya çalışıyor... Böyle bir ortamda güçlü bir hükümet önemlidir.

Çözüm Süreci Türkiye için hayati bir öneme sahip. Siz HDP, MHP, CHP'nin bir araya gelip Çözüm Süreci'ni devam ettireceğini sanıyor musunuz?

Haber Ara