İnce'nin Habertürk'e yaptığı açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
İttifakların süresi geçmişti. Sayın Kılıçdaroğlu partimizi ziyarete geldiğinde ittifaklar artık bitmişti. Adaylıkların kesinleşmesine 24 saat kalmıştı. Bir nezaket ziyaretiydi. Belki de kamuoyu önünde 'Bak ziyaret ettim' demek içindi. Sayın Kılıçdaroğlu ve yardımcılarımız deprem konusu, seçim güvenliğini konuştuk. "Benim adaylığımda sandıklara sahip çıkamadınız" diye konuştuk. Trolleri konuştuk. Sonunda kapıdan uğurlarken 'Hoşgeldiniz, güle güle' dedim. Bu artniyetli cümle değildi. Onu yanlış yorumlayanlar oldu. Bir tweetle düzelttim ama. Sayın Kılıçdaroğlu giderken Halilibrahim sofrasında bahsetti, içeride onu da söylemedi. Amaç anlaşmak, ikna etmek değildi zaten. Öyle bir amaçları olsaydı son güne kalmazdı, onu da milletimin takdirine bırakıorum.
"MUHARREM İNCE ÇEKİL DERKEN SUÇLUYU ŞİMDİDEN İLAN EDİYORLAR"
Açılamayan üniversiteler, yapılamayan tarım, korunamayan kadınlarımız, geçinemeyen emeklilerimiz, et yiyemeyen çocuklarımız, çadır satan Kızılayımız, bütün bu ortamda bu bizim kaderimiz olamaz. 17 parti bir araya gelmiş. 21 yılda hiçbir dediğini gerçekleştirememiz bir iktidar var. Hiçbir dediğini tutturamamış, beceriksiz, başarısız, yorgun iktidar. Bunun karşısında muhalefet var. 7 cumhurbaşkanı yardımcısı. 11 büyükşehir belediye yardımcısı, Hazine yardımı, köşe yazarları, ekran bülbülleri var. Deprem Türkiye'yi vurmuş. Euro 20 lira, devlet çökmüş. Böyle bir ortamda 'Muharrem İnce çekil' deniyor. Seçimi kazanmak gibi bir niyetleri yok. Seçimi kaybedeceğiz, suçluyu şimdiden ilan edelim, dertleri bu.
"O İŞ BİTTİ! ÇEKİLMEMİZİ GEREKECEK BİR DURUM YOK ARTIK"
Kendilerine, adaylarına güvenmiyorlar. 13 toplantıda adaylarını belirlemediler. Erdoğan'a muhalefet edersen teröristsin, 6'lı Masa'ya muhalefet edersen hainsin. Ben adaylıktan çekilsem bile o oylar çantada keklik değil ki. Muharrem İnce tek başına bir adam değil. 3 yıldır yollarda. Parti kurmuş, 73 il, 483 ilçe binası olan gönüllülerin kurduğu parti. 115 bin kişi sandığa gitti imza verdi. Ben bunlarla birlikte iş yapıyorum, siyaset yapıyorum. Burada çekilmemizi gerekecek bir durum yok, teknik olarak da bu mümkün değil. Kuralar seçildi, yerler belli. Bitti orası.
"İKİNCİ TURA KALIRSA SAYIN KILIÇDAROĞLU DEĞİL BEN SEÇİLİRİM"
Bu seçimin ikinci tura kalacağını herkes biliyor. Bu bir ön seçim olacak. İkinci tura kaldığında Kılıçdaroğlu mu Erdoğan'ın karşısında kolay kazanır, bunu düşünsünler. Ben çok daha şanslıyım Kılıçdaroğlu'na göre. Onu düşünsünler. Dolayısıyla ikinci turu düşünün. Erdoğan'ın karşısında sayın Kılıçdaroğlu mu daha şanslı, ben mi? Bunu herkes vicdanına, aklına, beynine sorsun. İkinci turda Erdoğan'ın gitmesi için ne gerekiyorsa onu yapacağım. Ben başka bir partinin genel başkanıyım ve Cumhurbaşkanı adayıyım. Birinci savaşı geçmeden, ikinci savaşı konuşmam ben. Birinci turda ben kalırsam daha şanslı olurum. Onun için beni destekleyin, Erdoğan'ın karşısında ben olayım diyorum. İkinci tura kim kalırsa o zaman Pazartesi sabahı onu konuşuruz.
"KILIÇDAROĞLU SANDIK KOYSAYDI, BELKİ İMAMOĞLU ADAY OLACAKTI"
Ne sağdan ne soldan Atatürk'ün yolundan diyoruz. Memleket Partisi'nin Cumhurbaşkanı adayı için ilan ettik. 'Başka olmak isteyen var mı?' dedik. Sandık koyduk, kimse çıkmadı. Üyeler oy kullanmadılar, aday oldum. Kılıçdaroğlu bunu yapsaydı belki sayın İmamoğlu, sayın Mansur Yavaş aday olacaktı. Kılıçdaroğlu partinin eski evlatlarına çağrı yapsaydı. Masanın kurulumu yanlış. 17 parti, 11 büyükşehir belediyesi, Hazine parası, bütün bunlarla beceriksiz, başarısız olacaksın, sonra diyeceksin ki, 'Muharrem İnce sokağa çıkamazsın, sana baskı kurdururum' diyeceksin. Bunu rahmetli Ecevit'e yaptılar 'bir bölen' dediler. Ecevit iki kere başbakan oldu, ona 'bölücü' diyenler hiçbir şey olamadı.
"BU ÜLKEDE OYUNU ERDOĞAN, İMAMOĞLU VE İNCE ARTIRIR"
Siyasette ya menfaat ya ilke ittifakı olur. Burada ilke ittifakı yok. 'Beni Cumhurbaşkanı yapın sizi Cumhurbaşkanı yardımcısı yapayım'. Bu ülke ne Erdoğan gibi tek adam yönetilir ne de 7 cumhurbaşkanı yardımcısıyla yönetilir. Bizi birkaç ay öncesine kadar yok sayıyorlardı. Şimdi oylar astronomik artıyor. Partinin oyunu 11 gösteren var, benim oyumu 14, 16, 17 gösteren var. Benim de elimde verilerim var. Belki de inanmakta güçlük çekebilirler ama internete girdiklerinde her çeşit veriyi görüyorlar. Ne oldu da bizim oylarımız arttı? 2018 4 Mayıs'ta aday olduğum gün anket yaptırık. CHP'nin oyu 18, Muharrem İnce'nin 20'ydi. Muharrem İnce oyunu 11 puan arttırdı daha sonra. Ben kampanya adamıyım. Bu ülkede oyunu üç kişi arttırır Erdoğan, Ekrem İmamoğlu, Muharrem İnce.
"SEÇMEN YAŞINI 15'E DÜŞÜRÜRSEK BEN BİRİNCİ TURU ALIRIM"
Gençler benim samimiyetimi sorgulamıyorlar. Doğruya doğru, yanlışa yanlış diyorum. Ben bu ülkeyi şu sıkışıklığa düşürmek istemiyorum. Erdoğan'ın dış politikada sıkışmışlığıyla verdiği tavizler var. Kıbrıs'ta, Doğu Akdeniz'de. Kılıçdaroğlu gelirse HDP'den dolayı taviz verecek. HDP desteklemeyeek bu konularda. Ben Türkiye'yi HDP'nin kıskacındaki Kılıçdaroğlu'na ya da uluslararası kıskaçtaki Erdoğan'a terk etmek istemiyorum. İlk turda kimse kazanamayacak. İkinci turda ben kalacağım. Seçmen yaşını 15'e düşürürsek ben birinci turda alırım. Bu ülkenin gençleri israf ediyor. Her sene 12 bin üstün zekalı çocuğumuz var bizim. Bunların 10 bini ziyan oluyor. Ya yurt dışına gidiyor ya okuyamıyor. Ben bu çocukları ziyan ettirmeyeceğim.
"CHP, MEMLEKET PARTİSİ VE İYİ PARTİ YAPMALIYDI BUNU"
Erdoğan gitmeli diyorum, beceremedi. Erdoğan'ın yerine Erdoğan'ın eski Başbakanı mı gelmeli? Davutoğlu mu gelmeli? 15 senesinde bu ülkenin Babacan ve Davutoğlu yok mu? Erdoğan'ın Başbakanı olan, şimdi Cumhurbaşkanı yardımcısı olacak olan Davutoğlu, Babacan mı kurtarır? Ben akla vevbilime inanırım. Ben diyorum ki, Erdoğan da olmaz, eski ortakları da olmaz. Ben masayla işim olmaz dedim. Ben CHP'yle ayrı görüşürdüm. Benim önerim, CHP, İYİ Parti, Memleket Partisi. Üçü yapsın bunu. Babacan'ı daha önce Yüce Divan'a göndereceğini söylüyordu sayın Kılıçdaroğlu. Türkiye'nin en çapsız Dışişleri Bakanı diyordu Davutoğlu için. Buradan sonuç alınmaz. Türkiye'ye bir üçüncü yol lazım.