Nurettin Canikli: Parasını peşin ödediğimiz silahları bize göndermediler
Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, 'Çok acı tecrübelerle en ihtiyacımız olduğu zaman dostlarımız, müttefiklerimiz parasını peşin ödediğimiz silahlarımızı bize göndermediler. Terör örgütlerine sağladıkları o imkanları Türkiye'den esirgediler' dedi.

Oluşturma Tarihi: 2017-10-02 15:32:49

Güncelleme Tarihi: 2017-10-02 15:32:49


TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Güler, Milli Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu 2017-2018 Eğitim-Öğretim Yılı'nın açılış törenine katıldı. Burada bir konuşma yapan Bakan Canikli, Kara Harp Okulu öğrencilerine şöyle seslendi:

"Üzerinizdeki üniformayı taşımak ağır bir sorumluluktur. Bu sorumluluğu her zaman üzerinizde hissedin. Bu sorumluluk milletimize karşı olan bir sorumluluktur. Bu sorumluluk, milli sınırlar içinde vatan bir bütündür parçalanamaz diyen ecdadımıza karşılık bir sorumluluktur. Sizler şanlı tarihimizden, milli ve manevi değerlerimizden aldığınız güçle gözlerinizi gelecekten ayırmayacak, daima ileriye bakacaksınız. Yalnızca Türk milletinin değil, tüm mazlum milletlerin güven ve huzur içerisinde yaşamasını temin edecek, bu topraklara namahrem eli değdirmeyeceksiniz. Dünyanın en kıymetli coğrafyasında, Atalarımızdan bizlere yadigar kalan bu kutlu vatanı koruyabilmek için yine atalarımızdan aldığınız feyz ile icabında her türlü bedeli ödemeye hazır olmalıyız."

"15 Temmuz hain darbe girişimi ile hain darbeciler zannettiler ki; bu millet ordusuna sahip çıkmayacak, zannettiler ki; bu kutlu ordu milletinin duasını kalbinde hissetmeyecek. Ne ordumuz ne de milletimiz bu darbecilere müsamaha göstermemiştir ve göstermeyecektir" diyerek sözlerini sürdüren Canikli, "Bu hain girişimin hukukun üstünlüğüne inanan, milli iradeye saygılı, milletten başka amir tanımayan Harbiyelileri derinden sarstığını biliyorum. Ülkemizi aldıkları talimatla hain emelleri doğrultusunda karanlıklara gömmek isteyenler şu anda layık oldukları yerdedirler. Milletten başka güç tanımayan Türkiye Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa edecek olanlar egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir diyenler ise bir vatan coşkusu ve kalplerindeki heyecanla buradalar" dedi.

"SAVUNMA SANAYİNDE YERLİLİK ORANINI HER GEÇEN GÜN ARTTIRIYORUZ"

21. yüzyılın bilgi ve teknoloji çağı olduğunu, insan gücünün kalitesi kadar savunma teknolojilerinin milli ve yerli olmasının da son derece önemli olduğunu söyleyen Canikli, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bunun için TSK ve tüm güvenlik teşkilatlarımızın imkan ve kabiliyetlerini arttırmak hedefiyle savunma sanayi atılımlarımıza deva ediyoruz. Yerli ve milli bir savunma sanayi için Ar-Ge yatırımlarımızı hız kesmeden devam ediyoruz. Savunma sanayinde yerlilik oranını her geçen gün arttırıyoruz. 2002 yılında yüzde 18'ler düzeyinde olan bu oran bugün yüzde 65'leri aşmış durumdadır. Çok acı tecrübelerle en ihtiyacımız olduğu zaman dostlarımız, müttefiklerimiz parasını peşin ödediğimiz silahlarımızı bize göndermediler. Terör örgütlerine sağladıkları o imkanları Türkiye'den esirgediler. Sayısız kere biz bununla karşı karşıya kaldık. Bu toprakların savunması için ihtiyacımız olan savunma sistemlerinin büyük oranda kendi imkanlarımız ve kendi kapasitemiz ile geliştirmek durumundayız. Buna mecbur ve mahkumuz. Son yaşadığımız olaylarla da bunu bir kez daha test etme imkanı bulduk. Halen dostlarımız, dost bildiklerimiz, aynı ittifak çatısı altında faaliyette bulunduğumuz ülkelerin şirketleri çok kritik silahların üretilmesi için ihtiyacımız olan parçaları bize satmaktan intihal ediyorlar. Bunların bilgilerini kendilerine aktardık ama buna rağmen bu konuda en ufak bir gelişme yok. Kesinlikle özgürlüğümüz ve bağımsızlığımızı başkasının insafına emanet edemeyiz. Kendi kapasitemiz, imkanlarımız, gücümüz ve cesaretimizle ancak bu toprakları özgürce ileriye taşımaya devam edebiliriz."

Canikli, milli ve yerli birçok projeyi hayata geçirdiklerine dikkat çekerek, projeler hakkında şu bilgileri verdi:

"Ar-Ge çalışmalarımız, üretimimiz ve teslimatlarımız hız kesmeden devam ediyor. Hepsi son derece sofistike, etkili. Altay Tankı için seri üretim ihalesine çıkılmıştır. Kirpi, Kobra ve Ejder, Yalçın gibi zırhlı araç teslimatları devam ediyor. Tamamen milli imkanlarla dizayn edilen Entegre Sınır Güvenlik Sistemi Projesinin ilk fazı tamamlanmış olup ikinci faz bu yılın sonuna kadar tamamlanmış olacaktır. Aynı şekilde, Kent Güvenlik Yönetim Sistemi ve Plaka Tanıma Sistemi Projesi kapsamında yılsonuna kadar 52 ilde kurulumlar tamamlanacak ve daha sonra 81 ilin tamamına yaygınlaştırılacaktır. Kasırga Hava Savunma Sistemleri Projesi kapsamında teslimatlar devam etmektedir. Fırat Kalkanı Harekatına katılan M60T tanklarının tanksavar savunma yeteneğinin geliştirilmesi Fırat M60T Projesi kapsamında 15 adet tankın kabulü gerçekleştirilmiştir. A400M Nakliyat Uçağı Projesi kapsamında 5 adet uçağın teslimatı gerçekleştirilmiştir. Bu millet isteğinde her türlü imkansızlığın üstesinden gelebilme kapasitesine, cesaretine, potansiyeline sahiptir. Bugün büyük oranda kendi tankımızı ürettiğimizi söyleyebiliyoruz. Kendi İnsansız Hava Araçlarımızı yaptık. 2004-2005 yıllarında terörle mücadelede son derece etkili bir araç olan İnsansız Hava Araçlarını, İsrail'den satın almıştık. Ama hiçbir zaman terörle mücadelede etkili bir şekilde bunları kullanma imkanı olmadı. Çok elzem olan istihbarat İsrail üzerinden Türkiye'ye aktarıldı. Hangi oranda aktarıldığı hususunda hala çok ciddi şüphelerimiz var. Arızalandığı zaman aylarca İsrail'den teknisyen bekledik. Sonuç olarak istediğimiz verimlilikte kullanma imkanımız olmadı. Kötü komşu ev sahibi yapar misali yüzde yüz yerli İnsansız Hava Aracımızı geliştirdik. Bunlara silahta taktık ve terörle mücadelede inanılmaz etkili bir araç olarak kullanıyoruz. Şimdi sırada kendi savaş uçağı projemiz var."

"KARA KUVVETLERİMİZİ, HAİNLERDEN TEMİZLEMEK İÇİN ALINMIŞ HER TÜRLÜ TEDBİRİN ETKİNLİKLE UYGULANMASINA DEVAM EDİLECEKTİR"

Kara Harp Okulu 2017-2018 Eğitim-Öğretim Yılı'nın açılış töreninde konuşma yapan Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Güler, Suriye ve ırak'ta yaşanan gelişmeler ile 15 Temmuz hain darbe girişimine dikkat çekerek, "Fırat Kalkanı Harekatı, Suriye ve Irak'taki mevcut durum, Irak'ın kuzeyindeki son gelişmeler, DEAŞ, PKK/PYD ve FETÖ terör örgütlerine karşı yürütülen etkin mücadele nedeniyle son yıllarda belki Cumhuriyet tarihimizin en yoğun ve hareketli günlerini hep birlikte yaşamaktayız. Darbe teşebbüsü sonrasında aramıza sızmış hainlerin TSK'ya verdiği zarar hepimizin malumlarıdır. Güçlü bir TSK için bu olaydan çıkardığımız dersler ışığında geleceğe yönelik tedbirler almak için hepimize çok daha fazla görev düşmektedir. Kara Kuvvetlerimizi, üniformasının şerefini, aklını ve vicdanını terk etmiş hainlerden temizlemek için alınmış her türlü tedbirin etkinlikle uygulanmasına devam edilecektir. Yürütülen tüm bu mücadelenin yanında küreselleşme, artan kaynak talepleri, kültürel, toplumsal değişim ve mülteci akımları geleceğin harekat programına doğrudan etki edecek problem sahaları olarak karşımızda durmaktadır. Teknolojide meydana gelen gelişmeler düşünüldüğünde önümüzdeki yıllarda muharebe sahasının alacağı şekli şimdiden tahayyül etmek giderek zorlaşmaktadır. İnsansız Kara, Hava ve Sualtı Araçları ile nanoteknoloji ürünü askeri araç ve teçhizatın muharebe sahasında kullanımı artık dünyanın bütün ordularında yaygınlaşmaya başlamış, bunun sonucunda harbin anlamı, şekli ve içeriği değişmiştir" dedi.

"KARA HARP OKULUNUN ŞANLI TARİHİNİ HİÇBİR ŞEY KİRLETEMEYECEK"

Programın açılış konuşmasını yapan Kara Harp Okul Komutanı Tuğgeneral İsmail Güzeller, "Halihazırda toplam 2 bin 200 vatan evladı ve ilaveten kendi evlatlarımızdan ayırmadığımız 310 misafir askeri personelimiz bugün aramızda bulunarak gücümüze güç katmıştır. Üstlendiğimiz görevler bizlere ağır sorumluluklar yüklediği kadar hakkıyla yerine getirildiğinde gurur ve mutluluk kaynağı olmaktadır. Yaşadığımız hain darbe girişimi tüm ülke mensubu olduğu gibi okulumun içinde bir milat olma özelliği taşımış; vatanını, milletini, bayrağını seven, milli iradeye saygılı, hukukun üstünlüğüne inanan Harbiyeliler olarak bizleri derinden sarsmıştır. O karanlık gecede ülkesi ve milleti uğruna hiçbir tereddüt göstermeden hainlere karşı duran şehit ve gazilerimiz gururumuz olmuştur. Okulumuzun eğitim öğretime başladığı bugün de heyecanlı ve azimliyiz. Çünkü; halkın egemenliğini esas alan, aklı ve bilimi kendisine rehber edinen, çağdaş uygarlığı hedefleyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün de mezun olduğu Kara Harp Okulunun şanlı tarihini hiçbir şey kirletemeyecek ve kirletilmesine de asla müsaade edilmeyecektir" ifadelerini kullandı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan program, Kara Harp Okulu Dekanı Prof. Dr. Tufan Gündüz'ün 2017-2018 Eğitim Öğretim Yılı'nın ilk dersi vermesi ile devam etti. Ardından, başarılı olan Harbiyelilere başarı belgesi ve ödülleri TBMM Başkanı Kahraman, Milli Savunma Bakanı Canikli ve Milli Eğitim Bakanı Yılmaz tarafından takdim edildi.