Perinçek’ten hükümete öneriler: Merkez Bankası para basmalı, banka sayısı azaltılmalı
Vatan Partisi lideri Perinçek, koronavirüse mücadele için hükümete bazı ekonomik önerilerde bulundu.

Oluşturma Tarihi: 2020-04-16 13:20:59

Güncelleme Tarihi: 2020-04-16 13:20:59

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle yaşanan ekonomik sorunlara karşı bazı çözüm önerilerinde bulundu.

Yabancı bankaların millileştirilmesi gerektiğini söyleyen Perinçek, "Merkez Bankası para basmalı" dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun istifa ettikten sonra göreve dönmesini yorumlayan Perinçek, "Türkiye bu sorunu devletin ve milletin ortak tavrıyla çözmüştür. PKK ve FETÖ'nün kampanyaları karşısında Soylu durumu daha da kuvvetlendi" ifadelerini kullandı.

Ulusal Kanal'da konuşan Perinçek, bankacılıkta önceliğin üreticilerin menfaatleri olmasını gerektiği şu sözlerle ifade etti:

"İhtiyaçtan fazla banka var. Bankacılık sisteminde de millileşmeye gitmemiz lazım. Bu olana kadar en azından, bankaların milli politikaların yönlendirilmesi ve kontrolü altında olması gerekiyor. Atatürk döneminde olduğu gibi esnaf için Halk Bankası, tarım üreticileri için Ziraat Bankası, madencilikte Etibank gibi sektör bankaları, sanayiye hizmet eden bankaları örgütlememiz lazım"

Merkez Bankası'nın (TCMB) bu süreçteki rolüne dikkat çeken Perinçek, TCMB'nin özerkliğine karşı çıktı ve "Para basacağız" dedi.

Perinçek şunları söyledi:

"Merkez bankasının da devletin hükümetin emrinde olması ve Türkiye'nin üretim devriminin hizmetinde olması gerekir. IMF'nin dayatmasıdır biliyorsunuz. Bir para basmayacaksınız, iki Merkez Bankası Özerk olacak, ona karışmayacaksınız. Tabi özerk olmayacağına göre Merkez Bankası dünya merkezlerinin kontrolünde olacak, onu istiyorlar"

"TÜRKİYE'NİN TEKRAR IMF SÜRECİNE GİRMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR"

Perinçek, "Türkiye tekrar IMF'ye başvurmak zorunda kalır mı?" sorununa şöyle yanıt verdi:

"Türkiye'nin önünde, istihdam ve üretim odaklı bir çıkış yolu var, başka bir çıkış yolu yok. IMF'nin öcüleri var, yani bizi korkuttuğu bazı etkenler var. IMF diyor ki; ‘Siz maliyet enflasyonu olun, kendiniz üretmeyeceksiniz, kömürü Zonguldak'tan çıkarmayacaksanız. Pamuğu Iğdır'a Adıyaman'a, Söke'ye ekmeyeceksiniz. Kendi gümrüklerinizi kesinlikle dikmeyeceksiniz, Avrupa Birliği Gümrük Birliği'ne bağlılığınız devam edecek, paranızı basmayacaksınız. Çarşılarınızda bizim dolarlarımız, eurolarımız dolaşacak' Bu şekilde dayattığı bir programı var IMF'nin. Türkiye'nin içine girdiği dönem ile IMF'nin bize dayattığı program arasında taban tabana bir zıtlık var. Bu nedenle  Türkiye'nin tekrar bir IMF sürecine girmesi mümkün değildir."