Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Antalya'nın Alanya ilçesi Avsallar Mahallesi Cumhur İttifakı Seçim Ofisi önünde yaptığı konuşmada, Cumhur İttifakının Alanya Belediye Başkan adayı Adem Murat Yücel'in projeleriyle Alanya için hazır olduğunu söyledi.
Rakiplerinin hizmeti ve projesinin olmadığını savunan Çavuşoğlu, yaklaşık üç aydır gece gündüz çalışıldığını dile getirdi.
Alanya'da gitmedik yer bırakılmadığını, bir ve beraber çalışıldığını aktaran Çavuşoğlu, gayretlerinin neticesini yarın sandıkta göreceklerini ifade etti.
Fırsat buldukça kendisinin de çalışmalara destek olmaya çalıştığına değinen Çavuşoğlu, seçimin Antalya ve Alanya için önemli olduğunu, görevler nedeniyle yurt dışına çıkmak zorunda kaldığı için belde belde mahalle mahalle dolaşamadığını söyledi.
Bu yıl turizmin geçen yıldan daha iyi olacağını belirten Çavuşoğlu, bu yüzden de hedefleri yenilediklerini ifade etti.
"50 milyon turist, 50 milyar dolar gelir" dediklerini, buna yaklaştıklarını ve hedefi revize ettiklerine değinen Çavuşoğlu, artık "70 milyon turist, 70 milyar gelir" dediklerini hatırlattı.
Alanya'da yollar, tüneller, yoğun kavşaklara köprülü kavşaklar yaptıklarını vurgulayan Çavuşoğlu, "Hiçbir ilçede olmayan iki üniversite ilçemizde var. Sizlerin sayesinde Alanya'yı ilklerin kenti yaptık. Beş yıldır Alanya'ya güzel yatırımlar yaptı. Adem Murat Yücel'in tüm projelerinin yanındayız. Gelecek projelerini de bizlere tanıttı. Hepsi de şehrimize ve bizlere dokunan projeler. Kendisini tebrik ediyorum. Sadece seçim zamanı değil, seçildikten sonra da Cumhur İttifakının belediye başkanlarını Ankara'dan çok güçlü destekleyeceğiz. Son 5 yılda Menderes Türel Antalya ve Alanya'ya çok iyi hizmetler yaptı. Bu hizmetin karşılığı olarak yarın sandıkta Alanya'da Adem Murat Yücel'e, Antalya'da Menderes Türel'e teşekkürümüzü sandıkta göstereceğiz." diye konuştu.
Bir siyasetçinin arkasında halkın desteğinin olmasının önemli olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, "Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün dik durmasının önemi budur. O önce Allah'ına, sonra milletine güveniyor. Aynı zamanda dış politikada ve sahada olduğu gibi masada da güçlüyüz. Sahadaki kazanımlarımızı, diplomaside, masada kaybetmiyoruz. Masaya öz güvenle oturuyoruz, müzakere ederken, kırmızı çizgilerimizden taviz vermiyoruz. O masada kendinizi güçlü hissettiğinizde istediğinizi daha fazla alırsınız. Biz de o masalarda milletimizin, Türk milletinin, 82 milyonun, Antalya ve Alanya'nın desteğini hissediyoruz ki o masada güçlü bir şekilde ülkemizi, milletimizi hatta dış ülkelerde mazlumların ve mağdurların ümmetin hakkını sonuna kadar savunuyoruz. Arkamızda bu millet olmazsa yapamayız, ülkemiz güçlü, bağımsız olmazsa bunu yapamayız." ifadelerini kullandı.
"Kürt kardeşlerimiz ile PKK'yı ayırt ediyoruz"
Bu seçimin önemli olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, kalkınmanın yerelden, şehirlerden başladığını bildirdi.
Çavuşoğlu, içinde yaşadıkları şehirleri emin insanlara teslim etmenin önemli olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Bu seçimler ülkemizin geleceği için de önemlidir. Yani bir beka meselesidir. Beka derken karamsar tablo çizmek istemiyoruz. Evet gerçekçi olalım. Karşımızda tehditler var, tehlikeler var, terör örgütleri, hainler, bölücüler var. Bunlarla mücadeleye devam etmemiz lazım. Biz kesinlikle teröristleri, bölücüleri halkımızdan ayırıyoruz. PKK derken, kesinlikle Kürt kardeşlerimiz ile PKK'yı ayırt ediyoruz. Çünkü o PKK, en çok zulmü Kürt kardeşlerimize yapmıştır. Bu caddede bir çok Kürt arkadaşımız var. Bunlar vatanını milletine bağlı insanlar. Burada CHP'ye oy vermiş vatandaşlarımızla, CHP içinde PKK cenazelerine gidenleri bir tutmuyoruz. İYİ Parti'ye oy vermiş insanlarımızla PKK'nın belirlediği kişileri listesine alanları bir tutmayız. Milli Görüş diyerek milletimizi kandırmaya çalışıyorlar. Bugün 80'den fazla PKK'yı listesine alan Saadet Partisi ve yöneticileriyle o partiye oy verenleri bir tutamayız. Hatta HDP'ye iyi niyetle oy vermiş Kürt kardeşlerimiz de var. Bu insanların hepsine de terörist demiyoruz. Ama bir gerçek vardır ki HDP, PKK'nın doğrudan yüzde yüz kontrolündedir. PKK'dan habersiz bir adım bile atamaz. Bugün o partilerin içinde Türkiye genelinde 325 kişi var. Bunların yüzde yüzünü de PKK belirlemiştir. Antalya'da da CHP listesinden giren 5 kişiyi de HDP kontenjanından giren 5 kişiyi PKK belirlemiştir. Biz Kürt, Boşnak, Laz, Çerkez, Arap kökenli kardeşlerle ittifak yaptık. Tüm gönül coğrafyasında bizimle yaşayan kardeşlerimiz ile teröristleri ve teröre destek verenleri ayırıyoruz. Yıllardır bizimle yaşayan kardeşlerimizi teröristlerle bir tutmuyoruz. Biz ittifakı bu kardeşlerimizle yaparken, onlar terör örgütüyle yapıyorlar. Aramızdaki fark bu."
"Güçlü devlet ve millet olmak zorundayız"
Ülkeyi hedeflerine ulaştırmak gerektiğine dikkati çeken Çavuşoğlu, gelecek hedeflere güçlü yürüyemedikleri zaman kendileriyle uğraşanın da çok olacağını ifade etti.
Yoksa karşılarına çıkan engelleri aşamayacaklarını anlatan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"İçimize kapanık olsak, başka ülkelerin aldığı kararlara boyu eğsek, diğer ülkeler ne derse 'tamam' desek, ve hiç ses çıkarmasak, Yeni Zelanda'daki terör saldırısına, İsrail'in Golan Tepelerini işgaline, Kudüs'de, Gazze'de vahşete göz yumsak bizim beka sorunumuz olmaz diyenler, neden böyle düşünüyor? Biz onların arkasında emir vaki olalım, eskisi gibi olalım, istiyorlar. O eski güne dönmek isteyenler var. Oysa bizim hedeflerimiz, sorumluluklarımız var. Bizim 2023 hedeflerimiz var. 2053 ve 2071 hedef ve vizyonları boşuna mı koyuyoruz. Bu tarihlere geldiğimizde güçlü devlet ve millet olmak zorundayız. Ayrıca bizim sorumluluğumuz sadece 82 milyonla sınırlı değil. Bakıyoruz Türkiye hakkında insan hakları konusunda ders vermeye çalışıyor, ahkam kesiyorlar. Ben soydaşlarımız hakkında konuştuğum da da 'iç işlerimize karışıyor' diyorlar. Tabi konuşurum. İnsan hakları mahkemesi kararlarını uygulamazsan, konuşurum. Bugün dünyadaki mazlumların tek umdu Türkiye'dir. Abartmıyorum, görüyor ve yaşıyorum. Gördüğüm tüm mazlumlar bunu söylüyor. 1 milyon 800 bin ümmet var ve tüm ümmetinde umudu Türkiye'dir. Bu bazı ülkelerin yöneticileri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı sevmiyor. Çünkü kendi halkı, dik duran, haksızlıklara karşı çıkan, ümmetin haklarını savunan bir lider istiyor. O lider de Cumhurbaşkanımız. O yüzden de kıskanıyorlar."