Başbakan Yardımcısı Akdağ, Arnavutköy'de Erzurum Çat ilçesi Soğukpınar Köyü Miroğlu Aile Derneği'ni ziyaret etti. Dernek üyeleriyle sohbet eden Akdağ, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi için Recep Tayyip Erdoğan'a destek istedi.

Recep Tayyip Erdoğan'ın, milletin yetiştirdiği büyük bir lider olduğunu ve 24 Haziran'da milletin desteğiyle yeniden cumhurbaşkanı seçileceğini belirten Akdağ, buradaki gençlere şöyle seslendi:

"Biz bu memlekette çok sıkıntılar çektik. Bu memlekette inandığını yaşamayı yasak ettiler. Kur'an'ı yasak ettiler, imam hatip'e gittin okuyamadın, başını örttün, bütün kapıları sana kapattılar. Kendi anadilini konuşmana müsaade etmediler. Bunların hepsini yaşadık. Şükürler olsun ki Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti ile beraber bunların hepsini tarihin çöplüğüne attık. Bu dönemde hizmetler katlana katlana bugüne geldik."

Cumhurbaşkanlığı için ortaya çıkan adayların kıyaslanması gerektiğine işaret eden Akdağ, "Konuşanlar var, iddia edenler var. Bir de millete hizmet etmiş olan büyük bir lider var. Hangisinin peşinde gidersek geleceğimiz daha iyi olur? Muharrem İnce diye Cumhuriyet Halk Partisi bir aday gösterdi. Kendi partisine genel başkan olmaya layık görmemişlerdi. Cumhuriyet Halk Partisi'nin başına genel başkan olmak için layık görmediğiniz bir kimseyi biz niye Türkiye Cumhuriyeti'ne cumhurbaşkanı seçelim?" diye konuştu.

"SAADET'E VERİLEN HER OY..."

Seçmenlerden az sayıda da olsa kafası karışanların olduğunu aktaran Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Etrafımızda kafası karışanlar var. Sayıları çok değil. 100 kişiden 5-7 kişidir. Karar da veremiyorlar. Şimdi ne işi vardı da Saadet Partisi'nin yöneticileri gittiler Cumhuriyet Halk Partisi'nin kuyruğuna takıldılar. Bugün Saadet Partisi'ne verilen her oy, Cumhuriyet Halk Partisi'ne verilmiş oydur. Üç tane milletvekili götüreceksin diye oraya ne olacak yani? Gitti millet meclisinde kuruldun koltuğa ama verdiğin oyların hepsi gitti Cumhuriyet Halk Partisi'ne yazıldı. Değer mi? Günah değil mi? Onun için bu tarafa oy verebilecek ya da vermeyi düşünen ailelere, kardeşlerimize mutlaka bu dönemde ulaşmalısınız. Zihni karışmış olanlar varsa onların da mutlaka zihinlerine açıklık getireceğiz."