Kazakistan'ın başkenti Astana'da 23 Ocak'ta yapılacak Suriye barış görüşmeleriyle ilgili hazırlıklarda son aşamaya gelindi. Rusya, Türkiye ve İran, Suriye'nin geleceğinin belirlenmesindeki lider rolünü güçlendirirken, Suriye'de üç ülkenin girişimiyle ateşkes ilan edildikten sonra Ankara ile Moskova arasında yeni bir ittifak kuruldu.
Kommersant gazetesinin haberine göre Ankara ve Moskova, ateşkes anlaşmasına dahil edilmeyen IŞİD'e karşı ilk kez ortak operasyon düzenledi. Moskova için Ankara ile kurulan ittifak kritik bir önem taşıyor ve bazı hedeflerin gerçekleştirilmesini sağlıyor: Batı'nın Suriye'de çözüm için inisiyatif almasının önüne geçmek ve Astana'da Suriye Devlet Başkanı Beşar Esed'in süresiz olarak iktidarda kalması konusunda garanti elde etmeye çalışan İran'ın rolünü kısıtlamak. Kommersant'ta Sergey Strokan ve Maksim Yusin imzasıyla yayınlanan haberde şu ifadelere yer verildi:
“Rusya, Türkiye ve İran, Suriye diyalogu yeniden başlamadan önce —23 Ocak'ta Astana'da, 9 Şubat'ta Cenevre'de, tarafları müzakere masasına oturtmak ve yeni bir diplomatik fiyasko yaşanmasını önlemek için görüşmelerini aktif şekilde sürdürüyor.
BOGDANOV VE CEMİL'DEN ORTAK MUHALEFET HEYETİ KURMA VURGUSU
Bu çabalar çerçevesinde Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Bogdanov, Moskova'da Suriye Değişim ve Özgürlük İçin Halk Cephesi Başkanı Kadri Cemil ile görüştü. Rus Dışişleri'nden yapılan açıklamaya göre Bogdanov ve Cemil, Suriye muhalefetinin, çözüme yönelik siyasi süreçlere daha yapıcı biçimde katılım sağlamak için bir ortak platform kurma perspektifini ele aldı. Cemil, Astana'daki Suriye barış görüşmeleri için sadece hükümet yetkilileri ve silahlı muhalif grupların temsilcilerine davetiye gönderildiğini, Suriye'deki muhalefetin ise davet edilmediğini belirtti. Muhalefette birkaç farklı heyet bulunmasının görüşmeler için engel teşkil ettiğini düşünen Cemil'e göre ana hedef, muhalefet içinden ortak bir heyet kurmak olmalı.
ESAD: 91 MUHALİF GRUPLA MÜZAKERELERE HAZIRIM
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esed de Astana'daki görüşmeler öncesinde durum değerlendirmesi yaptı. Suriye'yi ziyaret eden Fransız milletvekilleriyle yapılan görüşmede konuşan Esed, IŞİD ve Fetih el Şam hariç 91 muhalif grupla müzakerelere hazır olduğunu ifade etti.
ERDOĞAN: ATEŞKES BÜYÜK BİR FIRSAT PENCERESİ AÇIYOR
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Suriye'de çözüm çabalarında somut sonuç alınmasını bekliyor. Ankara'da büyükelçilere hitap eden Erdoğan, "Rusya ve İran ile birlikte Astana'da müzakereler için gerekli ortamı sağladık. Mevcut ateşkes, her ne kadar ihlal edilse de, büyük bir fırsat penceresi açıyor. Suriye'deki krizin siyasi yöntemlerle çözülmesini umuyoruz" dedi.
KATILIMCILAR KONUSUNDAKİ BELİRSİZLİK SORUN YARATIYOR
Öte yandan, Astana'da başlayacak barış süreciyle ilgili iyimser açıklamalara rağmen, Astana yolundaki bazı engeller Şam ve muhalefet arasındaki müzakereleri oldukça zorlu hale getiriyor. En önemli sorunlardan biri katılımcıların kimler olacağı. Zira bu durum, daha önce taraflar arasındaki görüşmelerin önünde aşılamayacak bir sorun teşkil etti. Esed, Fransız basınına verdiği mülakatta Astana'da sadece 'gerçek' muhalefetle konuşacağı uyarısında bulundu: "Gerçek derken Suriye'de kökleri olanlardan bahsediyorum —Suudi, İngiliz ya da Fransızlardan bahsetmiyorum. Suriye ile ilgili konuları Suriye muhalefeti konuşmalı. Yani konferansın yaşayabilirliği ya da başarısı diyelim buna bağlı." Ancak Esed, 'sahte' muhalefet listesini kimin, nerede ve ne zaman hazırlayacağını belirtmedi.
ESED: ERDOĞAN'A GÜVENMİYORUM
Mülakatta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ateşkes sağlanmasında ve Astana'da müzakere masasının kurulmasında baş rolde olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la ilgili yine sert ifadeler kullanan Esad, Erdoğan'ın politikaları nedeniyle Türkiye'nin istikrarsız bir ülke olduğunu ve Türkiye Cumhurbaşkanı'na güvenmediğini belirtti.
BARADA VADİSİ'NDEKİ GELİŞMELER DE İHTİLAFIN DERİNLİĞİNİN GÖSTERGESİ
Ateşkes ilan edildikten sonra Barada Vadisi'nde yaşanan çatışmalar ve hükümet ile muhalefetin yönelttiği karşılıklı suçlamalar da, kilit aktörler arasındaki fikir ayrılığının ne kadar derin olduğunu gösteriyor. Şam yönetiminin tarafında yer alarak hükümet ile muhalefet arasındaki karşılıklı açıklamalara katılan İran Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Ali Şamhani, silahlı muhalif grupların ateşkesi yeniden gruplaşmak için kullanmaması gerektiğini vurguladı. Barış görüşmelerini Suriye yönetiminin değil, silahlı muhaliflerin bozabileceğini kaydeden Şamhani, müzakerelerin Şam'a taşınmasını da önerdi.
RUSYA VE TÜRKİYE İLK KEZ ASKERİ MÜTTEFİK OLARAK OPERASYON DÜZENLEDİ
Esad'ın Ankara'nın arabulucu rolünü tanımadığı, Tahran'ın Türkiye'nin Suriye'deki askeri varlığını ve Erdoğan'ın İran yanlısı silahlı grupları ülkeden çıkarma girişimlerini kabullenmediği bir dönemde Rusya ile Türkiye arasındaki siyasi yakınlaşma kritik bir önem kazandı. Moskova ve Ankara, Suriye'de IŞİD'le mücadele operasyonlarını ilk kez askeri müttefik sıfatıyla gerçekleştirdi. Birbiriyle 12 kez savaşan iki ülkenin tarihinde, çok nadir olarak askeri ittifaklar kuruldu. Suriye'nin kuzeyinden gelen açıklamalar ise beklenmiyordu: "IŞİD'in elindeki El Bab'da operasyon düzenleyen Türk birlikleri, aralık sonundan itibaren Rus Hava-Uzay Kuvvetleri'nden düzenli destek almaya başladı."
TÜRKİYE, EL BAB'DA ABD'NİN DESTEĞİNİ ALAMADI
Mevcut durumdaki çelişki, Türkiye'nin NATO üyesi olması ve mantıken Suriye'de faaliyet gösteren ABD'nin desteğini almasının gerekmesi. Ancak bu konuda sorunlar yaşandı. Türk yetkililer, El Bab'daki operasyona yönelik havadan destek taleplerinin yanıtsız kalması nedeniyle Washington'u suçladı. Pentagon ise ABD'nin yardıma hazır olduğunu ancak Türkiye'den bir talep gelmediğini öne sürdü. Washington Post gazetesinin ABD yönetimindeki kaynaklarına dayandırdığı haberine göre NATO ülkeleri, Türkiye'ye IŞİD'le mücadelesinde yardımı artırma kararı aldı. Buna göre ABD, Suriye'nin kuzeyindeki muhaliflerin konumlarıyla ilgili bilgileri Türkiye'ye sunmak için havadan keşiflere başladı. ABD, Özel Kuvvetler'den danışmanları El Bab'a göndermeyi de planlıyor.
TÜRK-RUS İŞBİRLİĞİ SOMUT OLARAK ŞEKİLLENİYOR
ABD, Türkiye'ye yardım konusunda henüz planlama aşamasındayken, El Bab'daki Rus-Türk işbirliği somut olarak şekillenmeye başladı. Bu arada Rusya ve Türkiye'nin zafer elde edene kadar sürdürmeyi planladığı El Bab'daki ortak operasyonu, Moskova-Ankara-Tahran üçgeninde daha fazla ayrışma tehdidi oluşturmaya başladı. Zira Şam'dan davetiye almadan Suriye'ye giren Türk ordusunun bu ülkede yasadışı olarak bulunduğunu savunan İran, bu pozisyonunda geri adım atmıyor. Rusya ise bu duruma farklı bir açıdan yaklaşıyor. Moskova için IŞİD'le mücadele ana hedef olmaya devam ediyor ancak tek öncelik bu değil. Moskova için Ankara ile kurulan ittifak kritik bir önem taşıyor ve bazı hedeflerin gerçekleştirilmesini sağlıyor: Batı'nın Suriye'de çözüm için inisiyatif almasının önüne geçme ve Astana'da Esad'ın süresiz olarak iktidarda kalması konusunda garanti elde etmeye çalışan İran'ın rolünü kısıtlama.