Saadet Partisi 'Hayır' için bastırıyor
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Antalya'da düzenlenen partisinin olağan kongresinde referandumla ilgili açıklamalarda bulundu

Oluşturma Tarihi: 2017-02-19 21:15:14

Güncelleme Tarihi: 2017-02-19 21:15:14

Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, "kendini her şeyin üstünde gören, bütün yetkileri tek elde toplayan bir başkanlık sistemine kesinlikle 'evet' demeyiz, 'hayır' deriz." dedi.

Erdem Bayazıt Kültür Merkezinde gerçekleştirilen, Saadet Partisi Antalya Başkanlığının 6. Olağan Kongresi'nde konuşan Karamollaoğlu, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Bir ülkenin için en büyük sıkıntının kamplaşmak, gruplara ayrılmak olduğunu belirten Karamollaoğlu, ülkeye en büyük zararın insanlar arasındaki kamplaşmadan verildiğini vurguladı. Karamollaoğlu, "Bugün terörist dediğimiz insanlar bunu en uç noktaya götürenlerdir. Kendi fikirlerini gerçekleştirmek için silah kullanmaktan çekinmeyenler, kendi insanını katledenlerdir. Kamplaşmanın en uç noktası terördür, ama siz terörle bile mücadele ederken onların oyununa gelip insanları başka bir kavganın içine çekerseniz o zaman onlardan pek farkınız kalmaz." ifadesini kullandı.

Türkiye'nin yönetiminde bir sistem değişikliği düşünüldüğünü ve yakında referanduma gidileceğini anımsatan Karamollaoğlu, şöyle devam etti:

"O sistem değişikliğinde, 'Başkanlık sistemi gelsin, yürütmede, icrada istikrar sağlansın. Bu, memleket için daha hayırlı' deniliyor. Biz de aynı kanaatteyiz, ama kendini her şeyin üstünde gören, bütün yetkileri tek elde toplayan bir başkanlık sistemine kesinlikle 'evet' demeyiz, 'hayır' deriz. Bunu ne için söylüyorum? Dünyada bunun örnekleri çok. Amerika'da da başkanlık sistemi var, Güney Afrika'da da var, Asya'da da var, Rusya'da da var. Kimisi yarı başkanlık, kimisi başkanlıktır. Meclisin üzerinde etkileri olmayan ülkelerdir başkanlık sisteminde başarılı olanlar. Adalet sistemine hakim olmamışlardır. Yeri geldiği zaman adalete hesap verirler, denetime açıktırlar her yönüyle. Bizim sadece başkanlık sistemiyle ilgili söylediğimiz bu. Bugünkü şartlara bakarsak, 'Bize getirilen metin kuvvetler ayrımını çok açık bir şekilde ortaya koymadığı için biz bunu desteklemiyoruz.' dedik. Bu, teklifi getirenlere karşı husumetli olduğumuzdan kaynaklanmıyor, bunu getiren arkadaşlarla geçmişte beraber çalıştık. Ama şimdi siz özellikle iktidarda bulunanlar, bu teklifi getirenler; 'Oy verenler vatansever, vermeyenler de vatana ihanet edenlerdir' diye bir tarif yapmaya kalkarsanız bunun da karşısında dururuz, işte bu kamplaşmadır. Bu, millete bir fayda sağlamaz."

Karamollaoğlu, referandumdan sonra bugünkü cumhurbaşkanının yine cumhurbaşkanı olarak kalacağına değinen Karamollaoğlu, "Şimdi hükümetle cumhurbaşkanı arasında bir itilaf var mı? Yok. Peki bu telaş niye, bu koşturma, bu tahrik niye? İyi niyetle bir teklifte bulunanları siz düşman gibi görürseniz, o zaman bu memlekette hiçbir problem çözülmez. Bugünkü iktidarın esas sıkıntısı nedir biliyor musunuz? İstişare ortamının ortadan kaldırılmasıdır." diye konuştu.

TERÖR MESELESİ

Türkiye'de ikinci önemli meselenin terör meselesi olduğunu vurgulayan Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu, Suriye'nin iyi okunamadığını, Suriye'nin Esad'dan ibaret olmadığını savundu.

Suriye'nin üzerinde gözü olan bir sürü ülke bulunduğunu, İsrail, İran, Rusya'nın etkisinin bulunduğuna işaret eden Karamollaoğlu, "Bir de baktık ki Suriye'de sadece Suriyeliler yok, Rusya da var, İran da var. Rusya, Suriye'yi hayat memat meselesi olarak görür. Netice 500 bin ölüm, 7-8 milyon insan kendi memleketinden göç etmek zorunda kaldı. Bunun 3,5 milyonu bize geldi. Halep gibi şehirler yerle bir edildi, tarih yok edildi. Bir hükümetin bunu görmesi icap eder. Bu bir basiret gerektirir. kinle, nefretle kalkarsanız 'zafer alacağım' diye kalkarsanız o zaman basiretiniz kaybolur, hidayet ortadan kalkar." ifadesini kullandı.

Karamollaoğlu, Türkiye'de bir darbe girişimi yaşandığını, bunun arkasından OHAL ilan edildiğini hatırlatarak, ihtilal teşebbüsünde bulunanlarla mücadele için olağanüstü hale ihtiyaç bulunduğunu, ancak kanunların bütünüyle bir kenara bırakılıp aceleyle karar verilmemesi gerektiğini bildirdi. Karamollaoğlu, "Kanunları bütünüyle elinizin tersiyle iterseniz, aceleyle karar verirseniz, bu sefer kurunun yanında yaşın da yanmasına sebep olursunuz." dedi.