''Sadaka dağıtır gibi bakanlık dağıtırken 'HDP’ye yok' diyorlar''
Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, siyaset gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Oluşturma Tarihi: 2022-09-13 08:13:14

Güncelleme Tarihi: 2022-09-13 08:13:14

Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, tutuklu bulunduğu Edirne Cezaevi'nden avukatları aracılığıyla medyascope'tan Ruşen Çakır'ın sorularını yanıtladı.

Demirtaş'ın açıklamalarından bir bölüm şöyle:

CHP milletvekili Gürsel Tekin'in başlattığı “HDP'li bakan“ tartışmasını, izleyebildiğiniz kadarıyla nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ben bu tartışmanın seçimlerden önce, şimdiden yapılmasını yararlı görüyorum. Herkesin ve her kesimin eteğindeki taşları dökmesini sağladığı için iyi oldu.

Bunun dışında, bakanlık tartışması çok da gerekli bir tartışma değil diye düşünüyorum. Konuyu ilk dile getiren Gürsel Bey'in art niyetli olmadığını, aksine normal olanı, olması gerekeni vicdanlı bir şekilde dile getirdiğini düşünüyorum. Asıl problemli açıklamalar, HDP'ye bakanlık konusunda feveran edenler cephesinden yapılan açıklamalardır. Kullandıkları dil siyaseten etik dışı, incitici ve dışlayıcıdır. Üç beş milliyetçi oyu kapabilmek için girdikleri yarış, bu kişilerin tam da özlerini yansıttı, hakikatlerini daha görünür kıldı.

Mesele elbette ki bakanlık, makam, mevki falan değil. Asıl mesele milyonlarca Kürt'e reva görülen aşağılama tutumudur. O tutumu gösterenler için utanç verici bir durum.

***

Bir de bu sözde muhalif milliyetçiler, kendilerini bakanlık dağıtım merkezi olarak görüyorlar ve sadaka dağıtır gibi bakanlık dağıtırken “HDP'ye yok” diyorlar. Hele önce siz o bakanlık koltuğuna oturun da bir görelim. Seçimi nasıl ve kimin oylarıyla kazanıp da bakan olmayı hayal ediyorlar, merak ediyorum. Sonuçta yönetime kimin geleceğine halk karar verir, bu kişiler değil.

'STRATEJİK AÇIDAN HATALIDIR'

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e atfedilen ve yalanlamadığı “Bizim olduğumuz masada HDP olmaz, HDP'li masada biz olmayız“ sözleri hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bir gelecek, değişim, kucaklaşma vizyonu taşımayan bir yaklaşım olarak değerlendiriyorum. Herkesle oturup memleketin her sorununu konuşma cesaretini ve becerisini göstermek, büyük siyasetçi olmayı gerektirir. Ülkenin geleceği hakkında sözü ve güzel hayalleri olan siyasetçiler böyle konuşamazlar, konuşmamalılar. Risk almadan, tabanı ve toplumsal psikolojiyi değiştirmeden ciddi sorunlara çözüm bulunamaz.

Tabii ki bugünün konjonktürel gerilim ve fay hatları hesap edildiğinde, bir de seçimin kapıya dayandığı gözetildiğinde siyasetçilerin oy kaygısıyla hareket etmeleri anlaşılır olsa da stratejik açıdan hatalıdır. Çünkü Türkiye seçimden sonra, büyük sorumluluk sahibi siyasetçilere ihtiyaç duyacak. Sadece bugünü değil, yarınları da düşünerek konuşmakta yarar var.

Son dönemde CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun muhalefetin ortak adayı olma ihtimaline karşı yükselen itirazları nasıl değerlendiriyorsunuz? Eleştiriler sadece “kazanabilme ihtimalinin düşük olması“ önermesine mi dayanıyor size göre?

Altılı masanın ortak bir adayı olur mu, olursa kim olur, buna elbette kendileri karar vereceklerdir. Ancak söz konusu adayın altılı masayı da aşacak şekilde, geniş kesimlerin adayı olması isteniyorsa HDP de dahil diğer tüm kesimlerle adaylık öncesi açık, şeffaf bir müzakere yürütülmesi gerektiğini HDP defalarca belirtti. Benim veya bizim, ortak aday konusunda isim söylememiz doğru olmaz.

Bu vesileyle bir şey söylemek isterim, Kemal Bey üzerinden veya inancı üzerinden yapılan ayrıştırıcı tartışmaları hem çok yanlış hem de kendisine haksızlık olarak değerlendiriyorum. Kaldı ki bence Sayın Kılıçdaroğlu, ülkenin neredeyse tüm temel ve tartışmalı sorunlarına ilişkin görüşlerini açıklamış durumda ve farklı toplumsal kesimlerde önemli bir desteğe sahip olduğu görünüyor. Böylesine kamplaşmış toplumlarda, her konuya ilişkin çözüm önerisi sunmak ve bunlar etrafında toplumu birleştirmek hiç de kolay bir iş değildir.

Ülkenin sorunları hakkında henüz tek kelime etmemiş kişilerin suskunluklarının bazı anketlerde bir parça yüksek çıkması kimseyi yanıltmasın. Ülkenin son derece önemli sorunları hakkında konuşmaya başladıklarında, ki aday olurlarsa konuşmaları gerekecek, bazı anketlerde görülen bu destek sürer mi, emin değilim.

Ben sadece kişisel bir gözlemimi bu şekilde aktarmakla yetiniyorum. Daha fazla yorum yapmam doğru olmaz.

Önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sizce HDP nasıl bir rol oynayacak? “Kilit parti“ olduğu tespitlerinde katılıyor musunuz?

Aslında kilit olmayan parti yok neredeyse. Bu seçimde en küçük desteğe sahip partiler bile önemli rol oynayacaktır. HDP'nin özelliği ise tabanının bilinçli, örgütlü ve birlikte hareket edebilme kapasitesi ile yüzde 15'lik belirleyici potansiyelidir.

Ben HDP'yi kilit değil, kilidi açacak anahtar olarak görüyorum. Kilitlenmiş siyasete çözümü HDP getirecektir. Yoksulluğun, işsizliğin, adaletsizliğin ve zulmün sona ermesinde HDP anahtar rolünü en doğru şekilde yerine getirecektir. Buna yürekten inanıyorum