Işık, partisince Konevi Kültür Merkezi'nde düzenlenen 46. AK Parti Konya Danışma Meclisi'ndeki konuşmasına, Konyalı şehit Jandarma Uzman Onbaşı Mustafa Özata'ya Allah'tan rahmet, yakınlarına ve Türkiye'ye başsağlığı dileklerinde bulunarak başladı.
Savaş isteyenlerin, Türkiye'nin operasyon kabiliyetini çok hafife aldığını kaydeden Işık, halbuki AK Parti'nin, bu coğrafyada, güçlü silahlı kuvvetlere ve güçlü bir savunma sanayine sahip olmanın, önemini bilerek hareket ettiğini söyledi.
Terör örgütüne düzenlenen operasyonlarda büyük oranda milli imkanlarla geliştirilen silah ve mühimmatın kullandığını bildiren Işık, şöyle konuştu:
"Terörle mücadele, taviz verilmeden sürdürülecek. Ta ki terör örgütü diz çökene kadar. Özellikle bu noktada HDP'nin tavrını bütün milletimizin dikkate alması lazım. HDP, 7 Haziran seçimlerinde aldığı oyu, milletin barışa verdiği destek oyu değil de sanki teröre verdiği destek olarak hesapladı. HDP 'Bizim arkamızda YPG var, HPG var, şu var, bu var' dedi. Demek ki arkalarında LPG varmış. Teröristlerin, menfezlerin altına koydukları el yapımı bombalar varmış demek ki. Ona mı güveniyordunuz? Türkiye'de siyaset yapan hiçbir siyasetçi ve kurum, arkasını şiddete, teröre dayayamaz."
"İyi ki CHP ile koalisyon yapmamışız"
Hükümet kurma çalışmaları kapsamında, AK Parti ile CHP arasında yapılan görüşmeleri hatırlatan Işık, derin görüş ayrılıkları nedeniyle koalisyonun gerçekleşmediğini dile getirdi.
Işık, "İyi ki CHP ile koalisyon yapmamışız. PKK'nın canlı bombaları var. CHP'de de bazı serseri mayınlar var. CHP milletvekili Mahmut Tanal'ın Sümeyye Erdoğan kardeşimize yaptığı çirkin hareketi hepimiz nefretle kınadık. Kılıçdaroğlu'nun, sadece danışmanı kurban ederek, milletvekilini koruma anlayışı neyle izah edilebilir? Bu olay koalisyondan sonra olsaydı, ne olacaktı koalisyon? O açıdan bugün geldiğimiz noktada iyi ki CHP ile koalisyon yapılmamış" değerlendirmesinde bulundu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de hükümet alternatifleri konusunda her şeye karşı çıktığını ifade eden Işık, şunları kaydetti:
"Sayın Bahçeli'nin bazı fantastik hikayeleri var. Bu koalisyondan bir hesap çıkarmaya çalıştı ama şimdi bir anda açıkta kaldı. Seçim hükümetinde 2 HDP'li bakan varsa bunun bütün sorumluluğu Devlet Bahçeli'nindir. Hiç bize 'AK Parti ile HDP beraber oldu, koalisyon yaptı' denmesin. Anayasa her şeyi açıkça yazmış. Hem sen Cumhurbaşkanı'nı Anayasa'ya sadakate çağıracaksın hem de Anayasa'nın emri olan milletvekillerini engelleyeceksin. Sana rağmen, senin engellemelerine rağmen 'Bu bir devlet görevidir, Anayasa emridir' diyen Tuğrul Türkeş'ten elini çekeceksin. Bu noktada MHP yönetiminin, şu içinde bulunduğu durumu anlatmasını istiyoruz."