TİMETÜRK I HABER MERKEZİ
İsrail'de sol kesimin yoğun şekilde takip ettiği Haaretz gazetesinin iddiasına göre İsrail Dışişleri Bakanlığı Genel Direktörü Dore Gold ile Türkiye Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu İtalya'nın başkenti Roma'da sürpriz bir görüşme gerçekleştirdi. NTV'ye göre iddiayı Türkiye Dışişleri Bakanlığı kaynakları da doğruladı, ancak detayları açıklamadı. İsrail tarafı ise görüşmenin taraflar arasındaki ilişkilerin yeniden tesisiyle ilgili olduğunu açıkladı.
Oda TV'nin işgal altındaki Filistin topralarında yaşayan yazarlarından Rafael Sadi, Oda TV için oldukça ilginç bir yazı kaleme aldı. Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı ve İsrail Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin Roma'da görüştüğünü öne süren Sadi, toplantının amacının iki ülke arasındaki 'kopukluğu' gidermek olduğunu belirtti.
Türkiye tarafından görüşmeyle ilgili basına bir duyuru yapılmazken Rafael Sadi, İsrail tarafında görüşmenin pek gizli olmadığını söyledi. Daha önce Tel Aviv Büyükelçiliği görevini de yapan Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ile İsrail vatandaşı mevkidaşı Dr. Dore Gold'un Roma'da buluştuğunu söyelyen Sadi, görüşmeye giden İsrailli müsteşarın Milli Güvenlik danışmanı Yosi Cohen'den habersiz bir şekilde İtalya'ya uçtuğunu öne sürdü.
Cohen'in Türkiye ile ilişkileri düzeltmek için çabaladığını iddia eden Sadi, görüşmeyle ilgili bilgilendirilmeyen yetkilinin sadece Cohen olmadığını, aynı zamanda Netanyahu'nun Türkiye özel temsilcisi Yossi Chiechanover'in de görüşmeden habersiz olduğunu yazdı.
Sinirlioğlu ve Gold'un Roma'da Mavi Marmara'daki katliamın üzerinden beş yıl geçtikten sonra görüşebildiğini söyleyen Sadi, Feridun Sinirlioğlu'nun daha önce Tel Aviv Büyükelçiliği görevi üstlenmiş olmasının önemli olduğunu görüşmede mevkidaşına söylediğini öne sürerek Dr. Dore Gold'un ilişkilerin yenilenmesinde önemli bir bağlantı unsuru olabileceğini dile getirdi.
Sadi'nin iddiasına göre Türkiye tarafından İsrail'e ilişkilerin düzeltebileceğine dair bir "yeşil ışık" yakıldı.
TÜRKİYE VE İSRAİL ARASINDA İLİŞKİLER NEDEN GERGİN?
31 Mayıs 2010 günü Filistin'i 1948'den beri işgal altında tutan İsrail Ordusu, İsrail'in kendisine ait olduğunu iddia ettiği karasularının da dışında seyreden Mavi Marmara gemisine kanlı bir baskın düzenledi ve bu baskın neticesinde hiçbirisi silah taşımayan 9 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşını katledildi. Gemiye yönelik kanlı saldırıda saldırı yaralanan Uğur Süleyman Söylemez de geçtiğimiz yıl hayatını kaybetti ve böylece 10 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Akdeniz'in uluslararası sularında İsrail tarafından katledilmiş oldu.
Saldırının ardından İsrail ile ilişkilerini ikinci katip seviyesine indiren Türkiye, İsrail'den Gazze'ye yönelik ambargoyu kaldırmasını, hayatını kaybedenlerin ailelerine tazminat ödemesini ve Türkiye'den resmen özür dilemesini talep etti. İki yıl evvel Benjamin Netanyahu, dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ı arayarak Mavi Marmara katliamıyla ilgili özür beyanında bulundu ve 'üzüntüsü'nü belirtti. Ancak Mavi Marmara katliamına katılan askerlerin hiçbirisi İsrail tarafından cezalandırılmadı ve Netanyahu Türkiye'nin istediği protokolü de imzalamadı.
KIRMIZI BÜLTENLER HALA İŞLEME KONULMADI AMA...
Öte yandan Mavi Marmara katliamı ile ilgili Türkiye tarafından hukuki süreç başlatılmış ve dava süreci içerisinde İsrail tarafından olaya karışanlar hakkında kırmızı bülten çıkarılmıştı. 26 Mayıs 2014 tarihinde mahkeme tarafından kırmızı bülten hala işleme konulmadı ve Adalet Bakanlığı tarafından Interpol tarafına gönderilmedi. En son 2 Haziran 2015 tarihli duruşmada mahkeme kırmızı bülten kararlarının Adalet Bakanlığı'na sorulmasını kararlaştırdı ancak Adalet Bakanlığı kaynaklarından hala konuyla bir açıklama gelmiş değil.
Bir yılı aşkın süredir İsrail vatandaşı sanıklar hakkındaki kırmızı bültenleri işleme koymayan hükümetin Roma'da İsrail ile hangi konuları müzakere merak konusu olurken Dışişleri kaynakları bu konuda hernangi bir açıklama yapmadılar.
