Seçim sonuçları konusunda "paralel yapıya" ait bazı haber ajanslarının provokasyon için kullanılacağını iddia eden Akdoğan, AK Parti'nin oy oranını düşük göstermek gibi bir gayret sergilendiğini söyledi.
Yalçın Akdoğan, katıldığı televizyon programında gündeme ilişkin soruları cevapladı. Kaybetme psikolojisiyle, seçimlere şaibe karıştırılmaya çalışıldığını iddia eden Akdoğan, asıl şaibenin Güneydoğu ve Doğu Anadolu'da HDP'nin yaptığını kaydetti.
Seçmenin baskıyla kontrol altına alınmaya çalışıldığını ileri süren Akdoğan, "Eğer bir şaibe varsa onun asıl sahibi de paralel yapıdır" diye konuştu. Seçim sonuçlarını kamuoyuna aktaran bir kaç ajans bulunduğunu, bunlardan bir tanesinin de paralel yapıya ait olduğunu anlatan Akdoğan, seçim sonuçlarının ilk açıklandığı Doğu ve Güneydoğu'da açıklanan sandıklar üzerinden AK Parti'nin oy oranının düşük gösterilmeye çalışılacağını bunun daha önce yerel seçimlerde denendiğini söyledi. Ankara'daki seçimlerde paralel yapının, oy oranlarını saklayarak CHP'nin adayına seçimi kazandığına ilişkin açıklama yaptırıldığını da ifade eden Akdoğan, bu seçimlerde de HDP'nin oy oranı üzerinden böyle bir çalışma yapılabileceğini, dikkatli olunması gerektiğini kaydetti. Akdoğan bu konuda TRT'nin seçim sonuçlarının takip edilebileceğini söyledi. Akdoğan şöyle konuştu;
"ORTALIĞI KARIŞTIRMA ÇABALARI VAR"
AK Parti karşısında öyle bir geniş koalisyon var ki bir tarafta partiler diğer tarafta da terör örgütleri var. Paralel yapısı, PKK'sı, DHKP-C si ve KCK'sı bu işin içindeler. Ya gidiyor seçmeni tehdit ediyor ya da bir takım olaylarla ortalığı karıştırıyorlar.
Bu seçimi hayat mamat meselesi görüyor. Çünkü birileri bunu böyle hissediyor. Eğer AK Parti bir daha kazanırsa, "Yeni Türkiye'de bize yer yok" diye bakıyorlar. Bu tür provokatif hadiselerde bunun bir parçasıdır diye düşünüyorum.
"AK PARTİ'YE YÖNELİK SALDIRILAR"
Mayıs ayı içerisinde en fazla saldırıya maruz kalan parti AK Parti'dir. En çok saldırıya uğrayan AK Parti'dir. Kimse kalkıp bunu kınamıyor. Burada el bebek gül bebek bakılan bir HDP vardır.
Iğdır'da kadın kollarımız çalışma yapıyor, HDP'liler kalkıp burası Kürdistan toprağı deyip kadınlarımızı darp ediyorlar. Bunlar birazcık güç bulsunlar, kimseye orada seçim çalışması yaptırmıyorlar.
"DAĞDAN GELİP BAĞDAKİNİ KOVMAK"
Bakın Aydın'da dağdan gelip bağdakini kuruyorlar. Mahalleye yerleşseler, herkesi esir alacak hale geliyorlar. Siyaseti bu kadar terörize eden bir siyasal yapılanma yok. Bir tarafta terör örgütleri işbirliği yapıyor bir taraftan da örgütle işbirliği yapanları meclise milletvekili olarak sokmaya çalışıyor. Bunlar demokrasinin düşmanıdırlar ben bunu ifade etmeye çalışıyorum.
"CHP VE MHP SEÇMENİ OYUNU ANLADI"
CHP'liler Atatürk büstlerini yakanlarla nasıl işbirliği yaparız diye homurdanmaya başladılar. Bu oyunlarnın ortaya çıkması bir kaç gündür kanaatleri değiştirdiğini görüyoruz. CHP ile MHP taban tabana zıt değil mi? Bunlar nasıl bir araya gelebilirler. Yerel seçimlerde bunun bir örneğini gördük. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yine tek aday üzerinde anlaştılar. Artık bunların arasında ideolojik bir farklılık görülmüyor. Yine teşkilatları sahada değil. Olsalar elektriklenme olacak ve birbirlerine girecekler.
"SÜRECİ SABOTE ETTİLER"
Benim geçmişili bilenler benim bunları nasıl eleştirdiğimi bilirler. Kürt olmadığım halde Kürtçü diyenler bile oldu. Sürekli yanlış yaptılar, süreçleri bozmaya çalıştılar. Bu konuda gereken adımları attık; ancak sürekli bunu sabote ettiler. Ben de çok sert biçimde örgütü eleştiriyordum. Hükümet üyesi olduktan sonra hatta bu kadar şahin bir kişilik bu süreçte nasıl görev alır dahi dediler.
Ben eleştirileri kendilerine söyledim hala da söylüyorum. Biz orada HDP nasıl barajı geçecek, nasıl Türkiye partisi olacak bunları görüşmedik. Biz burada örgüte ilişkin görüştük ve bu süreçte elbette onlarda yer aldı. Bu süreçte güveni sarstılar. Çözüm sürecinde AK Parti'ye karşı bazı etkilerin parçası olmaların sebebiyle eleştirdim. 8 Haziran'da bizim öncelik konularımız arasındadir çözüm süreci. Bu süreci başarıya ulaştıracağız. Onların bu süreçteki yeni rollerine ise hükümetimiz karar verecek."