Yalçın Küçük: Arkadaşlarım Erdoğan'a aşık oldular
Yalçın Küçük, son dönemde yaşanan gelişmelerle ilgili açıklamalarda bulunurken, arkadaşlarını Erdoğan'a aşık olmakla suçladı...

Oluşturma Tarihi: 2016-10-17 22:29:18

Güncelleme Tarihi: 2016-10-17 22:29:18

Yalçın Küçük, verdiği röportajda Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Ergenekon Davası'na, 15 Temmuz darbe girişiminden Fethullah Gülen'e, Suriye meselesinden Musul operasyonuna kadar birçok konuda açıklamalarda bulundu. Ergenekon operasyonları kapsamında tutuklanan arkadaşlarının Erdoğan'a aşık olduklarını belirten Yalçın Küçük'ün açıklamaları şöyle:

"Bu kadar büyütülen budur. Şimdi öğreniyoruz, bütün kötülükleri birleştirdiler ve hepsini yapan tektir ve Gülen'dir. Sanki Gülen bir şeytan'dır ve belki de günah keçisidir. Doğu Perinçek gibi bir adam, Tayyip Bey'i desteklemek için bir kumpas lafı çıkarttı. Bizim hepimizi Fethullah tutuklamış, hiç öyle bir şey yok. O noktaya geleceğiz. Burada ne oldu, burada da herkes Fetö diyor, kim söyler Fetö'yü, nasıl söylersiniz Fetö'yü, bir Kur'an oldu Fetö. Bir avukat Fetö der mi? Mahkeme günü, ben terbiyeli bir adamım, kısa tuttum ama yeteri kadar tepki oldu. Bir Fetö çıkarıyorsunuz, ne demek Fetö, biz hep Fethullah Gülen diyoruz, biz AKP'nin dilini mi kullanacağız; AKP'nin dilini hukuk dili haline mi getireceğiz.

Biz, "nurs-i" diyoruz, "Nurs'a ait ya da Nurs'dan gelme anlamındadır. "Nurcu" tarikatı kurucusu Said-i Nurs-i'den biliyoruz, kökü "Nurs" köyüdür. Ahmed-e San-i de var, Farisi'dir ve bir zamanlar dilimize egemen olmuştu, bu egemenliğe pek çok değindim, kitaplarımda yeri var.

İktisat Fakültesi'nin parlak profesörü, İstanbul Üniversitesi, yakında kaybettiğimiz dostumuz ve hocamız Sencer Divitçioğlu, Türkçe aşığı idi, "Marxgil" sözcüğünü çıkardılar. "Marxist" yerine kullanıyoruz. Pek doğrudur ve pek yerindedir.

Ben artık Türkçe'ye yerleşmiş -i ekinden hareketle, "Güleni" ya da "Fethullahi" diyorum. Le Monde Diplomatique, yeni bir incelemede, yazarı Türk, "gulenist" demektedir. Yakında, Türkiye'ye gelmiş olan İngiliz Dışişleri Bakanı Boris Johnson da "gulenizm" dediler.

Siz gelmeden hemen önce baktım, görüyorsunuz çalışıyorum, -ist suffix, forming personal nouns expressing an adherent of a creed, bir inanca, aidiyet gösteren ek demektedir. Marxist ve fatalist örneklerini veriyor. Ve ben çocukluğumda, "teyzemgil'e" giderdim, henüz"teyzemist" diyemiyordum.

İngiliz Dışişleri'nden Boris'in soyadındaki "son", oğul sözcüğünü anlatıyor ve İbrani "beni" biliyoruz. Çok kullanıyoruz. Erdoğan'a, sanki öğretmek istiyordu, "gulenizm" telaffuz ettiler."Feto" yanlıştır, "guleni" ya da "gulenist" ve tabii "gulengil" çok doğrudur.

"CÜRÜM ARKADAŞLARIM ERDOĞAN'A AŞIK OLMUŞ."

Devam ediyorum, Tayyip Bey ve "tayyibist" izleyicileri pek yanlıştırlar. "Fetö" ve "Fetöcu" sözcüklerini henüz kullanamayız. Henüz bir yargı kararına sahip değiliz.

On binlerce insan aldılar; mahkemelerde kaç tanesini bulacağız, bulmak istediğim için değil, nasıl bulacağız, camileri yoktur, ayinleri bilmiyorlar. Birden Gülen-i uzmanı cürüm arkadaşlarım çıktılar. Önsel, Üçok ve pek çok amiraller ve pek yazık, bunlar, Stockholm Sendromu'ndadırlar; kendilerini zulme, zındanlara gönderen Erdoğan'a aşık olmuşlar, yaranmaya çalışıyorlar. Kitaplarında bir tek isim yok, Pekin, Üçok, Şener, "anlatmak" için Amerikalara da gitmişler, güzel seyahat, gezerler, hediyeler getirirler. Utanıyorum.

Gülen'i 1961 yılından beri tanıyorum, ilk saldırısı bizedir, o zaman komünizm ile mücadele derneğindeydi, 27 Mayıs Lideri Cemal Paşa çok övdüler, biz de Cemal Paşa'ya hücum ettik, geri çekildiler. Gülen mi, Özal'ın, Demirel'in, Ecevit'in kucağında büyüdü, bunların bir kısmını şimdi Mesut Bey de afişe ettiler."