İHA'nın haberine göre, MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, “Kendini genel başkan adayı sayan kimselerin kurultay için tarih belirlemelerinin bir değeri ve hükmü yoktur. Ayrıca yapılan iş bir suçtur” dedi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın, kendilerini kamuoyuna MHP genel başkan adayı olarak lanse eden isimlerin Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin kararını gerekçe göstererek olağanüstü kurultay tarihi belirlediklerini belirterek, “Söz konusu zevat; bu son teşebbüsleriyle durumdan vazife çıkarmakta, kendi kendilerine gelin güvey olmaktadır. Hem mahkemeden kayyum kararı çıkartıp hem de oturup sözde kongre tarihi tespiti yapmak hangi ölçüye sığmaktadır. Şurası muhakkak ki genel başkan adaylığını açıklamakla aday olunmayacağı gibi, delege dahi olmayan malum isimlerin toplanıp kurultay tarihi belirlemesiyle kurultay da gerçekleşmeyecektir. Ayrıca bunların kurultay tarihi tespit etmeye ne hakları ne de yetkileri vardır” ifadesini kullandı.
"SİYASİ PARTİLERİN FAALİYETLERİNİ YARGIYA İPOTEK EDEN BİR SÜRECE DÖNÜŞMÜŞTÜR"
“Başka isimlerde bir araya gelerek farklı bir tarih talebinde bulunduklarında nasıl bir yol takip edilecektir?” diyen Yalçın şunları söyledi:
“Kamuoyuna hayali kurultay tarihi açıklayarak bir yere varamayacaklarını aslında onlar da bilmektedir. Ancak, camiamızı tehlikeli bir iç çekişme ve kavga sürecine sokacak bu girişimin sebebi olağanüstü kurultay çabaları lehinde algı oluşturarak kamuoyunun desteğini kazanmak, bu arada da konuyla ilgili Yargıtay sürecine etki etmektir. MHP'de kurultay kararı alınmış olmasına rağmen başlatılan olağanüstü kurultay teşebbüsleri ne yazık ki adı geçen sulh hukuk mahkemesinin kararıyla Türkiye'de siyasi partilerin faaliyetlerini yargıya ipotek eden bir sürece dönüşmüştür. Bundan böyle siyasi partilerin işleyiş ve faaliyetlerinin yargı süreçlerine takılması geleneği yerleşmiş olacaktır.”
"KARMAŞAYA DA YOL AÇACAK"
Siyasi partilerin dernek veya şirket olmadığını vurgulayan Yalçın, “Devleti yönetmeye talip, milyonların oyu ve çabasıyla varlığını sürdüren millet kurumlarıdır. Birtakım kişisel siyasi hesapların politika yapmak yerine mahkeme koridorlarında görülmesi, siyasi partilerin önünü tıkamakla kalmayacak, karmaşaya da yol açacaktır. Buna bir takım kararlarla çanak tutulmasıysa siyaset kurumunu baltalayarak millet hukukunun tecellisine engel oluşturacaktır. Ayrıca Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 367. maddesi uyarınca mahkeme kararı kesinleşmedikçe yerine getirilemez. O bakımdan Yargıtay süreci tamamlanmadan Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin kurultay hakkındaki kararının uygulanması mümkün değildir. Özetle kendini genel başkan adayı sayan kimselerin kurultay için tarih belirlemelerinin bir değeri ve hükmü yoktur. Ayrıca yapılan iş bir suçtur. Haklı olarak başından beri karşı çıktığımız ve giderek büyüyen bir yanlışın üst mahkeme tarafından düzeltileceğine inanıyoruz” dedi.