CHP tarafından Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday gösterilen Mansur Yavaş, Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi'ye konuştu.
AK Partili rakibi Mehmet Özhaseki'nin “Evinize su getiren tahsildarın militan olduğunu düşünün” ifadesine değinen Yavaş, “Yenimahalle Belediyesi'nde kaç terörist yakaladılar, Çankaya Belediyesi'nde kaç terörist yakaladılar, Eskişehir Belediyesi'nde kaç terörist yakaladılar?” diye sordu.
Selvi'nin, Yavaş'ın açıklamalarına da yer verdiği yazısı şöyle devam etti:
"Banko soru sona doğru geldi. Mansur Yavaş'a 'Seçilirseniz Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan hemen randevu ister misiniz?' diye sorduk. 'Hemen istemeye gerek yok. Eğer Ankara için bir borçlanma gerekirse tabii ki kendisinden randevu alıp gideceğim' dedi.
'SAHTE SENET MAĞDURUYUM'
Yazımın sonunu sahte senet tartışmasına ayırdım. Çünkü gün içinde sıcak gelişmeler yaşandı. Mansur Yavaş, 'Asıl mağdur olan benim. Bana verilen senet sahte' dedi. Sahte senet kapsamında gündeme gelen Necmettin Kesgin'le ilgili iddiaları paylaştı. Cezası onanırsa Kesgin'in hapse gireceğini anlattı. Bu konuşma AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'in basın toplantısından önce gerçekleşti. Ondan sonra iş çorap söküğü gibi geldi. Necmettin Kesgin'in başvurusu üzerine, Ankara Batı 4.Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Yavaş hakkında, 'Kişilerin huzur ve sükununu bozmak' suçlamasıyla iddianame düzenlendiği ortaya çıktı. Akşam saatlerinde Mansur Yavaş'ın bugün bir basın toplantısı düzenleyeceği bilgisi geldi. Seçimlere sayılı günler kala bu iş tuhaf bir hal aldı."