Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başdanışmanı Bülent Gedikli, Ankara Kızılay Meydanı'nda yaşanan saldırıya ilişkin Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından getirilen yayın yasağına yönelik eleştirilere yanıt verdi. Gedikli, "Yayın yasağına ne gerek var' diyenlere, terör propagandası ve terörün amacı olan topluma korku salınmasının önüne geçmek için koyuluyor. Bir başka boyutu ise faillerle ilgili ipucu elde edildiğinde yapılacak operasyonların başarılı olabilmesi için koyuluyor. Medya maalesef daha önce yaşadığımız acı terör olaylarında 'terörü kınayıp sağduyu vurgusu yapmak' yerine halkı galeyana getirecek şekilde yayın yasağı yaptığı için yani insan odaklı yayın ilkesini hiçe saydığı için böyle yasaklara gerek oluyor" ifadelerini kullandı.
"Batı'da niye yayın yasağı koyulmuyor" diyenlere tepki gösteren Gedikli, "Fransa'daki olayda gazeteler, televizyonlar ve sosyal medyada bir tane kanlı fotoğraf, parçalanmış ceset resmi yayınlamadı. Türkiye'de ise medya, özellikle sosyal medya photoshoplanmış başka vakalara ait resimleri paylaşarak toplumun canını daha da acıtıyor. Saldırıların asıl amacının ne olduğunu, neye hizmet ettiğini Independent'ın şu açıklamasından anlayabilirsiniz; 'Saldırının korku uyandırdığını ve Türkiye'nin giderek tehlikeli şekilde istikrarsızlaştığı yönünde endişeleri artıracağını' yazdı" dedi.
"BOMBALI SALDIRI SIRASINDA PKK'NIN YAYIN ORGANINDA SEZGİN TANRIKULU VARDI"
"Ankara'da bombalı saldırının yaşandığı sırada PKK'nın yayın organı Med Nuçe TV'deki programda kim yayındaydı biliyor musunuz? CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu" ifadesini kullanan Gedikli, şunları kaydetti:
"Açıklaması da şu banttan yayınlandı. PKK'nın yayın organına çıkması problem değil de yayının canlı ya da banttan olması problem. Son zamanlarda zaten CHP içinde enteresan yapılardan isimlerin ön plana çıkarıldığını görüyoruz. Mesela Aydın Doğan'ın desteklediği ve yatırım yaptığı ekonomi ile ilgili abuk sabuk açıklamalar yapan genel başkan yardımcısı gibi. CHP işgal altında, FETÖ ve yabancı odaklara iradesini çoktan teslim etmiş bir ana muhalefet partisi var. Zaten sanırım Sayın Baykal da buna tahammül edemediği için 'teröre karşı hükümetin ve TSK adımlarını desteklemek AK Partili olmak anlamına gelmez' mealinde açıklamalar yaptı. Adamlar HDP'li PKK'lı canlı bombaların taziyelerine gidiyor, pazar günü yaşanan patlamada devlete sövüyor. Bu nasıl bir ikiyüzlülüktür, vatandaşın aklıyla alay ediyorlar. Bin yıldır bu topraklardayız, bin yıl daha bir yere gitmeye niyetimiz yok. Milletimizin sabrını, bizim sabrımızı daha fazla zorlarlarsa bedelini ödemeye de hazır olsunlar. FETÖ'den PKK'ya, radikal sol örgütünden bazı ülkelere topyekun millete karşı başlatılmış bir sindirme operasyonu, parçalama girişimidir bu, ancak başarılı olamayacaklar."