'Yeni anayasayı millete hediye edeceğiz'
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 7 Haziran seçimleri kapsamında partisinin düzenlediği mitingde halka hitap etti.

Oluşturma Tarihi: 2015-05-14 14:29:41

Güncelleme Tarihi: 2015-05-14 14:29:41

7 Haziran 2015 günü gerçekleştirilecek olan genel seçimler öncesinde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Zonguldak'ta vatandaşlarla buluştu. Madenci Anıtı önünde gerçekleştirilen mitinge çok sayıda vatandaş katıldı. Sözlerine ‘Zonguldak bir başka güzeldir. Buradan Alaplı'ya, Çaycuma'ya, Devrek'e, Karadeniz Ereğli'ye, Gökçebey'e, Kilimli ve Kozlu'ya en sıcak içten selamlarımı gönderiyorum' diye başlayan MHP Lideri Devlet Bahçeli "Zonguldak'ta olmaktan ve sizlerle özlem gidermekten mutluluk duyuyorum" dedi.

Genel seçimlere 25 gün kaldığına dikkat çeken Bahçeli, “25 gün sonra yapılacak 7 Haziran genel seçimlerinin ülkemizin birliğine, milletimizin dirliğine, insanımızın refahına en üst düzeyde katkılar sağlamasını niyaz ediyorum. Seçimlerin barış, huzur, olgunluk, güvenli ve demokratik bir süreç içerisinde geçmesini diliyor, siyasilere ve milletvekili adaylarımıza başarılar diliyorum” şeklinde konuştu.

“ZONGULDAK HELAL KAZANCIN KARTAL YUVASIDIR”

Zonguldak'ın emeğin ve madenin başkenti olduğunu ifade eden Bahçeli, madenlerde hayatını kaybeden maden şehitlerini de anarak şöyle devam etti:

"Zonguldak emeğin, alın terinin, fedakarca mücadelenin şehridir. Zonguldak onurlu yaşamanın, helal kazancın kartal yuvasıdır. Uzun Mehmet'in mirasçıları kömürden ekmek çıkarmaktadır. Kömürün karasına özlemlerinizin tertemiz resmini çiziyorsunuz. Yerin yüzlerce metre altında evlatlarınız için çalışıyorsunuz. Taşlara, kayalara, karşınıza dağ gibi dikilen engellere indirdiğiniz her darbeyle ümitlerinizi diriltiyorsunuz. Bulduğunuz kömür damarlarına hayallerinizi katıyorsunuz. Yerin altında hakkınızı arıyor, haksızlığa direniyorsunuz. Namerde avuç açmamak için her türlü tehlikeyi göze alıp madene giriyorsunuz. Geride eşiniz bekler, arkada yavrularınız gözler, anneniz, babanız dualarla yolunuza bakar. Madenciliğin zor olduğunu biliyorum. Hangi tehdit ve risklerle karşı karşıya olduğunuzu da görüyor, yakından takip ediyorum. Zonguldak yer altında yaşanan felaketlerden en çok çekmiş illerimizin başında gelmektedir. 7 Mart 1983'te Armutçuk'ta meydana gelen grizu patlamasında 103 evladımızı kaybettik. 3 Mart 1992'de Kozlu'da meydana gelen grizu patlamasında 263 kardeşimiz hayatından oldu. 17 Mayıs 2010'da 30, 8 Ocak 2013'te de 8 vatandaşımızı hakka uğurladık. Elbette tam bir yıl önce, yani 13 Mayıs 2014'de, Soma'da 301 madencimizi kara toprağa verdik. Görevlerinin başındayken kaybettiğimiz tüm madencilerimize Allah'tan rahmet diliyorum."

“TEDBİR, TEVEKKÜLE MANİ DEĞİLDİR”

Cumhurbaşkanı ve dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştiren Bahçeli, Zonguldak'ın acıya havale edildiğinisöyleyerek, “İnsan odaklı, firma odaklı, devlet kaynaklı hatalar, ihmaller ve eksiklikler zinciri madencilerimizi maalesef hayattan kopardı. Bunlara ciğerimiz yanarak şahit olduk. Hükümet hep bahaneler aradı. Özel sektör firmaları sorumluluktan kaçtı. Erdoğan 2010 yılının Mayıs ayında Zonguldak'a gelip kazalara 'kader' dedi. Ve yüzü kızarmadan abartıldığını söyledi. Hükümetin yıpratılmak istendiğine vurgu yaptı. Soma'ya gitti, 'fıtrat' dedi. Dünyada yaşanmış kazalardan sıkılmadan örnekler verdi. 1862'nin İngiltere'sinden, 1906'nın Fransa'sından, 1914'ün Japonya'sından kendisine gerekçeler aradı. Ölümlü kazaların her yerde olduğunu söyledi. Bir markete girdi, ciğeri yanan vatandaşlarımıza küfürler savurdu. Müşaviri sağa sola çılgınlar gibi tekme salladı. Elbette her şey Allah'tandır. Buna itirazımız, buna diyeceğimiz bir şey yoktur. Fakat tedbir tevekküle mani değildir. Hükümet üyeleri kameralar eşliğinde madenlere indi, işçilerimizle sofralara oturdu. Bu kapsamda gösterilen alicenaplık faciaları önleme konusunda sergilenemedi. Kazalar durmadı, ölümler kesilmedi. Umutlar yine toprak altında kaldı. Çocuklar yine yetim bırakıldı. Zonguldak acıya havale edildi. Soma hüzne teslim edildi. Ermenek karanlığa ve feryada itildi. Evladı madende kalan Ermenekli Recep'in çığlıklarını kimseler duymadı. Soma'da hayatını kaybeden kardeşlerimizin kıdem tazminatı başta olmak üzere, verilmeyen haklarını önemseyen ve mesele edinen görülmedi. Fıtrattan bahsediyorlar, kader diyorlar. Fakat çalarken fıtratı hatırlamadılar. Haram yerken fıtrat demediler. Rüşvet alıp verirken, Zonguldak'ın hakkını ayakkabı kutularına yığarken kimsenin aklına fıtrat da gelmedi. Sizler çalıştınız, Erdoğan kaçak ve karanlık saray yaptırdı. Sizler çabaladınız, havuzcular yağmaladı, vurgun seferleri düzenledi. Sizler madenlerde kömürün karasından ekmeğinizi çıkardınız, onlar zift gibi vicdanlarıyla milli kaynakları zimmetlerine geçirdiler. Sizler helalle sözleştiniz, onlar haramla nikah kıydılar. AKP, yolsuzluk rekoru kırdı, soygunculukta zirve yaptı. Sizleri düşünmediler, Zonguldak'ın ihtiyaç ve beklentilerini dikkate almadılar. Yediler, içtiler, gezdiler, harcadılar, kasalarını doldurdular. Banka hesaplarını hırsızlıkla şişirdiler. Zonguldak, hamd olsun AKP'nin gerçek yüzünü görmüştür. Zonguldak zalimleri, hainleri, haramzadeleri sandığa gömmek için ayağa kalkmıştır. Rüşvete ve rüşvetçiye kol kanat gerenleri unutmayın. Sürekli hatırlayın. 1 milyar 370 milyon liraya yapılan kara sarayı unutmayın. Her daim hatırlayın. Oslo görüşmelerini, ihanet pazarlıklarını unutmayın. 25 gün daha akılda tutarak sandıkta gereğini yapın” diye konuştu.

“PROPAGANDA MATERYALLERİMİZ KANUNSUZCA TOPLATILMIŞTIR”

Genel seçimler için hazırladıkları propaganda materyalleri ve afişlerinin kanunsuzca toplatıldığını öne süren Bahçeli, şöyle devam etti:

"Erdoğan ve Davutoğlu korkudan ne yapacağını şaşırmışlardır. Partimizin hazırlayıp her tarafa dağıttığı propaganda amaçlı ilan ve materyallerimiz kanunsuzca toplatılmıştır. İstanbul'da Büyükşehir Belediyesi zabıtaları gece gündüz mesai yapmışlardır. Devletin kolluk güçleri 17-25 Aralık'ı hatırlatan, AKP'nin kirli çamaşırlarını deşifre eden afiş ve el ilanlarına hayasızca ambargo koymuşlardır. İlçe seçim kurullarından zorla, baskı ve dayatmayla karar çıkartmışlardır. Ne yaparlarsa yapsınlar, neye başvururlarsa vursunlar; hırsızlığı örtemeyecekler, pisliği saklayamayacaklardır. Gerekirse ev ev dolaşacağız, AKP'nin lekeli yüzünü anlatacağız. Gerekirse uyumayacağız, yorulmayacağız, yılmayacağız; AKP'nin haram ve hıyanetlerini herkesle paylaşacağız. Bizi kimse durduramaz. Milli iradeye kimse engel olamaz. Doğrunun önüne kimse geçemez. Milliyetçi Hareket Partisi korkmaz, inandıklarını haykırmaktan asla kaçınmaz. İster zabıta gücü olsun, ister polis kuşatması görülsün, isterse de hukuk cinayetleri işlensin; karşımızda hiç kimse duramaz. Biz Zonguldak'ın hakkını savunuyoruz. Biz Türkiye'nin beka ve huzurunu koruyoruz. Biz Türk milletinin helal kazancını müdafaa ediyoruz. Boşuna uğraşmasınlar, boşuna çırpınmasınlar; ihaneti gizleyemeyecekler, soygunu Zonguldak'ın gözünden kaçıramayacaklardır. 17-25 Aralık milletin hafızasına kazınmıştır. Çözülme süreci Zonguldak'ın gündemine alınmıştır. Rüşvet yiyen bakanlar, para eritmekle meşgul olan Başbakan ve evlatları Zonguldaklının hatırından asla çıkmayacaktır."

“BU YÜRÜYÜŞ, MİLLİ BİR YÜRÜYÜŞTÜR”

MHP'nın başlattığı yürüyüşün milli bir yürüyüş, talana ve ahlaksızlığa karşı bir yürüyüş olduğunu dile getiren Devlet Bahçeli, AK Parti ve CHP'ye oy veren vatandaşların yanı sıra kararsızlara da MHP'ye destek vermeleri konusunda çağrıda bulundu. Bahçeli, şöyle konuştu:

“Ya önünüze uzatılmış bir lokma ekmeğe rıza göstereceksiniz, Ya da yeter artık, nerede benim hakkım diyerek ayağa kalkacaksınız. Ya kalkınma ve zenginleşme hikayelerini dinleyerek suskunluğa devam edeceksiniz, ya da hayır kararıyla, soyguna, haksızlığa ve ahlaksızlığa dur diyeceksiniz. Ya zulme, istismara, adaletsizliğe ve alçaklığa susarak harama göz yumacaksınız. Ya da Milliyetçi Hareket Partisi ile birlikte yürümeye başlayıp kendinize yeni ve aydınlık bir sayfa açacaksınız. Biz inançlı kadrolarımızla yürümeye başladık. Bunun için 'Bizimle Yürü Zonguldak' diyoruz. Bu yürüyüş korkaklara karşı cesurların yürüyüşüdür. Bu yürüyüş ahlaksızlığa karşı namus timsallerinin yürüyüşüdür. Bu yürüyüş talana ve yalana karşı ahlakın yürüyüşüdür. Bu yürüyüş, hainlere, eli kanlı teröriste, onunla müzakere edenlere karşı milli bir yürüyüştür. Bu yürüyüş, en samimi ve saf duygularla mukaddesatımıza sahip çıkanların irfanlı ve inançlı bir yürüyüşüdür. Bu yürüyüş sağlam adımlarla tarihi zaferlerle dolu Türk milletinin asalet ve hamiyet yürüyüşüdür. Bu yürüyüş binlerce sene önce Orhun'dan tüm dünyaya meydan okuyan bir milletin başlattığı kudretli bir yürüyüştür. Bu yürüyüş Bizans'ı mağlup eden, Söğüt'ten filizlenen, Çanakkale'de yükselen, Sakarya'da şahlanan Türk milletinin muzaffer yürüyüşüdür. Biz sadece saflarımızı sıklaştırdık. Ne kadar melun, ne kadar hırsız, ne kadar hain, ne kadar alçak varsa önümüzdedir. Her adımımızda biraz daha kaçacaklardır. Her adımımızda saklanacak delik arayacaklardır. Her adımımızda çaldıklarını çıkartacaklar ve para kasalarına saklanacaklardır. Gelin bu şerefe siz de dahil olunuz. Gelin bu tarihe siz de damga vurunuz. Çoluğunuza çocuğunuza aktaracağınız muhteşem bir anın hatırasını bırakınız. Bizimle yürüyün. Hırsıza, arsıza, namussuza, yağmacıya, düzenbaza, istismarcıya, işbirlikçiye, soyguncuya, israfa karşı bizimle yürü Zonguldak. AKP'ye destek veren kardeşim; ülken için, milletin için, vatanın için, geleceğin için bu defa birlikte yürüyelim. Bunlarda hayır yoktur, bunlarla huzur yoktur. CHP'ye oy veren vatandaşlarım, gelin bu defa birlikte yürüyelim. Kararsız duran, henüz tercihini yapmamış kardeşim; boşuna zaman kaybetme, MHP bil ki seninle, senin yanındadır. Zonguldak'ın kiminle yürüyeceği, çok şükür belli olmuştur. Zonguldak'ın talihi açık, geleceği aydınlıktır. Allah hepinizden razı olsun. Biliniz ki, umutlarınız umutlarımız, talepleriniz hedefimizdir.”