Zaman yazarı HDP'ye göz kırptı
Mehmet Kamış, 7 Haziran seçimlerine gidilen yolda son durumu ele alırken HDP'nin baraj sorununu değerlendirdi...

Oluşturma Tarihi: 2015-05-09 02:50:29

Güncelleme Tarihi: 2015-05-09 02:50:29

Zaman Gazetesi yazarı Mehmet Kamış, bugünkü "Demokrasiyi Kürtler mi kurtaracak?" başlıklı yazısında şu anki durumda demokrasiye gidilecek yolun HDP'den geçtiğini belirtti. Kamış, Davutoğlu'nu etkisiz bulan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da AK Parti'nin seçim çalışmalarını yürüttüğünü, dört koldan HDP'nin barajı geçmemesi için çaba gösterdiklerini söyledi. HDP barajı aştığı takdirde Erdoğan'ın planlarının suya düşeceğini ve HDP'ye oy verilmesinin şart olduğunu kaydetti.

İşte Mehmet Kamış'ın yazısından bir bölüm:

Seçimin çözeceği soru çok açık ve net: HDP'nin (12 Eylül askeri yönetiminin armağanı olan, Putin'in Rusya'sı dahil dünyanın başka hiçbir ülkesinde bulunmayan yükseklikteki) % 10'luk barajı aşamaması halinde, AKP'nin 330 ve daha fazla sandalye kazanması ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın tek–adam, tek–parti rejimini (“eski eski Türkiye”yi) yerleştirme ihtirasını gerçekleştirmesi ciddi bir olasılık. Buna karşılık HDP barajı geçmeyi başaracak olursa, Erdoğan'ın planları suya düşecek.

Kamuoyu yoklamaları HDP'nin barajı geçme olasılığının balık sırtında olduğuna işaret ediyor. Erdoğan ve emrindeki hükümet, baş rakip olarak gördüğü HDP'yi barajın altına düşürmek için elinden geleni yapıyor. Erdoğan, AKP'nin başına getirip başbakan yaptığı Ahmet Davutoğlu'nun performansına zerre kadar güvenmediği için tarafsızlık yeminini tamamen bir kenara bıraktı; meydan meydan dolaşıp din sömürüsü yaparak AKP'ye oy istiyor, HDP'yi karalıyor.

1950 seçimlerinden bu yana seçim güvenliği hiç bu kadar sorgulanır olmadı. Açık Toplum Vakfı'nın desteklediği ve siyaset bilimcilerin yaptığı bir araştırmaya göre, seçimlerin adil olacağına inananlar azınlıkta (% 48); AKP'lilerin onda biri de adil seçim olacağına inanmıyor. AKP'nin iktidarı kaybetmemek için herşeyi yapabileceği, hile yapabileceği, ülkeyi Suriye'de savaşa sokabileceği, PKK'ya karşı operasyon başlatabileceği konuşuluyor. Umarız bütün bu kaygılar doğru çıkmaz, HDP barajı aşmayı başarır ve Türkiye halkı olarak karabasandan uyanırız.

Kısacası, tek–adam, tek–parti rejiminin yerleşerek, demokrasinin, hukuk devletinin, temel hak ve özgürlüklerin, azınlıklara saygının köküne kibrit suyu ekilmemesi, Kürtlerin elinde. Hangi Kürtlerin? İstiklal Savaşı'na katılarak ülkenin bağımsızlığını kazanmasına omuz veren, ama Cumhuriyet'in ilanından itibaren yok sayılan, modernleşme adına Türkleştirme ve Müslümanlaştırma, zorunlu asimilasyon politikalarına, ağır baskılara ve zulme, katliamlara maruz bırakılan Kürtlerin!

Bugün Kürtlerin yaklaşık yarısı, öncelikle Kürt kimliğinin inkarına son verdiği, dil ve kültür haklarının kullanması üzerindeki yasakların birçoğunu kaldırdığı için, asker–polis baskısı kadar PKK baskısından da yıldığı için Erdoğan'ın AKP'sine oy veriyor; diğer yarısı ise, Kürt siyasi hareketinin legal partisi HDP'ye. Bugüne kadarki seçimlerde % 6–7 dolayında oy toplayabilen HDP'nin 7 Haziran'da barajı aşıp aşmaması, başka partilere oy verenlerden ama esas olarak AKP'ye oy veren Kürtlerden alacağı oylara bağlı. Yani, rejimin geleceğini, esas olarak bütün partilerden Kürtler kurtarabilir. Hangi Kürtler? Türkiye'yi bölüp parçalayacakları iddiasıyla onyıllarca baskı ve zulüm altında tutulan Kürtler! Bu da Cumhuriyet tarihinin başka bir cilvesi…