Altan Tan: 1 numaralı sorumlu Erdoğan'dır
HDP'li Altan Tan, gündemdeki son gelişmeleri Ahmet Hakan'a anlattı...

Oluşturma Tarihi: 2015-09-02 03:18:18

Güncelleme Tarihi: 2015-09-02 03:18:18

Hürriyet Gazetesi yazarı Ahmet Hakan'ın Çarşamba Sohbetleri'nin bugünkü konuğu HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'dı. 1 Kasım erken seçimleri, çözüm süreci ve son dönemde giderek tırmanan olaylar konuşuldu. Kürt Hareketi'nin üç konuda kafa karışıklığı yaşadığını söyleyen Tan, Hakan'ın Kandil'in 1 Kasım seçimlerinde HDP'ye boykot çıkışında bulunduğu sorusuna "Çok fazla eğip bükmeye gerek yok. Bazı açıklamalardan çıkarılan netice bu... Ama bu topyekûn Kürt siyasi hareketinin kararı mıdır, yoksa belli bir kesimin kararı mıdır? Buna bakmak lazım. Mesela ben Öcalan'ın böyle bir şeyi doğru bulmayacağı kanaatindeyim" dedi. Son dönemde yaşanan gelişmeleri ve gelinen noktadan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı sorumlu tutan Tan, "Bir numaralı sorumlu Erdoğan'dır. Bir ülkenin cumhurbaşkanını sürekli hedefe koymak çok doğru bir siyaset değil ama vaka bu. Bugün devlet, polis, asker, siyaset... Hepsi bir kişinin uhdesinde toplanmış. Ayrıca Erdoğan, sorunları çözmek yerine, çatışma, bölme ve kamplaştırmayla iktidarını sürdürmek istiyor" yorumunda bulundu.

Altan Tan'ın Ahmet Hakan'ın sorularına verdiği yanıtlar şöyle:

ALTAN Tan, "8 Haziran sabahı Kürtler açısından durum şöyleydi" diyor ve başlıyor anlatmaya: 57 yaşındayım, bölgenin 8 Haziran sabahı kadar mutlu bir sabaha uyandığını görmedim. Tarihte görmediğimiz derecede büyük bir siyasi başarı vardı: Yüzde 13 oy ve 80 milletvekili. Yine tarihte olmadığı kadar Türkiye'nin batısından, Kürt olmayanlardan ciddi bir destek ve barışa açılmış kredi vardı. Kürt halkının zengini fakiriyle, köylüsü kentlisiyle, batıdaki doğudakiyle, Sünni'si Alevi'siyle, neredeyse yüzde 90'lara varan bir ittifakı söz konusuydu. Ortadoğu'da yine tarihte görülmediği kadar Kürt siyasetine açılmış uluslararası bir destek ve kredi vardı.

Peki ya bugün?

Altan Tan, "Elimizdekilerin tamamı çok ciddi risk altında" diyor.

"PKK'DAN BOYKOT ÇAĞRISI GELİYOR"

KANDİL'den yapılan bazı açıklamalara baktığımızda... HDP'nin seçimi boykot etmesinin istendiği anlaşılıyor. PKK, "HDP seçimi boykot etsin" diyor. Siz de gelen açıklamaları böyle mi anlıyorsunuz? Gerçekten de Kandil, sizden seçimi boykot etmenizi mi istiyor?

ALTAN TAN: Çok fazla eğip bükmeye gerek yok. Bazı açıklamalardan çıkarılan netice bu... Ama bu topyekûn Kürt siyasi hareketinin kararı mıdır, yoksa belli bir kesimin kararı mıdır? Buna bakmak lazım. Mesela ben Öcalan'ın böyle bir şeyi doğru bulmayacağı kanaatindeyim. Şöyle bir baktığımızda PKK'nın bir kanadının ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın böyle bir hesabı var.

Cumhurbaşkanı için ancak tahminde bulunabilirsiniz, iddia edebilirsiniz... Ama PKK'nın açık beyanı var.

ALTAN TAN: Bu endişe verici...

HDP, PKK'dan gelecek böyle bir telkini kabul eder mi?

ALTAN TAN: HDP'nin seçimi boykot etmesi mümkün değildir. Böyle bir şeyi meşru ve makul kabul etmesi de mümkün değil.

HDP, bunu kabul etmezse... O zaman boykotun gerçekleşmesi mümkün olmaz.

ALTAN TAN: Şu anda adı konulmamış bir olağanüstü hal rejimi var bölgede. Hükümet de PKK da karşılıklı hesaplarla bu işi nereye kadar götürebilirler, bunun içinde ne vardır, doğrusu bilmiyoruz. Ama endişemiz var. Çünkü bu hesapların içinde seçimlerin yaptırılmamasının olduğunu da görüyoruz.

"LEVENT TÜZEL PARTİDEN AYRILMALIYDI"

Aslında kabinede üç bakanınız olacaktı, ancak Levent Tüzel teklifi kabul etmedi. Tüzel'in kabul etmeme gerekçelerine katılıyor musunuz?

ALTAN TAN: Gerekçeleri kendi mantığı içinde doğru olur, yanlış olur, bu başka bir tartışma konusu. Biz bu konuyu partinin yüksek kurulunda saatler boyunca tartıştık ve büyük çoğunlukla bir karar aldık. Bu karara uyulması gerekir. Parti kararına rağmen buna itiraz ediyorsan... O zaman partiden ayrılırsın. Yani ben bu tavrını doğru bulmuyorum.

KEŞKE KIRMIZI PLAKAYI REDDETMESELERDİ

HDP'den iki isim bakan oldu ve sizin bakanlar, kırmızı plakalı araçları kullanmayacaklarını ve koruma istemediklerini açıkladılar. Ne diyorsunuz?

ALTAN TAN: Bunlara çok takılmamak lazım... Şu an kırmızı plakalı araçlara binen arkadaşlarımız var. Mesela grup başkan vekillerimiz, meclis başkan vekilimiz... Devletin arabaları kimsenin babasının malı değil. Devletin, milletin malıdır.

PKK'LI KALKAN İLE DEMİRTAŞ ÇATIŞMASI

Selahattin Demirtaş, PKK'ya "Amasız olarak silah bırak, çatışmaları durdur" çağırısında bulundu. Bunun üzerine PKK'lı Duran Kalkan, Demirtaş'a ve HDP'ye yönelik zehir zemberek bir açıklama yaptı. Bunun anlamı nedir?

ALTAN TAN: Strateji farklılığı diyelim buna. Çünkü HDP'yi, PKK'yı, İmralı'yı birbirinden ayrıştıracak ve çatıştıracak siyasetlerin varacağı bir yer yok.

Ama işte Duran Kalkan'ın Demirtaş'a yönelik ağır eleştirileri ortada. Bunu görmeyecek miyiz?

ALTAN TAN: Bana göre yapılması gereken bu farklılıkların arasına kıymık sokmak, çatlatmak değil, bunları topyekûn daha doğru bir çizgide siyasi noktaya oturtmak, o noktada da HDP'nin sivil siyasetten yana irade beyanına omuz vermektir.

"SURUÇ VE CEYLANPINAR'I AYNI ODAK YAPTI"

ÇATIŞMA nasıl başladı? Size göre çatışmayı başlatan somut olay hangisi?

ALTAN TAN: Önce Suruç'ta korkunç bir katliam oldu. Hemen ardından Ceylanpınar'da gencecik iki polis, yataklarında kurşunlanarak katledildi. Çok profesyonel bir eylem... PKK, bu eylemi ne hikmetse önce üstlendi, sonra tekrar reddetti. Suruç da Ceylanpınar da düğümdür. Bu iki olay, aynı yerden yapılmıştır.

Peki ama PKK niye üstlendi bu cinayeti?

ALTAN TAN: Bizim anlamadığımız nokta da bu.

Sonradan reddetse de PKK'nın bu olayı üstlenmiş olması önemli... Böyle bir durumda "PKK yapmadı" demek, PKK'dan bile fazla PKK'cı olmak anlamına gelmez mi?

ALTAN TAN: Bu olay, Bingöl'deki 33 askerin katledilmesine benziyor. Ama neyse... Bence burayı geçmemiz lazım. Suruç olmasaydı, Ceylanpınar olmasaydı... Belki Diyarbakır bombası sebep olacaktı. Yani planlı bir tahrik ve kaşıma vardı.

İLK KEZ SİYASİ KANAT SESİNİ YÜKSELTİYOR

Selahattin Demirtaş PKK'nın saldırıları karşısında gerekli tepkiyi gösterdi mi sizce?

ALTAN TAN: Az mıydı, çok muydu, erken miydi, geç miydi? Bunlar spekülatif şeyler. Ama şunu görmek lazım: Kürt siyasi hareketinde siyasi kanat, genel başkanından milletvekillerine toplu olarak sesini siyasetten yana yükseltiyor. PKK'nın bazı hareketlerini anlayamadığını, izah edemediğini ve doğru görmediğini söyleyebiliyor. Bu ilktir ve çok önemlidir.

"BİR NUMARALI SORUMLU ERDOĞAN'DIR"

BU noktaya gelinmesinde kimi sorumlu görüyorsunuz?

ALTAN TAN: Bir numaralı sorumlu Erdoğan'dır. Bir ülkenin cumhurbaşkanını sürekli hedefe koymak çok doğru bir siyaset değil ama vaka bu. Bugün devlet, polis, asker, siyaset... Hepsi bir kişinin uhdesinde toplanmış. Ayrıca Erdoğan, sorunları çözmek yerine, çatışma, bölme ve kamplaştırmayla iktidarını sürdürmek istiyor.

RÖPORTAJIN TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!