Dolar

34,5424

Euro

36,0063

Altın

3.006,41

Bist

9.549,89

Azeri Komutan: İran, Suriye'den çekilirse...

Üç yıla yakın bir süredir Suriye'de Esed rejimi ve Şii milislere karşı savaşan tecrübeli komutanlardan Mahmut Azeri, Timetürk'ten Furkan Azeri'ye konuştu.

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-08-03 16:05:59

Azeri Komutan: İran, Suriye'den çekilirse...

TİMETÜRK | FURKAN AZERİ

Halep, İdlib ve Lazkiye bölgesinde savaşı takip eden Azeri, Azerbaycan'dan Suriye'ye geçen savaşçıların liderlerinden Mahmut Azeri ile cephe hattında bir röportaj gerçekleştirdik. Suriye'deki savaşın akışından IŞİD meselesine, yabancı savaşçılar ile Suriye halkı arasında oluşan ilişkiden Azerbaycan'daki gelişmelere kadar pek çok konuda görüşlerini açıklayan Mahmut Azeri, yaklaşık altı senedir çeşitli cephelerde savaşan tecrübeli bir savaşçı. Yaklaşık iki aydır Suriye'de savaşı yerinden görme fırsatım oldu ve özellikle yabancı savaşçılar ile Suriye halkı arasındaki ilişkinin IŞİD'in özgürleştirilmiş bölgelerden çekilmesinin ardından daha da iyi olduğunu söylemem mümkün. Özellikla yabancı savaşçıların varlığı üzerinden Suriye'deki devrim sürecini "terörle ilişkili" göstermek isteyen Batı basını ve Azerbaycan basınına pek çok önemli mesaj veren Mahmut Azeri, dertlerinin mazlum insanlara dünyanın neresinde olursa olsun yardım etmek ve onları mazlumlardan korumak olduğunu söylüyor.

Timetürk: Sanırım daha önce hiçbir basın kuruluşuna röportaj vermediniz. Dolayısıyla Türkiye kamuoyu sizi yakından tanımıyor. Önce Mahmut Azeri'yi biraz tanıyalım isterseniz...

 Mahmut Azeri: Elbette. Azerbaycan'ın Bakü şehrindenim, ismim Mahmut ve 30 yaşındayım. 2007 senesinde Azerbaycan İktisat Fakültesi'ni bitirdim. Bir müddet mezun olduğum alanda çalıştım. Ancak üniversite yıllarımdan itibaren İslam dünyasında yaşanan zulümleri yakından takip ediyordum 2009 senesinde bir nebze de olsa oradaki Müslümanların direnişine katkı veririm düşüncesiyle Afganistan'a gittim. Çünkü bizim inancımız ve akidemiz Müslümanlara yardımcı olmamızı bizden talep ediyordu.

Timetürk: Peki Afganistan'da ne kadar kaldınız? Bize biraz da Afganistan tecrübenizden bahseder misiniz? Çünkü Suriye meselesinden sonra Türkiye'de "yabancı savaşçılar" konusu daha çok tartışıldı ancak binlerce gencin Suriye öncesinde Afganistan'a, Çeçenistan'a veya Irak'a gittiğini biliyoruz. 

Mahmut Azeri: Afganistan'da yaklaşık 4 sene kaldım. Orada bulunduğum zaman diliminde Afganistan'daki Taliban hareketiyle birlikteydim, elimizden geldiğince onlara yardımcı çalıştım. Bir müddet sonra oradaki Müslümanların idari işlerinden sorumlu oldum. Afganistan toprakları bize çok şeyi öğretti, âdeta bir mektep oldu. Müslümanların bir birleriyle yardımlaşması, İslam kardeşliği, çok kısıtlı imkânlara rağmen nasıl mücadele edileceğini öğretti.

Timetürk: Peki bahsettiğiniz şekilde ise, neden oradan ayrıldınız? Neden kendi tabirinizle "Afganistan mektebi"ni bırakıp Suriye'ye geldiniz? Suriye yolculuğunuzla birlikte aslında bu yolculuğun nedenlerini de merak ediyoruz...

Mahmut Azeri: Afganistan topraklarındayken Suriye'de zalim rejime karşı kıyamı görünce bu bizi çok heyecanlandırdı, sevindirdi asla böyle bir şey olacağını akılımıza getirmedik. Biliyorsunuz yıllarca Esed rejimi Müslümanları nasıl sindirmiş ve zulümler yapmıştır. Suriye halkı bu rejime başkaldırınca biz Esed'in tez bir zamanda düşeceğini düşündük fakat zaman gittikçe Müslümanlara karşı ne kadar azgınlaştığını hatta kadınları, küçük çocukları bile acımadan nasıl katlettiğini gördük bunun üzerine her zaman olduğu gibi dünyanın Müslümanlara karşı yapılan bu katliam karşısında sessiz kaldığına şahit olduk. Böylece 2013 senesinde Afganistan'dan ayrılıp Suriye cihadına katıldım.  Tabi Şam topraklarına gelme sebeplerimizden biri de Allah Resulü (S.A.V)'nün bu bölge hakkında verdiği müjdelerdir. Şam topraklarındaki hayırdan bahseden hadisler de bizim için bir faktör oldu.

Timetürk: Suriye'ye geldiğiniz zaman nelerle karşılaştınız, Suriye beklediğiniz gibi miydi? 

Mahmut Azeri: Biz Suriye'ye geldikten çok kısa bir zaman sonra bildiğiniz gibi IŞİD fitnesi çıktı, bu olay bizi çok üzdü, şevkimizi kırdı. Müslümanların saflarının parçalanmasından dolayı kahrolduk.

Timetürk: Peki "fitne" olarak tabir ettiğiniz bu olaylara karşı sizin tavrınız ne şekilde gelişti? IŞİD ile Suriyeli muhalifler arasında oldukça ciddi bir mücadele yaşandı çünkü...

Mahmut Azeri: Öncelikle elimizden geldiği kadar bu fitneden uzak durmaya çalıştık, hep bunu düşündük biz Suriye halkına yardıma gelmiştik. Biliyorsunuz IŞİD fitnesi ilk başladığı zaman farklı bir yönü vardı tam çözemiyorduk, anlayamıyorduk. Ama zaman geçtikçe IŞİD daha da sertleşti biz de ona göre onlara tavır aldık.

Timetürk: IŞİD ile muhalif gruplar arasındaki sorun ilk başladığında ne şekildeydi şimdi ne şekilde? Neden sizin bakışınız değişti?

Mahmut Azeri: İlk başladığı zaman buradaki mücahitlerin, Müslümanların kanlarını helal görmüyorlardı, Müslümanları öldürmüyorlardı şimdi ise bunu açıkça yapıyorlar. Zaman geçtikçe IŞİD'in iç yüzü daha da belli oldu. Müslümanlara her yerde zarar vermeye başladılar sadece Suriye'de değil dünyanın her yerinde. Artık bunların iç yüzü herkese bellidir. Fakat bizim edindiğimiz tecrübe Allah'a şükür bize yardım etti. Biz ilk günden bu fitneyi gördük bunlardan kesinlikle uzak durduk.

Timetürk: IŞİD konusunda genel olarak ne söylemek istersiniz? Malum, IŞİD artık sadece Suriye'den ibaret değil. Hakeza yabancı savaşçıların da yoğun şekilde IŞİD saflarına gittiği bilinen bir gerçek. Bu nedenle Suriye'ye dışarıdan gelen bir savaşçı olarak açıkçası sizin görüşünüz önemli...

Mahmut Azeri: Bugün IŞİD'in ümmete verdiği zarar bellidir, bu örgütün zararları Suriye ile sınırlanamaz. Bu örgüt dünyanın her yerinde Müslümanları zora soktu. Müslümanların kazanımlarının ellerinden çıkmasına vesile oldu, ümmeti parçaladılar. Halid es Suri gibi cihadın önemli isimlerinden birini katlettiler. Bunun yansıra İslam önderlerine suikastlar düzenlediler ki hala bunu yapıyorlar ,mücahitlerin merkezlerine intihar saldırısı düzenliyorlar. Düşünün hilafetin en büyük amaçlarından ve hedeflerinden biri ümmetin birliği ve beraberliğidir ama bunların dediği Hilafet ümmeti ikiye böldü.  Eskiden insanlarda mücahitlere karşı güven ve muhabbet vardı fakat şimdi kısmen bu imaja gölge düştü artık mücahitler deyince insanların aklına haksız yere insan canına kıyan, kafa kesen, hiçbir hak hukuk tanımayan merhametsiz insanlar canlanıyor.  Oysa mücahitler böyle değil. Biz Müslümanların acılarını sıkıntılarını en fazla paylaşan insanlarız. Bizim maksadımız zulmü kaldırmak insanları kula kulluk etmekten çıkarıp Allaha kulluk etmeye çağırmaktır. Zalimlere karşı Müslümanlara yardım etmektir. 

Timetürk: IŞİD'e katılım konusu eksik kaldı sanki... IŞİD'e katılan yabancı savaşçılarla ilgili neler söylemek istersiniz?

Mahmut Azeri: Biz onlara katılmak isteyen, onlara sempati duyan insanlara ilk başta  acıyarak dua ediyoruz. Allah onların basiretini, gözlerini açsın ki siyahı beyazdan ayırabilsinler. Meseleler IŞİD'in medya gücünü kullanarak anlattığı gibi değil. IŞİD sürekli Suriye'deki mücahitleri İslam'ı istememekle, mürtedlikle suçluyor oysa mesele öyle değil. Onlar medya aracılığıyla durmadan yalan söylüyorlar. Sonra onlara tavsiye ediyoruz İslam âlimlerinin sözlerini nasihatlerini ve IŞİD hakkındaki beyanlarını dikkatlice okusunlar. Hz Ali (R.h) : "Duyduklarınıza değil gördüklerinize inanın" buyurmuş.

Bizim elimizde medya gücü olmadığı için buradaki muhalefeti, kendi durumumuzu Kafkasya'ya anlatamıyoruz onlar ise gençleri kendi saflarına çekmek için yoğun bir şekilde propaganda yapıyorlar. Gençlere nasihatimiz onların bu propagandasına inanmasınlar.

Hatta oradaki cahil gençler de oraya gittikten sonra orada neler olup bittiğini tam bilmiyorlar onların önüne bir program koyuyorlar ve her şey böyledir, böyle olması lazımdır diyorlar onlar da öyle zannediyor ve maalesef fotoğrafın tamamını göremiyorlar.

Timetürk: Uzun süredir Suriye topraklarındasınız. Suriye'de şu an genel durum nasıl? Siz gelinen noktayı nasıl okuyorsunuz?

Mahmut Azeri: Suriye'deki siyasi konular hakkında fazla konuşmak istemiyorum. Bu konuda buradaki direnişin liderleri konuşuyor. Genel olarak diyebilirim ki Suriye'de Müslümanlar her gün biraz daha gelişiyorlar ve güçleniyorlar. Buna paralel olarak rejim de her gün geriliyor. Halep cephesinde rejimi her gün bir bölgeyi kaybediyor. Aynı zamanda en çok önem verdiği Lazkiye cephesi için çember gittikçe biraz daha daralıyor. Esed rejimi bir seneye yakındır sadece savunmada. Hatta onu bile iyi yapamıyor. Askerlerinin morali tamamıyla kaybolmuş bunu sahada biz açıkça görüyoruz. Kaldı ki artık Esed diye bir şey yok İran- Hizbullah -Esed üçlüsünün ittifakı var. İran çekilirse Esed bir ay dayanamaz.

Timetürk: Peki askeri olarak Suriye'nin hangi cephelerinde mücadele ediyorsunuz? 

Mahmut Azeri: Suriye'nin Halep ve İdlib cephelerinde varız. İdlib zalim rejimden temizlendiği zaman bizim arkadaşlarımız da orada bulundular. Ayrıca şu an Halep'in en zor cephelerinden biri olan Leroman'da da varız ve elimizden geldiği kadar Müslümanların saflarında zalim Esed'e karşı mücadele ediyoruz.  İdlib'in fethinde bizim kardeşlerimizden  yaralananlar da oldu.

Timetürk: Biraz da Azerbaycan konusundan bahsedelim isterseniz. Genel olarak insanlar "Azeri mücahid" ifadesini duyar duymaz akıllarında "Tekfirci", "IŞİD üyesi" gibi çağrışımlar oluyor. Bunun sebepleri nedir?

Mahmut Azeri: Maalesef bu cümlede %100 olmasa da ciddi haklılık payı var. Bugün Azerilerin büyük bir kısımının IŞİD saflarında olması, tekfir konularında aşırıya gitmeleri insanların böyle düşünmesine sebep oldu. Ama şunu da unutmamak lazım hepsi öyle değil, sizin de gördüğünüz gibi tekfirciliğe kaymayan ve IŞİD'in içinde olmayan burada yahut Azerbaycan'da ve dünyanın başka yerlerinde yüzlerce Azeri var.

Timetürk: Sizce neden Azeriler IŞİD'e, tekfir düşüncesine meyilliler? Neden bu konuda böyle bir algı oluşmuş durumda?

Mahmut Azeri: Esasında bu çok mühim ve detaylı bir mesele. Maalesef Azerbaycan'a davet bu şekilde ulaştırılmış, insanlara bu düşüncenin din olduğunu öğretmişler, temelleri böyle atılmış. Ayrıca genel olarak Kafkasya'da özel olarak da bizde bir cehalet var. İslam Alimleri, davetçiler yok denecek kadar az. Bunun yanısıra medreseler yok. Camilerin çoğu kapalı. Bunların hepsi gençlerin IŞİD tuzağına düşmesine sebeptir. Cahil insanları bir takım söylemlerle yönlendirmek veya vaatlerle kandırmak kolay oluyor.

Timetürk: Azerbaycan'da ve hatta dünyanın pek çok yerine yabancı savaşçıların Suriye'ye para karşılığında geldikleri söyleniyor. Bu konuda görüşünüz nedir? İnsanlar Suriye'ye para için mi geliyorlar gerçekten?

Mahmut Azeri: Elbette hayır! Biz bu iddialara gülüyoruz. Siz de  şu an görüyorsunuz ki üzerimizde uçaklar uçuyor. Birçok kardeşimiz bu şekilde hayatını kaybetti. Bizim onların uçaklarına karşı koyacak hava gücümüz yok. İnsanlar para için birçok şey yapabilir ama asla ölüme gelmezler. Zaten parayı insanlar iyi yaşamak için isterler oysa biz burada her an ölümle karşı karşıyayız. Aslında bu iddialar Müslümanların kardeşlik ruhunu, fedakârlığını gölgelemek içindir.

Timetürk: Peki Azerbaycan'da sıklıkla dillendirilen "Suriye'den sonra Azerbaycan'a dönecekler ve Azerbaycan'da eylemler yapacaklar" iddialarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Gerçekten Azerbaycan'da eylem yapacak mısınız?

Mahmut Azeri: Kesinlikle hayır, böyle bir düşüncemiz asla yok. Bakın ben zaten 4 sene Afganistan'da kaldıktan sonra geri döndüm etrafımda arkadaşlarım da  vardı bir takım imkanlar da... Ancak böyle bir şey yapmadık. Bizim Azerbaycan'la ilgili düşüncemiz sadece oradaki halka İslam'ı anlatmak, davet yapmak. Bütün düşüncemiz budur. Bu iddiaları dile getirenler bizi toplumun önünde itibarsızlaştırmak istiyorlar. Toplumla  aramıza set çekmek istiyorlar oysa Allah Resulü de Mekke'den Medine'ye gittiği zaman gözleri dolmuştu ağlamıştı aynı şekilde biz de kendi vatanımızı, milletimizi seven insanlarız.

Timetürk: Müslüman toplumların Suriye meselesine katkısının yeterli olduğunu düşünüyor musunuz?

Mahmut Azeri: Maalesef yeterli şekilde yardım ettiklerini düşünmüyorum. Etselerdi bugün 400 bine yakın insan katledilemezdi, bu kadar katliam ve yıkım olmazdı.  Allah Resulü bir hadisinde Suriye halkının halim (yumuşak huylu) bir halk olduğunu haber veriyor. Bu halkın geneli İslam'ı istiyor. Bu milletin kökleri İslam'a yakındır, bu halk mazlum bir halktır. Bütün Müslümanların üzerine borçtur ki bu halka yardım etsinler. Ama dünya Müslümanları bu halkın feryadına yeterince kulak vermiyor.

Timetürk: Sizin üç yıla yaklaşan Suriye tecrübenize göre Suriye'nin en çok neye ihtiyaç var?

Mahmut Azeri: Burada Müslümanların ihtiyaçları eksikleri çok fazla. Genel olarak diyebiliriz ki maddi yetersizlik, tecrübeli insanların azlığı, uzman doktorlar, İslam  alimlerinin ve ilim ehlinin fazla olmaması en büyük eksiklikler. Bunun dışındaki ihtiyaçları da zaten cihadın liderleri dillendiriyorlar.

Timetürk: Suriye halkı genel olarak dışarıdan kendileri için savaşmaya gelen yabancı savaşçılara ve sizin tabirinizle "muhacirlere" nasıl bakıyor?

Mahmut Azeri: Genel olarak olumlu bir bakış olduğu söylenebilir. Fakat IŞİD fitnesi çıktıktan sonra bu halkın bizlere bakışını doğal olarak etkiledi. Ama her şeye rağmen Suriye halkı muhacirleri seviyor. Hatta sayısız muhacir Suriyeli ailelerin kızlarıyla evlendi. Hatta bizim cemaatimizden bile yerel halkla evlenmiş olanlar var. Artık muhacirlerle Suriyeli Müslümanlar aynı merkezlerde, evlerde birlikte kalıyorlar. Aynı cephede ortak nöbet tutuyorlar, savaşıyorlar ve hatta bazen birlikte şehit düşüyorlar. Kanımca aradaki ilişki zamanla daha da iyi olacak.

Timetürk: Özelde Azerbaycan ve Kafkasya genelde ise dünyadaki Müslümanlarına mesajınız nedir? Son sözlerinizi de alalım...

Mahmut Azeri: Dünyadaki Müslümanlara özelde ise Azerbaycan'daki Müslümanlara çağrım şudur ki ilk önce bizim için dua etsinler. Buradaki Müslümanlara yapılan zulmü görsünler. Ellerinden geldiği kadar buradaki Müslümanlara yardım etmeye çalışsınlar.

SON VİDEO HABER

Zenginlerin açık denizlerde 'korsan avı'

Haber Ara