TIMETURK | 5 SORU
Uzun bir süre tartışılan Kurban Bayramı tatili Bakanlar Kurulu'nda belirlenmesinin ardından memurlara on gün, özel sektör çalışanlarına ise yalnızca 2 gün olmak üzere geldi ve gitti... Bayramı geride bıraktığımız bu günlerde tatilciler de işbaşı yapmış oldu. Dün yeniden başlanılan ilk iş günü ile 'hareketsiz yaşam' da başlamış oldu. Peki iki gün öncesine kadar yoğun miktarda et ve tatlı tüketen vatandaşlar, bu hareketsiz hayatta nelere dikkat etmeli?
5 SORU'nun bugünkü konuğu diyetisyen Sevgi Altun ile bayram sonrası yaşanılacak rehavetin nasıl atlatılacağını ve yaklaşan kış aylarında nelere dikkat edilmesi gerektiğini konuştuk.
İşte Altun'un açıklamaları:
1- Geride bıraktığımız kurban bayramında, kurbanlar kesildi ve birçok farklı şekilde tüketildi. Sindirim ve sağlık açısından bu konudaki önerileriniz nelerdir?
Kesilen kurban etinin tüketilmesi için en doğru zaman aralığı, 24 saattir. Bundan öncesinde tüketilen etlerin sindirim sorunlarına yol açtığı unutulmamalıdır. Yine sindirim problemi yaşamamak için, et tüketimi geç saatlere bırakılmamalı, mümkün olduğu kadar öğle saatlerinde tüketim sağlanmalıdır. Kolesterol ve kalp-damar hastalıkları gibi rahatsızlıkları bulunan bireylerin; sakatat tüketmemeleri, et tüketiminin ise günlük 2-3 köfte büyüklüğünü geçmemesi gerekmektedir. Dondurucuya bırakılmış etlerin -18 derece dondurulduğundan emin olunmalıdır. Çözülmeye bırakılmış etler kullanılmalı, yeniden dondurucuya bırakılmamalıdır.
2- On günlük bayram tatili de biterken tatilciler hareketsiz iş yaşamına dönüş yapıyor. Tatil havasından çıkan vatandaşlara tavsiyeleriniz nelerdir?
Bayramda yapılan tatlı kaçamaklarının, yoğun, yağlı et tüketiminin ve kontrolsüz beslenme davranışlarının ardından özellikle kilo problemi yaşayan bireyler, tartıda kilo artışı görmüş olmalılar. Bu durumda herhangi bir panik veya endişe yaşamadan, sağlıklı beslenme düzenine geri dönüş yapılmalıdır. Uygulanacak beslenme programında yağ miktarı, bir miktar azaltılmalıdır. Öğle veya akşam öğünleri bol yeşil yapraklı sebze veya salata gibi besinlerle geçiştirilmelidir. Mümkün olduğunca kızartma, hamburger, cips, yağlı, ağır soslu, asitli içecekler gibi, mide ve sindirim sistemini olumsuz etkileyecek besinlerden uzak durulmalı, daha hafif ve sağlıklı besinler tercih edilmelidir.
3- Sağlık Bakanlığı yakın dönemde hareketsiz yasama savaş açmış, kampanyayı reklam filmleri ve kamu spotları ile desteklemişti. Herkesin düzenli bir şekilde spor yapmak için vakit bulamadığı bilinirken, gün içerisinde yapılabilecek fiziksel aktivitelerle ilgili önerileriniz nelerdir?
Bir beslenme uzmanı olarak, sağlıklı beslenme ve diyet programlarına ilaveten, doğru teknik ve uygulamalarla fiziksel aktivite yapılmasını son derece doğru buluyor ve tavsiye ediyorum. Açık havada, bol oksijen alınarak yapılan 45 - 50 dakika yürüyüşün hem bedenen, hem ruhen oldukça sağlıklı ve yararlı olduğunu özellikle vurgulamak istiyorum. Bunun yanında yüzme ve pilates gibi bedenen güçlü ve sağlıklı hissettirecek fiziksel aktiviteler de uygulanabilinir.
4- Yaklaşık iki ay sonra kış ayları gelmiş olacak. Hem yazın hem kışın kilo kontrolü için neler yapılmalı?
Öncelikle yaz aylarında verilen kiloların, kış aylarında alınmaya başladığı gerçeğini göz önünde bulundurmalıyız. Her şeyde olduğu gibi beslenme davranışlarında da kontrollü ve düzenli olmak oldukça önem arz etmektedir. Fastfood, ağır şekerli, şerbetli tatlılar, haddinden fazla tüketilen meyve porsiyonları, kişi başına düşen ekmek tüketimin artması gibi olumsuz davranışlar ne yazık ki fiziki anlamda yağlı ve sağlıksız bir görüntü oluşmasına sebebiyet veriyor. İşte bu durumlarda iş, biz beslenme uzmanlarına düşüyor. Her bireyin kendine ait, metabolizma hızı, kan tahlilleri, bireysel ve fiziksel özelliklerine uygun bir beslenme programına sahip olması gerekmektedir. Bu konuda lütfen bir uzman desteğine başvuru yapınız.
5- Yaz aylarından kış aylarına geçiş sürecinde başta halsizlik, grip olmak üzere birçok hastalık yaşanıyor. Bunlardan korunmak için önerileriniz nelerdir?
Öğünlere bol miktarda yeşil yapraklı sebze ve meyveler eklenmelidir. Zencefil, limon, ananas, maydanoz gibi yağ yakımını hızlandıracak, besleyici ve ödem atmaya yardımcı olacak besinler tercih edilmelidir. Ara öğünler mümkün olduğu sürece atlanmamalıdır. Ara öğün tüketiminin, ana öğünlerde meydana gelecek kaçamakların ya da fazla besin tüketimlerinin önüne geçeceği bilinmelidir. Yine öğünlere yoğurt, ayran, kefir gibi protein kaynaklı besinler ilave edilmelidir. Metabolizmamızın daha aktif çalışması için, aç kalmamaya mümkün olduğu müddetçe dikkat edilmelidir. Bol su tüketimi sağlanmalı ve gün içinde mümkün olduğu sürece fiziksel aktivite uygulamaları yapılmalıdır.
KİMDİR?
1993 yılında İstanbul Bakırköy'de dünyaya gelen Sevgi Altun, üniversite eğitimini Süleyman Demirel ve Kırklareli Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümünde tamamladı.