TIMETURK | 5 SORU
En yüksek sezaryen doğum oranına sahip beş ülkeden biri olan Türkiye, Brezilya ve Çin'den üçüncü sırada yer alıyor. Ülkemizde geçtiğimiz yıl %37 olan sezaryen doğum oranı bu yıl %53'e yükselmiş durumda. Sezaryen oranlarının özel hastanelerde yükseldiği ve bunun 'ekonomik' taleplerle ilgili olduğu tartışmaları sürerken, kadınların eğitim seviyelerinin yükselmesi de getirilen eleştiriler arasında. 5 SORU'nun bugünkü konuğu Dr. Sertan Aksu ile 'sezaryen doğum'u konuştuk.
İşte Aksu'nun açıklamaları:
"GRUP DOĞUM HEKİMLİĞİ UYGULANMALI"
1- Sezaryen ile doğum oranlarının yükselme sebepleri nelerdir? Hekimler mi, hastalar mı sezaryene yöneliyor, neler söyleyebilirsiniz?
Sezaryen oranının ülkemizde yüksek olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Bu yükselişin en başta gelen sebebi bu konuda oluşturulan uzun vadeli ve bilimsel bir programın olmayışıdır. Ayrıca doğum yönetimi için tek hekimin seçilmesinden ziyade hastanelerde doğum kliniklerinin grup hekimler tarafından yönetilmemesi ve malpraktis davaları da sezaryen oranlarını yükselten diğer nedenler arasında sayılabilir. Batıda gördüğümüz "grup doğum hekimliğinde" gebeler bir grup hekim tarafından takip edilmekte ve doğum zamanı geldiğinde o ay görevli doğum uzmanınca doğurtulmaktadır. Bu durum hekimin ve hastanın günlük hayatını planlamasını kolaylaştırmakta ve doğum planı hekimin kısıtlı çalışma süresine sıkıştırılmamış olmaktadır.
2- 2016 yılında özel hastanelerdeki doğumların %71'i sezaryenle gerçekleşti. Özel hastanelerde sezaryenin artmasını hangi unsurlara bağlayabiliriz?
Çiftlerin kendi doğum yöntemlerini planlamak istemeleri, ayrıca hekim ve hasta üzerindeki "doğum sürecinin bir an önce ve sorunsuz atlatılma isteği" bu duruma sebep olmaktadır diye düşünüyorum. Bu konuya açıklık getirmek gerekirse doğum sürecinin hastaneye yatar yatmaz gerçekleşen bir olgu olmadığı aileler tarafından anlaşılmalıdır. Ayrıca ağrısız doğum özendirilmeli ve bekleme süresi boyunca gebe ve eşinin yalnız kalması sağlanmalıdır. Tüm ailenin katılacağı yatış süreci anne adayı ve sağlık ekibi üzerinde baskı oluşturmamalı ve annenin mahremiyeti ve istekleri açısından az sayıda kişinin bekleme sürecine katılması sağlanmalıdır.
"EĞİTİM SEVİYESİ YÜKSELDİKÇE NORMAL DOĞUM TERCİHİ ARTACAKTIR"
3- Sezaryen tercihi eğitimli olmak ile paralel şekilde devam eden bir durum mudur? Sezaryen olmayı tercih eden ‘anne' profiline dair neler söyleyebilirsiniz?
Ögrenim düzeyi arttıkça ve vaginal doğum kadar sezaryen doğumun da riskleri olduğu bilinci yayıldıkça vajinal doğum oranlarının artacağını düşünmekteyim. Korkunun öğrenilerek üstesinden gelinecegi ve korkunç dogum efsanelerinin olmadığı bilimsel içeriklerin gebelere anlatılması gerektiğine inanıyorum.
4- Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan bilinçlendirme kampanyaları, gebeleri normal doğuma teşvik etmek için yeterli midir? Bu kapsamda ne gibi önleyici adımlar atılabilir?
Sağlık bakanlığımızın kampanyalarının olumlu olduğunu ve vajinal doğumun özendirilmesi açısından uzun vadede yararları olacağını düşünüyorum. Hekimlerle işbirliğinin daha çok artırılması ve bilimsel programlardan vazgeçilmemesinin çok önemli olduğu görüşündeyim.
"CEZADAN ZİYADE ÖZENDİRİCİ ÇALIŞMALAR YAPILMALI"
5- Sezaryen yapan doktora veya hastaneye cezalar verilmesi hekimler için caydırıcı olur mu? Caydırıcılık için önerileriniz nelerdir?
Vajinal doğumu özendirmek adına hasta, hekim, ebe ve doğumhane çalışanları temelinde özendirici çalışmaların yapılması cezalardan daha etkili olacak kanısındayım. Cezalar konuldukça doğum hekimliğini seçecek genç adayların azalacağını, yapılması kutsal bir mesleğin giderek yapılmak istenmeyen bir dal haline dönüşeceğini düşünüyorum.
DR. SERTAN AKSU KİMDİR? (TIKLAYINIZ)