Mustafa Özcan: Zulümle âbâd olunmaz
Arap dünyasını yakından takip eden aştırmacı yazar Mustafa Özcan, Suudi Arabistan’da bir süredir devam eden Türkiye karşıtı ticari, turistik ve ekonomik boykotla ilgili görüşlerini Timetürk ile paylaştı. Özcan, Suudi Arabistan’daki şartların rejimin devamlılığı açısından olumlu olmadığına dikkat çekti.

Oluşturma Tarihi: 2020-10-21 16:11:42

Güncelleme Tarihi: 2020-10-21 16:11:42

“İslâm dünyasında liderlik iddialarını kaybetmekten endişeliler”

“Türkiye'ye karşı bir kampanya var. Sebebini de şöyle açıklıyorlar; “Türkiye bize karşı kötü davranıyor. Suudi Arabistan çıkarlarını hedef alıyor, imajını karalıyor…” Bundan dolayı da “Türkiye'yi cezalandırmak gerektiğini” söylüyorlar. Bölgede iki kamp var. Türkiye taraftarı olanlar diyor ki, “Çin'e, Rusya'ya, İslam'a düşmanlık gösteren Fransa'ya yapmıyorsunuz ama Türkiye'ye yapıyorsunuz. Bunun açıklanacak bir tarafı yok” diyorlar. Sayın Cumhurbaşkanı da söyledi; Filistin'e karşı kötü davranıyorlar. Hakikaten İsrail ile çok sıkı ilişkiler içerisine girmiş durumdalar. Filistin'den sıdkı sıyrılmış durumda. Normalleştirme” anlaşmasında Suudi Arabistan biraz daha ağırdan alıyor. Sebebi, İslam dünyasının liderliğini Türkiye'ye veya İran'a kaptırmamak. İsrail'le ilişkilerini netleştirecek olurlarsa, o takdirde gelecek tepkileri göğüsleyemeyeceklerini düşündüklerinden söz konusu liderlik iddiasından vazgeçmiş görünecekler. Bu nedenle geciktiriyorlar. İsrail ile ilişkilerini halihazırda el altından sürdürüyorlar.

“Suudi ekonomisi aşırı israf nedeniyle sürdürülebilir değil”

Özcan, Suudi rejimindeki boykot kampanyası devam ettiği takdirde bunun Suudi halkı açısından ne tür tesirlere yol açabileceği hususunda ise şunları söyledi;

“Suudi toplumu İslami hassasiyetten uzaklaşmış, liberalleşmiş, sekülerleşmiş kitlelere dönüşmüş durumda. Ancak Suudi halkının belli kesimlerinde, dindar kesimlerinde tepkilere yol açıyor. Bu tepkiler giderek artacaktır çünkü bu tablonun ekonomik boyutu da var. Ekonomik olarak iyi bir yönetim söz konusu değil, israf almış başını gitmiş. Rejim birtakım açılım adına bir takım yüksek harcamalara başvurdu. Mesela “neom projesi” gitti. Da Vinci'nin portresini 445 milyon dolar gibi bir para ödemişlerdi. Bu israfa dünyada hiçbir ekonomi dayanamaz. Korona salgınıyla birlikte ekonomik gelirler daralıyor. Petrole talep azalma söz konusu. Suudi Arabistan'ın durumu sürdürülebilir değil. Kısa vadede, birkaç yıl içinde ekonomik darboğazla karşıya kalabilir. Ekonomisi açık veriyor. Halkın tepkisi daha büyük olacaktır.”

“Zulümle âbâd olunmaz”

Özcan, Türkiye'nin haklı ve doğru taraf olduğunu hatırlatarak şöyle devam etti;

“Bunun sonucunda M. Bin Selman'ın iktidarının fazla süreceğini düşünmüyorum. Gazeteci Cemal Kaşıkçı'yı hunharca katlettirmeleri bu yapının akıldan, izandan ne kadar uzak bir yapı olduğunu gösteriyor. Halkına zulmetmek kendi sonunu getirecektir. Zulümle âbâd olunmaz. Arap coğrafyasında yayılan Türkiye aleyhtarı ekonomik darbe var. Son günlerde Fas da Türkiye ile ithalatta kısıtlama getirdi. Arap coğrafyasında Türkiye ile ticarette Suudi Arabistan'a katılan kesimler söz konusu. Bu durum Türkiye'yi etkilemiyor değil ancak bu yanlış tarafta yer aldığından kaynaklanmıyor. Türkiye, Suriye, Filistin, Libya, Mısır gibi meselelerde doğru tarafta yer aldığından dolayı bedel ödüyor. Batı'nın neden Azerbaycan'ın karşısında yer aldığını soranlar oluyor mesela… Çünkü haklı tarafın ortaya çıkmasını istemiyorlar. Dünya Azerbaycan'ı haklı bulmuyorsa bu Azerbaycan'ın kabahati mi? Hayır. Bundan dolayı Türkiye için de önemli olan haklı olmasıdır. Bu inançla haklı duruşunu tarih boyu göstermiş bir ülke olarak Allah er veya geç yardımını gönderecektir. O yüzdene endişelenmemek gerektiğini düşünüyorum. Asıl endişelenmesi gerekenler Suudi Arabistan gibi ülkelerdir. Çünkü günleri sayılıdır. Böyle gitmez.”