Mustafa Yıldız: Mülteci meselesi 'ekonomi'den önce 'insani' ve 'İslami' bir mesele
'Suriyeliler, Türkiye ekonomisine, oluşturdukları yük kadar da iş gücüyle ciddi bir dinamizm kattı' diyen TYB Gaziantep Başkanı Mustafa Yıldız, 'Yine de mülteci meselesini 'ekonomik' boyutunu önceleyerek ele almayı ahlaki bulmuyorum. Mülteci meselesi öncelikli olarak 'insani' ve 'İslami' bir mesele' dedi.

Oluşturma Tarihi: 2017-09-27 11:00:36

Güncelleme Tarihi: 2017-09-27 11:00:36

TIMETURK | 5 SORU

Türkiye'deki Suriyeli nüfusunun 3 milyonu aştığı bilinirken, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin son yaptığı açıklamada 100 bin mültecinin Suriye'ye döndüğünü belirtti. Mülteciler üzerinden eğitim, ekonomi ve sosyal anlamda sürdürülen tartışmaları, Suriyeli nüfusunun en yoğun olduğu illerden biri olan Gaziantep özelinde aldık ve konuyu 5 SORU'nun bugünkü konuğu Türk Yazarlar Birliği (TYB) Gaziantep Şube Başkanı Mustafa Yıldız ile konuştuk.

İşte Yıldız'ın açıklamaları:

SURİYELİLER NEDEN DÖNÜYOR?

1. Her bayram döneminde birçok Suriyeli'nin karşı tarafa geçtiği biliniyor. Sonrasında dönüşlere ilişkin çok farklı rakamlar dile getiriliyor. Dönenler neden dönüyor, dönmeyenler nedne kalıyor?Türkiye genelinde ve Gaziantep özelinde rakamlardan söz edebilir misiniz?

Bayramdaki geçişlerin tümünü kesin dönüş gibi algılamamak lazım. Bunlar arasında kesin dönüş yapanlar olduğu gibi ziyaret amaçlı gidip dönenler de var. Geri dönüş yapanların sayısı konusunda kesin rakamlar vermemiz zor. Bazı yetkililer bu rakamın beş yüz bine ulaştığını söylüyorlar. Ancak bu rakam muhtemelen son zamanlardaki dönemlerden ziyade bu zamana kadar dönenlerin tümünü ifade ediyor. Bununla birlikte son zamanlarda kesin dönüşlerde hissedilir bir artış olduğu da bir gerçek. Kesin dönüşün temel sebebi son dönemlerde belli bölgelerde güvenliğin sağlanmış olması. Bilindiği gibi Fırat Kalkanı operasyonu ile Cerablus, el-Bab ve Çobanbeyli gibi yerleşim yerlerinde güvenlik önemli ölçüde sağlandı. Bu yüzden özellikle bu bölgelerde yaşayan halk evine barkına, köyüne kasabasına geri dönmeye başladı.

"CİDDİ ŞEKİLDE DÖNÜŞLER BEKLENMEMELİ"

2. 2011'de başlayan savaş, yedinci yılında ve halen 'sıcak' bir şekilde sürerken, ufukta sona ereceğine dair herhangi de bir ışık da görünmüyor. Suriyeli mülteciler, dönmek ya da kalmak konusunda neler düşünüyor?

Suriyelilerin kahir ekseriyeti tabi ki dönmeyi düşünüyorlar. Ancak dönmek öyle sanıldığı kadar kolay bir şey değil. Zira her şeyden önce Suriye'de savaş bütünüyle bitmiş değil. Çoğunun dönebileceği bir ev-bark, yer-yurt kalmadı. Pek çok ailenin bireyleri yaşamlarını yitirdi. Pek çok aile parçalandı. Pek çoğu döndüğünde ekonomik anlamda yaşamlarını sürdürmelerini sağlayacak imkandan mahrum. Pek çoğu ülkemizde iyi kötü bir düzen kurdu, Türklerden farklı bir sosyal çevre edindi. Dolayısıyla en azından şu anki şartlar itibarıyla çok ciddi ölçekte dönüşler beklemek yanıltıcı olur. Bununla birlikte ben şahsen, Suriye'de güvenlik ortamı artarsa zamanla bunların büyük bir kısmının kesin dönüş yapacağını düşünüyorum. Ancak Suriyeli mülteciler için dönmek mi zor, kalmak mı zor, bilmiyorum.

"CUMHURİYET'E KADAR GAZİANTEP, HALEP'İN KAZASI İDİ"

3. Gaziantep mülteci nüfusunun hayli yüksek olduğu bir bölge. Gelen nüfus ile değişen demografi ve sosyolojiye ilişkin; medyada sıklıkla gündeme gelen 'gerilim' , 'kavga' haberlerini de göz önünde bulundurarak neler söyleyebilirsiniz?

Evet, Gaziantep mülteci nüfusunun hayli yüksek olduğu bir şehir. Ancak medyada oluşturulmak istenilen algının aksine şehirde Suriyeli mültecilerden kaynaklanan herhangi bir gerilim yahut abartılı bir asayiş sorunu yok. Zaman zaman medyaya yansıyan münferit bazı olaylar bir takım provokatörler tarafından gerçekleştirilen olayların büyütülmesinden ibarettir. Nitekim İçişleri Bakanlığının verileri de bunu teyit etmektedir. Gaziantep halkı kültürel olarak Suriye'ye yakındır. Unutmayın ki Cumhuriyet'e kadar Gaziantep Halep'in kazası idi. Bir kısmının Suriyelilerle akrabalık bağları vardır. Dolayısıyla ciddi ölçekli bir uyum sorunu yaşanması söz konusu değildir. Küçük çaplı bir takım rahatsızlıklar elbette olabilir, ancak bunlar her toplumda görülebilecek türden şeylerdir.

"MÜLTECİ MESELESİ ÖNCELİKLE İNSANİ ve İSLAMİ BİR MESELEDİR"

4. Suriyelilerin 'ekonomi'ye kazandırdıkları ya da kaybettirdiklerine dair birçok değerlendirme yayınlanıyor. Son olarak 6 yılda 6 bin şirket kurduklarına ve Türkiye'ye 1,2 milyar lirayı aşan bir katkı sağladıklarına dair rakamlar paylaşıldı. Söz konusu veriler ve konu hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Ben şahsen mülteci meselesini "ekonomik" boyutunu önceleyerek ele almayı ahlaki bulmuyorum. Mülteci meselesi öncelikli olarak "insani" ve "İslami" bir meseledir. Olayın "ekonomik" boyutu belki tali bir mesele olarak ele alınabilir. Bu bağlamda sözünü ettiğiniz rakamlar resmi rakamlarla örtüşüyor. Bu da gayet doğaldır. 3 milyonu aşan Suriyeliler arasında ticaretle iştigal eden ve ekonomik durumu iyi olan insanların olması kaçınılmazdır. Bunlar da doğal olarak sermayelerini Türkiye'ye getirmişler ve burada ticaret yapmayı sürdürmüşlerdir. Suriyelilerin ekonomiye kazandırdıkları ve kaybettirdiklerinin kesin bir cetvelini çıkarmak ne kadar mümkündür bilmiyorum. En azından ben bu konuda kesin veriler sunabilecek bir müktesebata sahip değilim. Ancak gözlemlerime dayanarak şu kadarını söylemem mümkündür ki, halkımız ve hükümetimiz mülteciler için çok ciddi miktarda yardımda bulundu. Onlar için milyarlarca lira harcadı hala da harcamayı sürdürüyor. Bununla birlikte Suriyeliler de dinamik bir iş gücü olarak ekonominin ve sanayinin canlanmasına katkı sağladılar. Bugün özellikle bazı bölgelerde Suriyeliler dönecek olsalar pek çok iş yeri ve tesis kapanmak durumunda kalır, pek çok tarım arazisi hasat edilemez noktaya gelir. Bu açıdan bakıldığında Suriyeliler, Türkiye ekonomisine, oluşturdukları yük kadar da iş gücüyle ciddi bir dinamizm katmıştır.

"GAZİANTEP ÜNİVERSİTESİ SURİYELİLER İÇİN ÖNEMLİ BİR MİSYON İFA EDİYOR"

5. Geçtiğimiz aylarda Suriyelilerin istedikleri üniversiteye gidebildiklerine dair iddialar gündeme getirildi. 'Eğitim' konusunda neler söyleyebilirsiniz? Suriyeliler'in eğitimi için Gaziantep özelinde yürütülen çalışmalar nelerdir?

Bunlar birtakım medyanın uydurmaları. Belli çevrelerin Suriyelilere yönelik algı operasyonunun bir parçası. Suriyeliler de diğer yabancı uyruklu öğrencilerin tabi olduğu kurallar dahilinde yüksek öğrenimlerini sürdürüyorlar. Üniversitede okumak isteyenler ya yatay geçiş yaparak yahut da diğer yabancı öğrencilere uygulanan sınavlara girerek okuyabiliyorlar. Suriye'de okuduğunu belgeleyemeyenler ise diğer öğrencilerde de olduğu gibi "özel öğrenci" statüsünde bazı Üniversitelerde eğitim görebiliyorlar. Ancak bunlara herhangi bir diploma verilmiyor, üniversiteden mezun olmuş sayılmıyorlar. Sadece gördükleri derslerde başarılı olduklarını ifade eden bir belge veriliyor. 2016-2017 eğitim dönemi için ülkemizdeki Suriyeli öğrenci sayısı 3.500 civarında. Bunların en yoğun olduğu üniversite ise doğal olarak Gaziantep Üniversitesi. Öte yandan Gaziantep Üniversitesi aynı zamanda Arapça eğitim ve diploma da veren tek üniversite. 1900 civarında Suriyeli öğrenci Gaziantep Üniversitesinde eğitim görüyor. Bu açıdan Gaziantep Üniversitesi Suriyeli öğrenciler için önemli bir misyon ifa etmektedir.

MUSTAFA YILDIZ KİMDİR?

1963 yılında Gaziantep'in İslahiye ilçesinde doğan Mustafa Yıldız, ilk ve orta öğrenimini burada tamamladıktan sonra yüksek öğrenimine Ankara Ün. Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi "Yeni Türk Edebiyatı" bölümünde başladı ancak yarım bıraktı. Daha sonra Selçuk Ün. İlahiyat Fakültesini bitirdi. S.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsünde Tefsir alanında "İnsan Hakları" üzerine Yüksek Lisans yaptı. Çeşitli yayın organlarında yazdı. Biri Kuran-ı Kerim meali olmak üzere yayınlanmış 13 kitabı olan Yıldız, halen İslami Değerler Akademisi'nin ve Türkiye Yazarlar Birliği Gaziantep Şubesi'nin Başkanlığını yürütüyor.