Prof. Dr. Alper Kırkpantur, grip virüsü, çeşitleri, salgınlar ve korunma yöntemleri ile ilgili bilinmesi gerekenleri şöyle sıraladı;

 

 

A, B ve C tipi olarak üç ayrı grip modelinin olduğunu belirten Kırkpantur şunları söyledi; “Parçalı olarak gözlemlediğimiz virüsler 8 materyal içermektedir. Bu materyaller farklı kombinasyonlar ile farklı siluetlerde değişerek üst solunum yolu ile bulaşarak enfeksiyon oluşturmaktadır. Kas ağrısı, baş ağrısı, eklem ağrısı gibi şikâyetlere sebep olan grip enfeksiyonu özellikle 50 yaş üzerinde bağışıklık sistemi deforme olduğu için daha fazla görülmektedir. Yetişkinlerde ise iyileşme süresi daha az görülürken mutlak surette dinlenme önerilmektedir.

 

 

A tipi grip enfeksiyonu Kasım ve Aralık aylarında sık rastlanan bir grip türü olsa da Ocak, Şubat, Mart aylarında B tipi grip türü ile karşılaşıldığı gözlemlenmektedir. En önemli korunma yöntemi olarak grip aşıları tavsiye edilmektedir. Ancak grip aşıları yumurtadan yapıldığı için yumurtaya alerjisi olanlara tavsiye edilmemektedir. Ayrıca çok soğuk yerlerden çok sıcak yerlere geçişte burnumuzda filtre görevi gören kıllar dökülmektedir. Bu kıllar aşırı hava değişikliklerinde döküldüğünden enfeksiyonlar direkt olarak solunum yollarına etki etmektedir. Solunum yollarına direkt etki eden virüslerde gribi tetiklemektedir.

 

 

Bu yıl 1.261 kişinin solunum yolu enfeksiyonu teşhisi ile tedavi gördüğünü ileten Prof. Dr. Alper Kırkpantur, antihistaminik içeren ilaçların doktor kontrolü olmadan kullanılmamasını ve belirtilere rastlandığında en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğinin altını çizdi.