Avrupa'daki birçok ülkede günlük yeni tip koronavirüs (COVID-19) vakalarının yeniden artmaya başlamasıyla olası bir "ikinci dalga" tehlikesine karşı önlemler de sıkılaştırılıyor.

Yaz aylarında yeni vaka sayılarının azaldığı ülkelerde son günlerde açıklanan rakamlar, salgının başlangıç dönemindeki seviyelerin üzerine çıkarken, ülkeler de kaldırdıkları salgın tedbirlerini yeniden uygulamaya başladı.
Avrupa'da en fazla COVID-19 ölümünün kaydedildiği İngiltere, son dönemde yeni vakaların yükselişe geçtiği ülkelerden biri.
İngiltere'de 27 Haziran-8 Ağustos'ta, 1000'in altında seyreden günlük ortalama yeni vaka sayısı, son bir haftada yaklaşık 3 bin 800 oldu. Ülkede 18 Eylül Cuma günü 4 bin 422 yeni vaka tespit edilirken, bu rakam 4 bin 649 vakanın saptandığı 8 Mayıs'tan beri görülen en yüksek günlük vaka sayısı olarak kayda geçti.
Hükümetin bilim danışmanı Patrick Vallance, COVID-19 vakalarının her hafta 2 kat arttığına dikkati çekerek, ülkede artışın bu şekilde sürmesi durumunda ekim ayı ortalarında günlük 50 bin vaka görülebileceği uyarısında bulundu. İngiltere'deki yeni tedbirler

İngiltere'nin kuzeyindeki Northumberland, Kuzey ve Güney Tyneside, Newcastle-upon-Tyne, Gateshead, Sunderland ve Durham bölgelerinde artan vakalar nedeniyle 18 Eylül'den itibaren yeni kısıtlamalar uygulanmaya başlandı. Bu bölgelerde yaşayanların hane halkı dışındakilerle sosyalleşmesi yasaklandı, yiyecek sektörünün masada müşteri kabul edemeyeceği ve eğlence sektörü mekanlarının saat 22.00'den sonra kapanacağı açıklandı. Ülkede artan vakalar karşısında 14 Eylül'den itibaren 6'dan fazla kişinin bir araya gelmesi de yasaklandı.

İngiltere Başbakanı Boris Johnson, ülkede COVID-19 testi pozitif çıkanların kendilerini evinde izole etmelerinin 28 Eylül'den itibaren "yasal bir zorunluluk" haline getirileceğini duyurdu. Buna göre test sonucu pozitif olup kendilerini evinde izole etmeyenlere ilk etapta 1000 sterlin (yaklaşık 9700 lira), ihlalin tekrarlanması durumunda ise 10 bin sterline kadar para cezası verilebileceği açıklandı. Fransa'daki rakamlar mart ve nisanı geçti

Fransa'da da COVID-19 salgınında "ikinci dalga" endişesi giderek artıyor.
Ülkede eylül başından itibaren günlük vaka sayıları ciddi seviyede yükselişe geçerken son birkaç haftada kaydedilen günlük vaka sayıları salgının zirvede olduğu mart ve nisan aylarındaki rakamları geride bıraktı. Fransa'da 19 Eylül'de 13 bin 498 yeni vakayla salgının başlangıcından bu yana en yüksek günlük vaka sayısına ulaşılırken son günlerde yeni vaka sayıları 10 ila 13 bin civarında seyrediyor.
Rakamların yükselmesinin sebebinin ise test sayılarının artırılması ve Fransızların tedbirlere yeteri kadar uymaması olduğu belirtiliyor.

Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron yönetimi, sokağa çıkma kısıtlamasının olduğu mart ve nisanda salgınla mücadeleyi tek merkezden yönetirken, mevcut durumda salgınla ilgili alınacak önlemlerin kararı belediyelere ve valiliklere bırakıldı. Bu nedenle de farklı kentlerde farklı tedbirler alındı.
Fransa'da yürürlükteki önlemler arasında, kamuya açık alanlarda maske kullanma zorunluluğu, 6 veya 10'dan fazla kişinin bir araya gelmesinin yasaklanması ve etkinliklerin iptal edilmesi bulunuyor.
Öte yandan, hastanelerde tedavi görenlerin ve yoğun bakımda yatanların sayısının artması da yatak kapasitenin yetersizliği nedeniyle COVID-19 ile mücadeleyi daha da zora sokuyor.
Bu arada Fransa'da öğrencilerde COVID-19'a rastlanması nedeniyle 89 okul kapatıldı. Almanya'da yeni önlemler alıyor

Almanya'da da son dönemlerde COVID-19 vakalarında yavaş ama istikrarlı bir artış olması yetkilileri bir dizi yeni önlem almaya itti.
Federal Sağlık Bakanı Jens Spahn, yaptığı açıklamada, özellikle havaların soğumaya başlamasıyla risk grubundaki kişiler başta olmak üzere bir dizi önlemler içeren yeni bir eylem planı hazırladıklarını söyledi.
Buna göre, ülke genelindeki tüm merkezi yerlerde ateş ölçme merkezleri kurulacak, hızlı antikor testleri yapılacak ve hastalık belirtisi gösterenlerin grip ya da COVID-19 hastası olup olmadıkları hızlıca belirlenecek.
Özellikle risk grubunda yer alan yaşlı ve kronik hastalarda COVID-19 tehlikesini en aza indirmeyi amaçladıklarını vurgulayan Spahn, "Örneğin huzurevleri gibi hassas alanlarda önleyici seri testler yapılmalı. Virüsün oralara girmesini önlemek için azami hayret göstermeliyiz." dedi.

Öte yandan, Almanya genelindeki okullarda artan COVID-19 vakaları da dikkat çekiyor.
Virüsün en çok görüldüğü eyaletlerden olan ve 1 milyon 650 bin öğrencinin eğitim gördüğü Bavyera'da 8 bin 800'den fazla öğrenci ve 771 öğretmenin karantina altında olduğu belirtildi.
Türklerin yoğun yaşadığı Almanya'nın en kalabalık eyaleti Kuzey Ren Vestfalya'da (KRV) ise 7 bin civarında öğrenci ve 580 öğretmenin karantinaya alındığı açıklandı. Eyalette salgın nedeniyle ayrıca 4 okul tamamen, 106 okul ise kısmen kapandı. İspanya'da bölgesel tedbirler alınıyor

Avrupa'da COVID-19 salgınının en yoğun görüldüğü ve yeni vakalarda en yüksek artışın tespit edildiği ülke olarak öne çıkan İspanya, yeni bir olağanüstü hal (OHAL) ilanını önlemek için bölgesel tedbirler alıyor.
Madrid'de 8 belediyede hafta başında yürürlüğe giren yeni kararlar ile ülke genelinde serbest dolaşıma kısıtlama getirilen belediye sayısı 77'ye çıktı.
Avrupa genelinde COVID-19'un en yoğun görüldüğü bölge olan Madrid'de, toplamda 855 bin kişiyi etkileyen serbest dolaşıma kısıtlama getiren uygulamalar başlatıldı.
Her 14 günde bir revize edilecek tedbirler kapsamında, salgının yoğun görüldüğü mahallelerde kontrol noktaları oluşturan polis, sadece iş, okul, sağlık veya ikamet gerekçeleriyle girişlere izin vererek denetim yapıyor. Toplamda 6,5 milyondan fazla kişinin yaşadığı Madrid özerk yönetimi genelinde ise en fazla 6 kişinin bir araya gelmesine izin verilmesi, park ve bahçelerin kapatılması, restoran ve barlardaki doluluk oranının yüzde 50'ye indirilmesi ve alışveriş merkezleri dahil tüm dükkan ve işletmelerin en geç saat 22.00'de kapanması gibi önlemler alındı.
Madrid'dekine benzer uygulamalar Toledo, Badajoz, Murcia, Teruel, Valensiya, Lleida, Barselona, Salamanca, Valladolid, Ourense gibi kentler başta olmak üzere İspanya'nın 17 özerk yönetiminin 10'unda uygulanıyor.
Bu arada, kurallara uymayanlara 600 ila 600 bin euro para cezası kesilmesi öngörülüyor.

Diğer yandan, ülke genelinde yüz yüze eğitime başlanmasından bu yana geçen 2 haftada 115 okul ve 560'dan fazla sınıf COVID-19 vakaları nedeniyle kapatıldı.
Sağlık Bakanlığının açıkladığı son verilere göre, COVID-19 vakaları son 3 günde 31 bin 428 artışla 671 bin 468'e çıktı. Ülkede son 7 günde 311 kişi hayatını kaybetti ve ölenlerin toplam sayısı 30 bin 663'e yükseldi. İtalya'da tatilcilerin etkisiyle vakalar
yeniden yükselmeye başladı

Avrupa'da salgının ilk ve ciddi şekilde etkilediği yer olan İtalya'da ise yaz sonuna doğru vaka sayılarında yeniden artış olsa da bu artış Fransa ve İspanya'nın yanında hafif kalıyor.
Salgını yaz öncesinde kontrol altına almayı başaran İtalya'da ağustos ayında özellikle gençler ve tatilcilerin etkisiyle günlük yeni vaka sayıları yükselmeye başladı. Ülkede 3 Ağustos'ta 159'a kadar gerileyen günlük vaka sayısı, 4 Eylül'de 1733'e kadar yükseldi. 18 Eylül'de 1907 yeni vakayla son dönemdeki artış eğiliminin zirvesini gören İtalya'da, günlük ölümlerde herhangi bir artış olmaması yetkilileri fazla endişelendirmiyor.
Ağustos ayındaki artış sebebiyle özellikle gençlerin gittiği diskotek ve benzeri mekanları kapatma kararı alan hükümet, COVID-19 vakalarının yoğun olduğu İspanya, Yunanistan, Malta ve Hırvatistan'dan gelenlere de test zorunluluğu getirdi.
Sağlık Bakanı Roberto Speranza, 21 Eylül Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Avrupa'daki verilerin küçümsenemeyeceğini belirterek, Fransa'da son günlerde 10 bini geçen vakalara dikkati çekti ve Paris'in de içinde bulunduğu 7 bölgeden gelenlere test zorunluluğu getirdi.

Belçika'da yaz mevsiminin girmesiyle düşen sayılar, yazın bitişiyle artışa geçti. Ülkedeki COVID-19 vaka sayılarının günlük ortalaması 1197'ye kadar yükseldi.
11,4 milyon nüfuslu ülkede bugüne kadar 2,8 milyon civarında test yapılırken, 102 bin 295 kişiye COVID-19 teşhisi kondu, 9 bin 948'i hayatını kaybetti.