Avustralyalı bilim insanları kansere çare buldu! Kanser hücrelerini 1 saatte yok ediyor
Avustralyalı bilim insanları bal arısı zehrinin kanser hücrelerini yok edebileceğini keşfetti. Zehrin içindeki melittin, agresif meme kanseri hücrelerini sadece 1 saatte yok edebiliyor. Ancak tedavi için daha fazla çalışma yapılması gerekiyor.

Oluşturma Tarihi: 2024-09-20 10:38:07

Güncelleme Tarihi: 2024-09-20 10:39:11

Kanser, her yıl milyonlarca hayatı sessizce yok ediyor. Hücrelerin agresif büyümesi genellikle ilk aşamada belirti vermiyor ve fark edildiğinde geri dönülmez bir aşamaya ulaşabiliyor. Avustralyalı bilim insanları, bal arılarından alınan zehrin laboratuvar ortamında bazı agresif meme kanseri hücrelerini yok ettiğini gözlemledi.

BAL ARISI ZEHRİ UMUT OLDU

Avustralya'daki Harry Perkins Tıbbi Araştırma Enstitüsü ve Batı Avustralya Üniversitesi araştırmacıları, bal arısı zehrinin kanserli hücreleri yok edebileceğini keşfetti. Bu keşif, üçlü negatif ve HER2 pozitif meme kanseri hücrelerinin bal arısı zehri tarafından etkisiz hale getirildiğini gösterdi.

KANSE İÇİN ÇIĞIR AÇAN BİR ÇALIŞMA

2020 yılında yapılan bu çalışma, uluslararası NPJ Nature Precision Oncology dergisinde yayınlandı. Araştırmada, bal arısı zehrinin melittin adı verilen maddesi, kanserli hücre zarlarını sadece 60 dakika içinde yok edebildi.

MELİTTİNİN GÜCÜ 20 DAKİKADA ETKİLİ OLDU

Melittin, hücre zarlarını parçalayarak kanser hücrelerinin büyümesi ve bölünmesi için gerekli kimyasal mesajları 20 dakikada azaltabiliyor. Ayrıca, melittinin anti-inflamatuar, antiviral ve antimikrobiyal özellikleriyle de bilindiği vurgulandı.

UZMANLAR DAHA FAZLA ARAŞTIRMA GEREKTİĞİNİ BELİRTİYOR

Dr. Ciara Duffy, “Sentetik olarak üretebildiğimiz melittin, bal arısı zehrinin kanser karşıtı etkilerinin çoğunu yansıttı” dedi. Araştırmacılar, Batı Avustralya, İrlanda ve İngiltere'deki 312 bal arısı ve yaban arısının zehrini inceledi.

DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN YAN ETKİLER

Melittin güçlü bir potansiyele sahip olsa da, hassas bireylerde alerjik reaksiyonlara, hatta anafilaksiye neden olabiliyor. Bu nedenle, tedavi olarak kullanılmadan önce güvenli bir şekilde hedeflenmiş ilaç sistemlerinin geliştirilmesi gerekiyor.