Bilim Kurulu Üyesi Çelik: Koronavirüsün denizden bulaştığına dair hiçbir kanıt yok
SAĞLIK Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İlhami Çelik, 'Koronavirüsün denizden bulaştığına dair hiçbir kanıt yok. Havuzda ise, klorlanma süreci önemlidir. Yeteri kadar klor varsa koronavirüsün burada yaşaması imkansızdır' dedi.

Oluşturma Tarihi: 2020-05-30 10:24:09

Güncelleme Tarihi: 2020-05-30 10:24:09

Kayseri Şehir Hastanesi Başhekimi Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İlhami Çelik, koronavirüs günlük vaka sayısında iyi bir yerde olduklarını söyledi. Prof. Dr. Çelik, "Açıklanan rakamların son derece iyi olduğunu söyleyebilirim. Bir vaka olacak ve mutlaka birilerine bulaştıracak. Aile kümelerini görüyoruz. Onları biz alıp tedavi ediyoruz veya izole ediyoruz. Acele etmemek lazım. Çünkü koronavirüs durumu, bıçak gibi kesilmesini beklediğimiz bir olay değildir" diye konuştu.

'KURALLARA UYULMAZSA, VAKA SAYISINDA ARTIŞ BEKLEYEBİLİRİZ'

Koronavirüse karşı alınacak tedbirlerin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Çelik, "Bundan sonraki aşamada en önemli belirlenecek faktör, insanlarımızın davranışlarıdır. İnsanlar sosyal mesafeye uymayıp, maskelerini takmazlar ve hijyen kurallarına gereken önemi göstermezlerse vaka sayılarında bir artış bekleyebiliriz. Bu gayet doğal bir şeydir. Bulaşı engelleyecek adımlar atmamız gerekiyor. Tüm insanlarımızın ve vatandaşlarımızın buna çok dikkat etmesi gerekiyor. Tanımadığı kişilerden uzak durması, maskeli gezmeleri, yakın olacaklarsa 1,5 metre kuralını ihmal etmemeleri gerekir. Kapalı ve kalabalık ortamlardan kaçınmalarını öneriyorum. Asıl vaka artışını belirleyecek olan vatandaşlarımızdır. En önemli konu budur" dedi.

'DENİZDEN VİRÜS BULAŞTIĞINA DAİR KANIT YOK'

Yaz tatilinde deniz kıyısına gitme düşüncesinde olanlar için de önemli uyarılarda bulunan Prof. Dr. İlhami Çelik, "Koronavirüsün denizden bulaştığına dair hiçbir kanıt yok. Oradan bulaşabilecek başka mikroorganizmalar var. Özellikle bakteriler var. Deniz suyunun temiz olup olmadığını anlamak için koli basiline bakılır. Bu aşamada koronavirüsün buradan bulaştığına dair bir kanıt yok. İnsanların teorik olarak bulaşmayacağını bilmesi gerekiyor. Havuzda ise, klorlanma süreci önemlidir. Yeteri kadar klor varsa burada koronavirüsün yaşaması imkansızdır. İnsanlar bir başkasının tükürüğünü yutarlarsa yakın mesafeden sıkıntı olabilir. O açıdan sosyal mesafe kurallarına uyulması gerekiyor. Deniz için böyle bir risk söz konusu değildir. Özellikle plajda veya havuzda şezlonglarda yatarken eğer birbirlerine çok yakın duracaklarsa bunlardan kaçınmaları gerekiyor. Bilim Kurulu'nda bununla ilgili bir rehberlik yayımlandı. Tüm oteller önlemlerini alıyorlar. Vatandaşlarımızın da bu kuralları bilmesi ve riayet etmesi en önemli faktörlerden biri olarak gözüküyor" ifadelerini kullandı.

'HİJYENE ÇOK DİKKAT EDİLMELİ'

1 Haziran'dan sonra hizmet vermeye başlayacak restoran ve kafelere ilişkin de Prof. Dr. Çelik, "Kalabalık ve kapalı ortamda duruyorsanız risk her zaman artar. O kapalı alanlarda mümkün mertebe işinizi çabuk bitirip, oradan ayrılmanız önem arz ediyor. Mutlaka yemek yeme durumunda kalacaksanız sosyal mesafe kurallarına uymanız gerekiyor. Masanın yan yana olmaması, başka insanlarla çok yakın mesafede olmamanız önemlidir. Yemekler hijyenik ortamda hazırlandıktan sonra sıkıntı yok. Restoran ve kafelerde çalışan insanların hijyene çok dikkat etmesi gerekiyor" dedi.