'Sadece fiziksel değil psikolojik bir savaş da veriyoruz'
Kırşehir'de filyasyon ekibinde yer alan doktorlar ve sağlık memurları, yürütülen yeni tip koronavirüs (Kovid-19) mücadelesinde ailelerinden biri gibi davrandıkları hastaların moralini yüksek tutmaya gayret ediyor.
Zaman gözetmeksizin Kovid-19 ile mücadele ederek birçok hastanın iyileşmesine vesile olan Kırşehir Sağlık Müdürlüğü filyasyon ekibinden Dr. Dicle Gündoğdu, son 3 ayda yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.
Filyasyon ekibi koordinatörü Gündoğdu, Kovid-19 tanısı konulan hastaları izole oldukları yerde takip ederek tedavilerine katkı yaptıklarını, numune aldıktan sonra durumu kötü olanları hastaneye sevk ettiklerini söyledi.
Yaklaşık 3 aydır Kırşehir'de filyasyon ekibinde yer aldığını ve 4 hekimle çalıştığını belirten Gündoğdu, yaşanan olağanüstü dönemde karşılaştıkları en önemli konunun hastalardaki ölüm korkusu ve panik atak olduğunu vurguladı.
Bu olumsuzluğu yenmek için büyük mücadele verdiklerini belirten Gündoğdu, "Hastalarda aşırı derecede ölüm korkusu ve panikatak gözlemliyoruz. Sadece fiziksel değil psikolojik bir savaş da veriyoruz. 45 yaşında bir hastamız ölüm korkusuyla yüz yüze gelmiş ve acili aramış, bizi aradı. 'Bu virüs beni öldürecek, ben birazdan öleceğim, cenazem bile yıkanmayacak' diye olağanüstü bir korku oluşmuş. Sakinleştirmek için büyük mücadele verdik." dedi.
‘Dört gün boyunca yakından ilgilendik'
Kovid-19 hastalığına yakalanan 35 yaşında bir erkek hasta ile yaşadıklarını unutamadığını dile getiren Gündoğlu, şöyle devam etti:
"Kırşehir merkezde bir evden hasta bize telefonla ulaştı. 'Benim aşırı derecede ölüm korkum var, evde tek başıma kalıyorum, ne yapacağımı bilmiyorum' demeye başladı. Çok ajite bir durumdaydı. Panik durumunda, ne yapacağını bilmiyor, aynı zamanda nefes darlığı yaşıyordu. Bir hekim arkadaşımızla beyefendinin yanına gitmiştik. Çok kötüydü, büyük ihtimalle panik atak geçiriyordu. İlaç tedavisine başlandığında iyi olacağını söyledik kendisine. O süre zarfında elimizden geldiğince sakinleştirmeye çalıştık. Büyük bir ihtimalle etraftan duyduklarından dolayı korkusu çok vardı. Dört gün boyunca yakından ilgilendik."
Gündoğdu, yaşadıkları en olumsuz konulardan birinin de gittikleri evlerde hastaların çay ve kahve ikram etmek istemeleri hem onlar hem de kendileri için kabul etmediklerinde tavır yapmaları olduğunu aktardı.
Karşılaştıkları olumsuzluklardan birinin ise bilgi kirliliği olduğuna işaret eden Gündoğlu, "Bilgi kirliliği, önyargılar, komşudan duydukları, herkesin hastalıkla ilgili farklı algısı, ekibimizin ilerlemesini ve erken tedaviyi olumsuz etkiliyor. Kendilerine ve bize yapabilecekleri en büyük iyilik ilaçlarını zamanında kullanmaları." diye konuştu.
"Bizi görünce yalnız olmadıklarını anlıyorlar"
Filyasyon ekibini görmenin, hastalarda psikolojik rahatlığa vesile olduğunu anlatan Dicle Gündoğdu, "Bizi görünce yalnız olmadıklarını anlıyorlar. Kovid-19 geçiren çok yaşlı hastamız var bizim. Bizi kapıda gördüklerinde teşekkür etmeleri bile bizi çok motive eden şeyler. Bir teşekkür bile bizi çok mutlu ediyor." diye konuştu.
Akçakent ilçesinde yaşanan bir olayın kendisini çok etkilediğine işaret eden Gündoğdu, düğünden dolayı ağırlıklı yaşlıların olduğu birçok Kovid-19 hastasının hastaneye yatırılma korkusuyla bildirim yapmadıkları bilgisine ulaştıklarını anlattı.
Geç bildirim yapılan yerleşim yerinde 3 kişi hayatını kaybetti
Geç bildirim nedeniyle sıkıntı yaşandığına dikkati çeken Gündoğdu, şunları kaydetti:
Çok fazla vaka çıktı orada. Çoğu yaşlı. Bunlar, 'biz hastaneye gidersek yoğun bakıma alacaklar, hastaneden çıkamayız, öleceğiz' korkusuyla belirtileri olduğu halde hiç başvuru yapmamışlar. Öncesinde bilgi vermemeleri ve bizim son anda haberdar olmamız nedeniyle 3 yaşlımız öldü. Tesadüfen konu komşunun haber vermesiyle doktorlarımız tedavi uyguladı."