Türk Böbrek Vakfı Ahmet Ermiş Diyaliz Merkezi Başhekimi Dr. Bilal Görçin, yaptığı açıklamada, hemodiyalize giren hastaların oruç tutmalarının mümkün olmadığını ifade ederek, şu bilgileri vurguladı:
"Çünkü hiç idrarları yoktur, vücuttan atılmayan zararlı maddelerin oluşturduğu ağız kuruluğunu su içmeden geçirmek mümkün değildir. Diyalize girdiklerinde kanları yabancı maddelerle temas ettiği için oruçları da sayılmaz. Biz diyaliz hastalarına oruç tutmayı önermiyoruz. Henüz diyalize girmeyen fakat potansiyel diyaliz hastası olan böbrek yetmezlikli hastaları 5 evreye ayırırız. Böbrek fonksiyonlarının yüzde 50'nin altına indiği üçüncü evre ve sonrası hastalarda, hastalık ilerledikçe oruç tutmaları sonucu karşılaşacakları sıkıntılar artacaktır. Özellikle şeker hastalığına bağlı bir böbrek yetmezliği meydana gelmişse bu sorunlar daha ciddi olacaktır. Bu nedenle böbrek fonksiyonlarının yüzde 30 ve daha aşağısı bozulduğu hastaların, oruç tutmaları sağlıkları açısından sıkıntı yaratır. Günde 1'den fazla ve farklı zamanlarda alınan ilaçlar, şeker ve tansiyon kontrolü oruçla birlikte zor olabilir."
Görçin, böbrek fonksiyonlarının bozulmaya başladığı ilk evrelerde orucun çok zararlı olmayabileceğine değinerek, şunları kaydetti:
"İlaçlarını azaltmamak koşuluyla saatlerini ayarlayarak ve tuzdan kesin uzak kalarak tutabilirler. Oruç süresinin uzaması suya ihtiyacı artırır. Bir böbrek hastasında en ciddi ve en önemli sorun tansiyon yüksekliği ataklarıdır. Bir kişi tuzdan uzak durursa uzun süre açlığın tansiyon üzerine düşürücü etkisi bile olur. İftar ve sahurda abur cubur ve sık yememek şartı ile dengeli tuzsuz beslenmeyle oruç tutabilirler. Bu böbrek yetmezliğinin ilerlemesine yol açmaz."
"Susuzluğun olumsuz etkilerini azaltmak için yemeklerin tuz miktarının azaltılması yararlı"
Böbrek taşı hastalığı olanlarda susuz kalmanın taşın ağrı yapmasına sebep olabildiğini anlatan Görçin, taş ve üriner enfeksiyon hastalarına bol su içmelerini, idrarı tutmamalarını önerdiklerini aktardı.
Görçin, küçük veya böbrekte hiçbir sorun çıkarmadan yıllardır bekleyen ve fonksiyonları bozmayan bir taşın, oruç tutmamak için bir neden olmadığını belirterek, şiddetli taş ağrısı olursa en yakın sağlık merkezine başvurularak ağrının giderilmesi gerektiğini vurguladı.
Susuzluğun olumsuz etkilerini azaltmak için yemeklerin tuz miktarının azaltılmasının yararlı olduğuna işaret eden Görçin, şunları paylaştı:
"Böbreklerde basit kist, bir veya iki böbrekte hafif küçülme, üriner enfeksiyon, ailesinde böbrek hastalığı olanlar, sorunsuz tek böbrekli olanlar veya böbrek vericileri rahatlıkla oruç tutabilirler. Bu kişilerin tuza ve içtikleri suyun miktarına dikkat etmeleri yararlı olur."