Dr. Semra Gümüş Gündüz, polenlerin aşırı reaksiyon gösteren bünyeler için gözde kaşıntı, öksürük, nefes darlığı, yanma, hapşırma ve vücutta kaşıntı gibi olumsuzluğa yol açtığını belirtti.
Bitkilerin yaşamının devamlılığı için polenlerin önemli rolü olduğunu ve bunun da mevsimsel geçişlerde yoğun şekilde gözlendiğini anlatan Gündüz, polenlerin artmasıyla doğru orantılı alerjik hastalık ve semptomların da sıkça görüldüğünü söyledi.
"Halkın yanlış bildiği konulardan biri, kavak ağaçlarında sıkça görülen polenler alerjik polenler arasında yer almıyor. Bunun dışında çimlerde, yaban otlarında ve küçük bitkilerde bulunan polenler rüzgarın yardımıyla yayıldığı için solunum yollarımıza kaçıyor, alerjik hastalığı olan hastalarımızda da alerjik semptomlara yol açıyor" ifadelerini kullanan Gündüz, sözlerine şöyle devam etti:
"Normal bir insan için herhangi bir zararı olmayan polenler, aşırı reaksiyon gösteren alerjik bünyeler için gözde kaşıntı, öksürük, nefes darlığı, yanma, hapşırma, vücutta kaşıntı gibi birçok olumsuzluğa neden oluyor. Ancak bu problemler de mevsim geçişinin ardından sona eriyor."
Polenlerin halkın korktuğu kadar tehlikeli bir hastalığa yol açmadığına ve kısa süreli rahatsızlıklara neden olduğuna dikkati çeken Gündüz, tek çarenin çeşitli önlemler alarak korunmak olduğunu kaydetti.
Alerjik hastalığı bulunan vatandaşların polenlerden korunmak için anti alerjik ilaçlar, damla ve sprey kullanması gerektiğini bildiren Gündüz, şu ifadeleri kullandı:
"Özellikle rüzgarlı havalarda polenlerin yayılması daha sık görülüyor. Ağaçları kesmek bir çözüm değildir. Rüzgarlı havalarda mümkün oldukça evden çıkmamak gerek. Gözlük ve şapka kullanılabilir. Çim polenleri daha alerjik olduğu için biçildiği zamanlarda yakınlarında durmamak gerekir. Spor yapan vatandaşlar polenlerin henüz yayılmadığı sabah saatlerini tercih edebilir. Polenler genelde kıyafetlere yapışabildiği için eve gelindiği zaman kıyafetler değiştirilebilir."