Koronavirüs tehlikesi dünyayı sarsmaya başladığından bu yana her öksürük, hapşırık ya da burun akıntısından şüphelenir hale geldik.
Araştırmalar koronavirüsün neden olduğu koku ve tat duyusundaki değişim ile grip ya da soğuk algınlığı sonucu oluşan koku ve tat kaybı arasında fark bulunduğunu ortaya koyuyor.
Bu konuda Norwich Medical School tarafından geçtiğimiz aylarda yürütülen bir çalışmaya Belçika, İtalya Yunanistan ve Türkiye'den çeşitli üniversiteler katkı verdi.
10 Covid-19 hastası, 10 soğuk algınlığı geçiren hasta ve 10 sağlıklı kişinin katılımıyla toplam 30 gönüllü üzerinde yapılan araştırmada Covid-19 hastalarının yaşadığı koku ve tat kaybının çok daha etkili olduğu anlaşıldı. Covid-19'u grip ya da soğuk algınlığından nasıl ayırt edebiliriz?
Araştırmaya göre Covid-19 hastaları kahve, sarımsak, portakal, limon ve şeker gibi kokuları duyamazken, tatları acı, ekşi ya da tatlı şeklinde ayırt etmekte zorlanıyor.
Araştırmayı yürüten ekibin başındaki Prof. Carl Philpott'a göre bu durum koronavirüsün diğer solunum yolu virüslerinden farkını ortaya koyuyor.
Prof Philpott'a göre grip ya da nezlede yaşanan koku ve tat kaybının sebebi burun akıntısı ya da tıkanıklığından kaynaklanıyor ve koronavirüsün neden olduğu duyu kaybından çok daha hafif seyrediyor.
Araştırma sonucu koronavirüsten kaynaklı duyu kaybının hastalığın geçmesinden birkaç hafta sonra tamamen ortadan kalktığına işaret ediyor.
Araştırmacılar, bu bulgunun Covid-19 testinin hemen uygulanamadığı durumlarda ya da acil tarama gereken birinci basamak tedavi, acil servis ya da havaalanı gibi yerlerde Covid-19 hastalarının tespitinde yardımcı olabileceğini belirtiyor.
Ancak uzmanlar bu yöntemin teşhis koymak için yetersiz olduğunun ve testlerle mutlaka desteklenmesi gerektiğinin altını çiziyor. Koronavirüs neden koku ve tat alma duyularını köreltiyor?
Öte yandan, European Repirotary Journal'da yayımlanan bir araştırma koronavirüsün neden koku ve tat alma duyularına etki yaptığını inceledi.
Amerika Birleşik Devletleri'ndeki John Hopkins Üniveristesi'neki bir grup araştırmacı tarafından yapılan çalışma bu soruya genizden alınan doku örneklerini inceleyerek yanıt bulmaya çalıştı.
Araştırmada ACE-2 olarak adlandırılan bir enzimin yalnızca burnun içindeki koku alma alanında ve çok yüksek miktarlarda bulunduğu tespit edildi.
Bu enzimin koronavirüsün vücuda girişine izin veren bir çeşit ""sınır kapısı" işlevi gördüğü sanılıyor.
Koronavirüsün burundaki sinir hücrelerini kullanarak vücuda girdiği bilgisini doğrulamak üzere yeni araştırmalar sürdürülüyor.
Araştırma ekibinden uzmanlar bu bilginin doğrulanması halinde burundan alınacak antiviral ilaçlar sayesinde enfeksiyonla mücadele edebileceğine dikkat çekiyor.
Koronavirüs burun, ağız ve gözden vücuda girerek enfeksiyona yol açıyor.
Bristol Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmada ise Covid-19 ile grip aşılarını aynı anda olmanın etkileri araştırıldı.
Araştırmada deneklere Biontech ve AstraZeneca aşılarıyla birlikte 3 farklı grip aşısı yapıldı.
Doktorlar, deneklerin yan etki olarak hafif ve orta semptomlar gösterdiğini; grip ve Covid-19 virüslerine karşı bağışıklık tepkilerinin değişmediğini kaydetti.
Aynı gün içerisinde iki farklı kola uygulanan aşı deneyinde, ilk gruba birinci turda Covid-19 ve grip aşısı yapılırken, ikinci turda ise plasebo verildi. Diğer gruba ise aynı gün içerisinde Covid-19 aşısı ve plasebo verilirken, bu gruba ikinci gün grip aşısı yapıldı.
Bristol Üniversitesi'nden yapılan açıklamada, katılımcıların yüzde 97'sinin ileriki dönemlerde hastane ve kliniklerden aldıkları aynı randevu sırasında, hem Covid-19 hem de grip aşısı olmalarının güvenli olduğu belirtildi.
Kaynak: Euronews Türkçe