Delta varyantı nedir?
Korona virüs salgınının hayatımıza girmesiyle hayatımızı doğrudan etkileyen pek çok element aynı anda farklı seviyelerde olmak üzere oldukça etkilendi. Bunların başında yaşam standartlarımızı belirleyen sağlık durumlarımız, sosyal hayatlarımız, ekonomik imkanlarımız, psikolojik durumlarımız ve daha nice altbaşlık sıralanabilir. İlk başlarda 2019 yılında Çin’de ortaya çıkan korona virüs zamanla pek çok mutasyona uğramıştır. Son günlerde ortaya çıkan korona virüs mutasyonu ise delta varyantı olarak bilinmektedir. İnsanları oldukça meraklandıran bu salgın sıklıkla araştırılan başlıklar arasında yerini almıştır. Peki delta varyantı nedir? Delta varyantının belirtileri nelerdir? Delta varyantı belirtileri ağır mıdır?

Oluşturma Tarihi: 2022-01-11 12:18:43

Güncelleme Tarihi: 2022-01-11 12:18:43

Korona virüs salgınının hayatımıza girmesiyle hayatımızı doğrudan etkileyen pek çok element aynı anda farklı seviyelerde olmak üzere oldukça etkilendi. Bunların başında yaşam standartlarımızı belirleyen sağlık durumlarımız, sosyal hayatlarımız, ekonomik imkanlarımız, psikolojik durumlarımız ve daha nice altbaşlık sıralanabilir. İlk başlarda 2019 yılında Çin'de ortaya çıkan korona virüs zamanla pek çok mutasyona uğramıştır. Son günlerde ortaya çıkan korona virüs mutasyonu ise delta varyantı olarak bilinmektedir. İnsanları oldukça meraklandıran bu salgın sıklıkla araştırılan başlıklar arasında yerini almıştır. Peki delta varyantı nedir? Delta varyantının belirtileri nelerdir? İşte tüm bu soruların cevaplarını aşağıdaki yazıda sizler için derledik.

Delta varyantı nedir?

2019 yılında ilk vakasının Çin'in Wuhan şehrinde görüldüğü korona virüs salgını oldukça hızlı yayılım gösteren bir hastalık olarak kayıtlara geçmiştir. Bünyeden bünyeye farklı belirtiler göstermesi bir yana, her vücutta da farklı tepkimelere yol açmıştır. Bu tepkimeler zamanla korona virüs salgınının çeşitli mutasyonlara uğramasına da sebebiyet vermiştir. Bu noktada virüsün 21. yüzyılda dahi bu denli önlemez oluşunun sebebi farklı ülkelerde geçirdiği çeşitli mutasyonların öngörülemez oluşudur. Bu mutasyonlardan biri 2020 yılının kış aylarında İngiltere'de görülen mutasyon olmakla beraber daha sonrasında bahar aylarında Hindistan'da görülmeye başlanan delta varyantı olmuştur.

Hint varyantı olarak da bilinen delta varyantı salgının seyrini oldukça etkileyen bir mutasyon türü olarak karşımıza çıkmaktadır. Öyle ki, delta varyantına yakalanmış bir kişi için şartlar zaman zaman ağır olsa da genellikle grip şeklinde belirtiler gösterdiğinden, virüsün doğal bir grip ya da soğuk algınlığı salgını olup olmadığı ayırt edilemeyen bir durumdur. Etki ve belirtileri her ne kadar çoğunlukla gripten farksız olsa da delta varyantı, korona virüsün sahip olduğu riskleri arttıran bir faktör olmuştur. Korona virüs salgınının ilk varyantı olan alfa varyantından son varyantı olan delta varyantına kadar pek çok farklı rivayete tanıklık etmiştik. Korona virüs her ne kadar ilk çıktığı andan itibaren oldukça tehlikeli bir salgın olsa da zamanla delta varyantı ile çok daha ciddi boyutlara ulaşan bir tehlikeye ev sahipliği yapmaktadır. Bunun en büyük sebebi ise, delta varyantının pek de normal grip salgınlarından ayırt edilemiyor oluşudur diyebiliriz. Griple arasında çok da bir fark olmayan delta varyantının bulaşıcılık oranı oldukça yüksektir.

Bulaşıcı olması bir yana, yapılan araştırmalarda ulaşılan veriler incelendiğinde delta varyantına yakalanmış kimselerin daha fazla ölüm sonucuyla karşılaştığı sonucuna ulaşılmıştır. Başlarda pek de bir risk oluşturduğu öngörülmese de ölüm oranının günden güne artması delta varyantını korkulması ve büyük tedbirler alınması gereken bir hastalık olarak gözler önüne sermiştir. Bu durumun bilimsel olarak incelenmesine dikkat çeken araştırmacılar delta varyantının hücrelerimizde bulunan proteinlerin yapısında ciddi değişimlere yol açtığını açıklamışlardır. Bu değişimlerin sonucunda delta varyantına uğrayan kimselerin vücutlarında bulunan protein değişimleri sebebiyle hastalığın hücrelere daha kolay bir biçimde tutunabildiği öğrenilmiştir. Tedavi şekli normal korona virüs salgınına benzemektedir. Aşı olan kimselerin bu salgın karşısında da bağışıklık göstermektedir. Ancak olunması ön görülen aşıların delta varyantından ziyade korona virüsün çıktığı ilk zamanlarda bulunan virüslere ve alfa varyantına karşı bir bağışıklık oluşturduğu bilinmektedir; her ne kadar durum yukarıda bahsedilen gibi olsa dahi bireylerin aşı olması virüsün oluşturabileceği korkunç sonuçları önleyebilmek adına beklenen durumlardan biridir.

Aşılanma durumu bireylere tüm varyantlar için korunmak adına sunulan bir çare olarak verilmiştir, bunun nedeni yine bilimsel verilere dayanmaktadır. Yine yapılan araştırmalar ve bu araştırmalardan elde edilen sonuçlara göre iki doz aşı olan ve bu virüse yakalanan kimselerin hastanede tedavi görme oranları aşı olmayanlara veya aşılanma işlemini tamamlamayanlara kıyasla çok daha az olmasıdır. Burada bazı noktaları vurgulamakta fayda var, çünkü birçok insan aşı olduktan sonra başlarına bir şey gelmeyeceğini ve virüse yakalanmayacaklarını düşündüklerinden sosyal mesafe, maske kullanımı ve temel hijyen durumlarını bir kenara bırakmayı tercih etmektedirler. Her ne kadar iki doz aşılanma işlemi gerçekleşmiş olsa da virüsü kapmamak adına bireylerin topluluklarda maske kullanmaları, sosyal mesafe oluşturmaları, el yıkamak veya dezenfektan kullanmak gibi temel ihtiyaçlara kulak vermeleri gerekmektedir. Bireylerin bu kurallara uymaları hem kendi sağlıkları için virüse yakalanmama konusunda önemlidir; hem de bu kurallara uyarak taşıyıcı konumda olmaktan kurtulur ve virüsün daha fazla insana bulaşmasını önleyebilir. Virüsün daha fazla kişiye bulaşıp bulaşmaması yine önemli meselelerden biridir. Bunun sebebi ise, virüs her bedende farklı tepkimelere yol açmaktadır, bu nedenle de oluşabilecek yeni varyantlar veya mutasyonların söz konusu olduğunu söylemek abartıya kaçmamaktadır.

Tüm bu bilgiler göz önüne alındığında delta varyantının suana kadar görülen mutasyonlara nazaran daha hızlı yayıldığı ve belirtilerinin normal soğuk algınlığı gibi hastalıklarından pek de farklı olmadığı bilinmektedir. Bu durumda delta varyantının grip ile benzer belirtiler ortaya çıkartması bireylerin durumu pek de ciddiye almamalarına sebebiyet verebilmektedir. Özellikle kış aylarında virüse yakalanan birinin test olmaktan kaçınması veya izolasyon gibi hayati bir tedbiri atlamasından da anlaşılabilecek bir durumdur. Dünyanın pek çok bölgesinde hatta Türkiye'de dahil olmak üzere ortalama 65 ülkede görülmeye başlanan delta varyantı yapılan araştırmalar sonucunda diğer varyantlara nazaran %60 oranında daha hızlı ve fazla bulaştığı yönündedir. Peki bu varyantın belirtileri nelerdir, hemen hemen gribe benzeyen semptomları içerisinde barındıran delta varyantının belirtileri sıklıkla araştırılan meseleler arasındadır.

Delta varyantının semptomları nelerdir?

2019 yılında ilk vakasının Çin'in Wuhan şehrinde görüldüğü korona virüs salgını oldukça hızlı yayılım gösteren bir hastalık olarak kayıtlara geçmiştir. Bünyeden bünyeye farklı belirtiler göstermesi bir yana, her vücutta da farklı tepkimelere yol açmıştır. Bu tepkimeler zamanla korona virüs salgınının çeşitli mutasyonlara uğramasına da sebebiyet vermiştir. Bu noktada virüsün 21. yüzyılda dahi bu denli önlemez oluşunun sebebi farklı ülkelerde geçirdiği çeşitli mutasyonların öngörülemez oluşudur. Bu mutasyonlardan biri 2020 yılının kış aylarında İngiltere'de görülen mutasyon olmakla beraber daha sonrasında bahar aylarında Hindistan'da görülmeye başlanan delta varyantı olmuştur. Tüm bu bilgiler göz önüne alındığında delta varyantının suana kadar görülen mutasyonlara nazaran daha hızlı yayıldığı ve belirtilerinin normal soğuk algınlığı gibi hastalıklarından pek de farklı olmadığı bilinmektedir. Bu durumda delta varyantının grip ile benzer belirtiler ortaya çıkartması bireylerin durumu pek de ciddiye almamalarına sebebiyet verebilmektedir.

Grip vakalarında sıklıkla görülen burun akıntısı, baş ağrısı, halsizlik ve boğaz ağrısı semptomları delta varyantında sıklıkla karşılaşılan belirtiler arasında yer almaktadır. Korona virüs belirtilerinden en ayırt edici olanı tat ve koku kaybının yanı sıra delta varyantında işitme kaybı gibi kulaksal sorunlar da görülmektedir. Bunun yanı sıra, delta varyantına yakalanan kimselerde yüksek ateş, ishal, mide bulantısı, nefes almada güçlük, şiddetli öksürük gibi semptomlarda görülmektedir. Delta varyantında en sık ve yüksek oranla karşılaşılan semptomlardan ilki baş ağrısı, sonrasında boğaz ağrısı, burun akıntısı ve yüksek ateş belirtileri görülmektedir.